-TANKLAR HAMA'DAN ÇIKMAYA BAŞLADI ANKARA (A.A) - 10.08.2011 - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hama'dan tankların çıkmaya başladığını söylediler. Temenni ederiz ki; 10-15 gün içinde bunlar tamamıyla gerçekleşsin ve Suriye'de artık reform sürecine yönelik adımlar atılsın" dedi. Erdoğan, partisinin genel merkezinde AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, seçim sürecinde Cumhuriyetin 100. kuruluş yıl dönümü olan 2023 yılı için hedeflerini açıkça ortaya koyduklarını belirterek, "Milletimize yakışan, çok daha mutlu ve müreffeh, çok daha aydınlık, çok daha özgür ve adil bir Türkiye'nin sözünü verdik. Bütün bu hedeflerle de bir anlamda kendimizi bağladık. Bütün bu hedefler, Türkiye'nin hedefidir. Milletimizin bizden beklentileri de budur" diye konuştu. -"KENDİMİZ İÇİN İSTEDİĞİMİZİ KOMŞUMUZ İÇİN DE İSTERİZ"- Bölgesel barış için yıllardır büyük bir fedakarlıkla çalıştıklarını herkesin bildiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz kendimiz için istediğimizi komşumuz için de isteriz. Komşularımızla özellikle düşmanlıkta bir sıfırlama sürecini konuşurken, bakıyorsunuz muhalefet artık 'sıfır filan kalmadı' gibi laflar ediyor. Adeta horon tepiyor, böyle bir noktadalar. Biz iç siyasette olduğu gibi, dış dış siyasette de evrensel insani değerleri savunuyoruz. Biz barış istiyoruz, biz daha fazla özgürlük istiyoruz. Biz daha fazla adalet diyoruz. Biz kardeş kanı akmasın, gözyaşları dinsin istiyoruz." -"BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜ, RAMAZAN AYINDA BİLE DURMUYOR"- Özellikle Ramazan ayında Türkiye'nin yanı başında yaşanan acıların yürekleri yaktığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki cahiliye döneminde bile üç ayları kendileri için vuruşmak, savaşmak noktasında haram aylar olarak kılan bir anlayış var ve bu anlayış hep devam edegelmiş. Şimdi düşünebiliyor musunuz? Yanıbaşımızda şu mübarek Ramazan ayında bakıyorsunuz kardeş kardeşi vuruyor ve devlet kendi vatandaşına, kendi insanına tank, top, silah doğrultmak suretiyle insanlar öldürülüyor. Orada bu oluyor da bizde olmuyor mu? Bizde tam tersi oluyor. Bizde de bölücü terör örgütü işte böyle bir ayın içerisinde bile durmuyor ve bakıyorsunuz caddede yürüyen bir güvenlik görevlimizi geliyor ensesinden vuruyor, diğer güvenlik görevlimizi geliyor aynı şekilde vuruyor, diğerini geliyor aynı şekilde vuruyor ve bütün bunlarla beraber utanmadan, sıkılmadan hala bunların siyasi uzantıları da 'özgürlük' diyor, 'barış' diyor. Nerede bunun özgürlük, nerede bunun barış anlayışı?" -"SURİYE'DEKİ GELİŞMELER BİZİ DOĞRUDAN İLGİLENDİRİYOR"- Başbakan Erdoğan, Suriye'deki gelişmelerin bölgenin istikrar ve güvenliğiyle birlikte Türkiye'yi doğrudan ilgilendirdiğini'' belirterek, şöyle devam etti: "Suriye'de halka karşı yapılan ve hepimizi derinden kaygılandıran, kabul edilmesi mümkün olmayan eylemler üzerine Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nu Şam'a gönderdim. Dışişleri Bakanımız, Beşar Esad ile kapsamlı bir görüşme yaparak, Suriye yönetiminin atması gereken adımlarla ilgili değerlendirmelerimizi Sayın Esad'la paylaştı. İllettiği mesaj netti; 'Bugün her şeyden önce yapmanız gereken akan kanı durdurmak. Sivil halka ve göstericilere karşı her türlü şiddete ve güç kullanımına bir an önce son vermek'ti. Ülkenizdeki bu durum, bu şekilde devam edemez. Her gün insanlar öldürülürken reformdan bahsetmek ne Suriye halkını ne de uluslararası toplumu ikna etmeyecektir. Suriye halkının demokrasi talebine kulak verin. Zira her türlü iktidarın meşruiyetinin kaynağı her şeyden önce halktır, halkın iradesidir. Yapılması gereken, halk iradesinin özgür şekilde tecelli etmesini sağlamak ve kendi halkınızı ikna etmektir. Bu çerçevede Suriye'deki gelişmeleri önümüzdeki günlerde de yakından izlemeye, ele aldığımız hususların takipçisi olmaya devam edeceğiz." Bugün aldıkları bir haberle Türk büyükelçisinin Hama'ya gittiğini bildiren Erdoğan, "Hama'dan tankların çıkmaya başladığını söylediler. Bu da bizim girişimimizin olumlu netice vermesi bakımından önemli. Temenni ederiz ki; 10-15 gün içinde bunlar tamamıyla gerçekleşsin ve Suriye'de artık reform sürecine yönelik adımlar atılsın. Yapılmak istenen bu." dedi. Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle: -(Afrika'daki açlık) BM Genel Kurulu'nda bu meseleleri en geniş anlamda ele almak suretiyle dile getireceğim. -Artık, bir ülkenin kendini yaşadığı bölgenin sorunlarından, sıkıntılarından ayrı düşünmesi imkanı yok. -Bundan siyaseten kaçınsanız bile, vicdanen kaçınamıyorsunuz. Onun içindir ki hepimiz, hem ülkemizin tüm meseleleriyle çok yönlü ve çok boyutlu olarak ilgileneceğiz hem de komşularımızda, bölgemizde, dünyamızda ne oluyor buna dikkat kesileceğiz. -Ben ve Dışişleri Bakanım da ailece Somali'ye gideceğiz. Oradaki durumu yerinde inceleme fırsatı bulacağız. -Uluslararası toplum hergün ölüme yürüyen bu masum çocukları kurtarmak için güç birliği yapmayacaksa ne zaman yapacak? Bu vicdan yükü dünyanın üzerinden kaldırılamayacaksa bundan böyle hangi medeniyetten, hangi evrensel değerlerden ne yüzle söz edilebilecek? Dünyanın bu kanayan yaraya duyarsızlığı bizim için asla kabul edilebilir değildir. Bunu her zeminde sorgulayacağız. -Biz kimse yokmuş gibi Afrika'da olacağız. Acaba birileri gelir mi gelmez mi bunu düşünemeyiz. Kimse yokmuş gibi, kimse gelmeyecekmiş gibi orada olacağız. Elimizdeki imkanları bu kardeşlerimizle paylaşmaya devam edeceğiz. -BELEDİYE BAŞKANLARINA ÖDÜL- Başbakan Erdoğan, 2. Yerel Yönetimler ve Gençlik Konulu Proje yarışmasında büyükşehir belediyeleri dalında birinci olan Kayseri Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mehmet Özhaseki'ye, ikinci olan Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek'e, üçüncü olan Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Asım Güzelbey'e ve dördüncü olan Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tahir Akyürek'e ödüllerini verdi. İl Belediyeleri dalında birinci olan Malatya Belediyesi adına Başkanı Ahmet Çakır, ikinci olan Nevşehir Belediyesi Başkanı Hasan Ünver, üçüncü olan Yozgat Belediyesi Başkan Yusuf Başer ödüllerini Erdoğan'ın elinden aldılar. Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan, ayrıca dereceye giren ilçe belediye başkanlarına da ödüllerini verdi.