Amerikalı beslenme uzmanı Dr. Nicholas Perricone’ye göre kan şekerinin kontrol altında tutulması sağlıklı yaşam için hayati öneme sahip. Bunun için elma, tarçın, fasulye ve mercimek en etkili silahlarınız. Biyolojik saat ile diyabet bağlantılıŞekeriniz sizi yemesinKandaki insülin hormonunun çok yüksek olması, kilo almayı kolaylaştırır, kas dokusu oranını azaltır ve cildin yorgun, kırışık, sarkık görünmesine yol açar. Vücudun içten ve dıştan daha hızlı bir yaşlanma sürecine girmesine neden olur. İnsülin seviyesini kontrol altına almak, kan şekerini dengelemeye bağlıdır. Perricone Vatan gazetesine yaptığı açıklamada, kan şekerini düzenlemek için en etkili üç gıdayı açıklıyor:
Elmanın kabuğu önemli Elma: Diğer meyvelere oranla daha fazla şeker içeren elma, aslında kan şekerini dengeleme etkisine sahiptir. Bu özelliklerini lif ve sadece bu meyvede bulunan “phloretin” isimli bir antioksidan bakımından zengin olmasına borçludur. Elmanın antioksidan maddeleri, kabuklarında daha yoğun bir şekilde bulunur. Finlandiyalı bilim insanları da elmanın diyabet riskini düşürdüğünü ortaya koydu.
Kalori yakma hızı artsın Fasulye ve mercimek: Mercimek, kan şekerini çok yavaş ve dengeli bir şekilde yükseltir. Etkisi, bir sonraki öğünde baklagillerden oluşan bir gıda tüketilmese bile devam eder. Fasulye ve mercimek şeker ve karbonhidrat oranı çok yüksek olan yiyeceklerle birlikte tüketildiğinde bile kan şekeri ve insülin seviyelerini dengelemeye yardımcı olur. Bu besinler vücudun kalori yakma hızını da artırır.
Etkisi günlerce sürer Tarçın: Tarçındaki antioksidanlar, kan şekerini dengede tutar. Tarçınla birlikte insülin hormonu alıcıları harekete geçirilir, bu sayede insülinin kan şekerini dengeleme gücü artırılır. Her gün bir bardak su ya da bir fincan çaya karıştırılan bir çay kaşığının dörtte biri kadar tarçın bile kan şekerini düzenlemeye yardımcı olur. Bu etkisi, bazen günlerce sürer. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre tarçının kan şekeri üzerindeki etkisinin üç haftaya kadar devam edebildiği belirlendi.
Zeytinyağı genç tutar alkol sodayla alınmalı Yemeklerde saf zeytinyağı kullanmaya özen göstermek, cilt sorunları, saç dökülmesine iyi gelir. Karaciğer ve böbreği hasarlara karşı korur. Vücudun enfeksiyonlara karşı daha dayanıklı olmasını sağlar. Yaraları daha hızlı iyileştirir. Erkeklerde kısırlık, kadınlarda düşük riskini azaltır. Kalp hastalıklarına karşı koruma sağlar. Depresyonu uzak tutar. Uzmanlar tavsiye etmiyor ancak eğer alkol almak istiyorsanız, içkiyi şekerli meyve suları ve gazlı içeceklerle birlikte tüketmemeye özen gösterin. Çünkü bu cildin daha hızlı bir şekilde yaşlanmasına neden olabilir. Bunun yerine alkolü cildin nemini biraz olsun koruyan su ya da daha da iyisi maden suyu ile almayı deneyebilirsiniz. Alkol, vücudu uyaran ve stresle heyecan yaratan hormonları harekete geçirerek uyku düzenini bozar ve hücrelerin kendini yenilemesini engeller. Cildi susuz bırakır ve kan dolaşımını bozarak cildin yorgun görünmesine neden olur.
Pürüzsüz cildin ilacı güneş, uyku ve su Vücudun en görünür yeri olan cilt, yaşlanmanın en can sıkıcı etkilerine sahne olur. Sağlıklı bir yaşam sürülmediğinde, kırışıklıklar 20’li yaşların sonundan itibaren kendini göstermeye başlayabilir. Yedikleriniz ne kadar genç ya da yaşlı bir görüntüye sahip olduğunuzu belirlemede önemli bir rol oynayabilir. Protein hücrelerin kendini onarmasında en büyük önemi taşır. Yeterince protein alınmadığında yaşlanma süreci, gözle görülür biçimde hızlanır. Protein eksikliği, ilk olarak yüzde kendini belli eder. Daha genç bir cilde sahip olmak için her gün protein ihtiyacını karşılayın çünkü vücut proteini depolayamaz. Karbonhidrat tüketimini renkli, içinde nişasta bulunmayan meyveler, sebzeler, fasulye, baklagiller ve tam tahıllı gıdalar ile sınırlayın. Öğle saatlerinde güneşlenmeyin, susuz kalmamaya ve yeterli uyku almaya özen gösterin. Vücut sadece uyku sırasında kendini onarır ve yeniler. Çoğunlukla kadınlar yeterli miktarda protein almaz. Kadınların, yaşlanmanın etkileriyle erkeklerden hızlı karşı karşıya kalmasının bir başka sebebi de cilde sıkılığını ve nemini kazandıran testosteron hormonudur.
Kırışıklığın sebebi nişasta Özellikle menopoz sonrasında kadınlarda bu hormon dengesi azalabilir. Üçüncü neden de erkeklerin doğuştan kadınlardan daha kalın bir cilde sahip olması. Bu sayede erkeklerin cildi güneş ve diğer zararlı çevre faktörlerinden daha az etkilenir. Kadınlar daha iyi hissetmeyi sağlayan “seratonin” hormonu salgısını artırmak için şekerli ve nişastalı gıdalar alma ihtiyacı duyabilir. Ancak bu hormon erkeklerde yüksek olduğu için bu zararlı gıdalar daha az tüketilir. Nişastalı ve şekerli gıdaları aşırı tüketmek cildi esnek ve gergin tutan kolajen proteininin yapısını bozarak kırışıklıkların temelini oluşturur.