T24 - Taraf gazetesi yazarı Emre Uslu, 8 Haziran'daki yazısında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'in AKP'nin genel seçimlerde tek başına iktidar olması durumunda istifa edeceğini yazmıştı.
İşte Emre Uslu'nun o yazısı
"Geçen hafta içinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in, Harp Akademileri Komutanı Org. Bilgin Balanlı ile birlikte sekiz subayın ifadeye çağrılmasına ilişkin Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) görev yapan orgeneral ve oramirallerin görüşlerini aldığı basına yansımıştı. İddiaya göre Koşaner, “Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur. Sürecin hassasiyeti ortada. Titiz olun” uyarısında bulunmuş.
Ankara’da Or’lar toplanınca huylanırım ben. Yine öyle yaptım. Bana 20 Şubat 2010’da (sondan bir önceki hamle) toplanan orgenerallerin çektiği istifa restini haber veren dostum ile konuştum. “Or’lar toplanmış, yine istifa resti mi çekecekler” diye sordum. Haber birkaç gün önce geldi: “Evet, kritik bir durum var Ankara’da.”
Dostumun anlattığına göre durum şu: “Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner tam bir karartma ve manüplasyon ablukası altında. ‘İstifa et’ baskısı had safhaya gelmiş durumda ve Koşaner’in istifa etmeyi düşündüğü ciddi ciddi bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.”
Dostum olayın arkaplanını da anlattı. Normalde Koşaner yakın çevresine göre dikkatli bir legalist. Ben de aynı görüşteyim. Bu görüşümü 1 Temmuz 2010 tarihli Today’s Zaman’daki köşemde Koşaner analizi yazıp ifade etmiştim. Ancak şimdilerde Koşaner için durum biraz farklılaşmış gibi görünüyor.
Anlatılana göre İlker Başbuğ dönemindeki son YAŞ toplantısında alınan kararların etkisi şimdilerde görülmeye başlamış. Başbuğ kendisinden sonrasını garantiye almak için, özellikle İrtica İle Mücadele Eylem Planı’nda beraber hareket ettikleri iddia edilen Hasan Iğsız’ı Kara Kuvvetleri Komutanı yapmak istemişti. Ancak hükümet direnince Başbuğ Iğsız’ı atayamamıştı.
Koşaner’in Genelkurmay Başkanlığı dönemi için Başbuğ’un Aslan Güner ile birlikte hareket edip bir B Planı yaptığı iddia ediliyor. Buna göre Koşaner’in Genelkurmay Başkanlığı kontrol altında tutulmalıydı. Bu nedenle de Koşaner’in en yakın arkadaşı, demokrat kişiliğiyle bilinen Atilla Işık istifa ettirilmeliydi. Işık’ın Karargâh’ta yapılan birtakım siyasi müdahaleler konusunda Başbuğ ve ekibinin tersi bir tutum aldığı biliniyordu. Hatta başlatılacak hukuki sürece yardımcı olabileceğinden çekiniliyordu. Bu nedenlerle o dönem “karargâh medyası” devreye sokuldu ve Atilla Işık hükümet yanlısı birisi olarak lanse edildi."