T24 - 'KONDA' araştırma şirketiyle yıllardır kamuoyunun ve siyasetin nabzını tutan Erdem: 'Değişim diyen Kılıçdaroğlu’nun söylemleriyle BDP akrabadır, ittifak ikisi için de çok faydalı' dedi.
Haziran 2011 seçimleri sath-ı mahalline yaklaşılırken geçen ayın ortalarında, daha ortada hiçbir şey yokken, CHP eski genel sekreterlerinden, KONDA araştırma şirketinin sahibi ve yöneticisi Tarhan Erdem, Radikal gazetesinde "CHP ile BDP işbirliği yapmalı" diye yazdı. Bu öneri, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın Sosyalist Enternasyonel toplantısı için gittiği Paris’te yaptığı "AKP’ye karşı CHP, BDP, ÖDP, EMEP’li bir sol blok olabilir" sözleriyle bir ihtimale dönüştü; bayram haftası ve sonrasında siyaset kamuoyunun ağzını tatlandırdı. Ancak CHP yetkililerinin partinin işbirliğine açık olduğu yönündeki açıklamalarına rağmen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Hiçbir ittifak arayışımız yok, bu söylentiler de nereden çıkıyor bilmem, bu bir tuzaktır, düşmeyeceğiz" demesiyle mevzu kekreleşti. CHP ile BDP hala ittifak yapar mı, yapmalı mı, yaparsa partilerin ve Türkiye siyasetinin bundan kazancı ne olur, denklemler nasıl değişir? Önerinin sahibi Tarhan Erdem ile Fadime Özkan konuştu.
Türkiye CHP-BDP’nin olası ittifakını konuşarak geçirdi geçen haftayı. Ama CHP Genel Sekreteri ile Genel Başkan yardımcısının açık ifadelerine rağmen Kılıçdaroğlu ‘Bu söylentileri kim çıkartıyor, bu bir tuzak’ diyerek reddetti. İki partinin işbirliğini ilk kez ortaya atan sizsiniz 20 Ekim tarihli köşenizde. Gelinen nokta itibariyle; ne anladınız tüm bunlardan?
Efendim ben geçen ay ortalarında, ortada hiçbir şey yokken CHP ile BDP’nin işbirliğinin doğru olacağını yazmıştım. Yazdım çünkü bu işbirliğinin Türk demokrasisine ve partilerin her birine yararı olduğuna, olacağına inanıyordum, hala öyle düşünüyorum.Bitmedi mi bu olasılık?
Bitmedi. Milletvekili aday listelerinin verileceği önümüzdeki Nisan ayının ortalarına kadar da bitmez. Bitmeyecektir.
BDP’ye de faydası var CHP'ye de
Niçin bitmesin, iki parti için de kaçınılmaz olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Öyle. BDP açısından bu işbirliğinin çok yararı var. Bağımsız adayla, mesela Diyarbakır’da dört tane falan milletvekili seçtirebiliyor BDP. Böyle bir işbirliğinde altı, yedi hatta sekiz milletvekili seçtirebilirler. İkincisi, böylelikle BDP bir Türkiye partisi olduğunu kanıtlayabilecektir. Kendine atfedilen bazı görüşleri de -terörle işbirliği yapıyor gibi- daha yumuşak şekilde karşılayabilecektir.CHP nasıl bir fayda görür ittifaktan?
CHP’ye çok büyük faydası vardır. Çünkü CHP şu andaki haliyle iktidar için oy verilen bir parti değildir. Muhalefette kalması yetmektedir. Zaten eski genel başkanı da bunu böyle söyledi ‘ille de iktidar olmamız gerekmez’ dedi. Hâlbuki CHP’lilerin büyük çoğunluğu Halk Partisini iktidar partisi olarak görmek ve buna oy vermek istiyorlar.
CHP’nin olası iktidar yolu
BDP ile ittifak bunu sağlar mı?
Bu ittifak ona gidiş için başlangıçtır. Ama oy oranı değil konum olarak. Bütün Türkiye’ye yönelik olarak insan haklarına ve demokrasiye açılım yapan CHP politikalarını reddetmişti 23 Mayıs’tan yani Kılıçdaroğlu’ndan önceki CHP. O politikaları reddederk konumunu da değiştirebilir CHP. Böylece yüzde 20, 25 mertebesinden yüzde 30’lara çıkar. Bugün dahi sorsanız kim iktidar olur diye CHP’lilere, önemli bir kısmı AK Parti demektedir. BDP ile böyle bir işbirliğinin en basit doğal sonucu olarak söylüyorum, CHP’ye oy vermek isteyen ve verecek olanlar için de artık CHP iktidar iddiasında bulunan, iktidar olabilecek parti haline hale gelecektir. İşbirliği değişimi sağlayacaktır.Bir moral kazanım olacak herhalde?
Konumu da değiştirecektir CHP’nin. CHP bir muhalefet partisi olmak yerine iktidarla mücadele eden ve iktidar olabilecek bir parti hüviyetine bürünecektir. Toplumun çoğunluğu hatırlamaz ama 1950 ile 1969 arasındaki tüm seçimlerde CHP’ye oy veren herkes iktidar olacağı umudu düşüncesiyle verirdi. İktidar olabilirdi de, 61’de en fazla oyu almıştı. 1957’de yüzde 42 oy aldı. İşte bunu yeniden sağlamak için ciddi faydası olacak CHP’ye.
CHP’nin mevcut seçmeninin Kürt sorununa ve çözümüne nasıl baktığını en iyi siz biliyorsunuz. Taban tepki vermez mi?
Bakalım ne yapacaklarını bir görelim de.
'Kemal Bey, Baykalı dinlemesin'
Deniz Baykal’dan da bir uyarı / bir tavsiye aldı Kılıçdaroğlu...
...Gerek Deniz Baykal’ın gerek Tayyip Bey’in söyledikleri politikadır. Ben Kılıçdaroğlu’nun yerinde olsam, bu sözleri hiç söylenmemiş kabul ederim.
Peki. Bayramda iki parti ilk kez birbirilerini ziyaret etti. Sosyalist enternasyonalde buluştu, Kılıçdaroğlu Diyarbakır’a gitti, güzel şeyler söyledi. Tüm bu yakınlaşmalar algıları değiştirip işleri kolaylaştırır mı?
CHP’de ciddi bir şey yok. Ben kurumsal olarak CHP ile BDP’nin birleşmesi doğrudur diyorum. Yoksa CHP birleşmek istiyor, böyle de bir isteği, bir projesi var demiyorum. Onun için bu dediğiniz yakınlaşmaların bir karşılığı olduğunu da sanmıyorum.
E peki nasıl olacak? Bu kadarcık yakınlaşma bile anlam taşımıyorsa bu iki parti nasıl birleşecek?
Ben olması gerektiğine inandığım bir şeyi söylüyorum. Zaman içinde bunun doğruluğunu, gerekliliğini onlar da görecek ve bunun için çalışacaklardır. Çalışmazlarsa, bin tane yanlışın üzerine bir yanlış daha yaparlar. Hepimiz siyaset yaptık, siyaset düşünüyoruz. Elbette hata yapılabilir ama çok hata yaparsanız mağlup olursunuz.
Siz CHP zihniyetini de biliyorsunuz yapıyı da, tabanı da, bu işbirliğinin nasıl olacağını da görebiliyor olmalısınız?
Ben bu yapıyı tanıyamıyorum ama. Benim tanıdığım yapı 1969 öncesi. Tabi 1999 ve 2001 yıllarındaki CHP’yi de çok iyi tanıyorum örgüt açısından ama orada da bir problem var. Şu an böyle bir kararları olmadığı için bunu nasıl yaparlar bilmiyorum. Ama gecikmeden o kararı vermeleri lazım.'CHP tırnaklarını kesiyor'
Ama yine siz dediniz ki: Böylesi bir ittifak partiyi çatır çatır çatlatır!
Çatlatmalı zaten. Çatlatmazsa sorun büyük demek. Genel Başkan partiyi değiştireceğim demiyor mu? Nasıl değiştirecek? Her şey yerli yerinde duracak ama parti değişecek, böyle şey olur mu? Tişörtün pantolonun saç tuvaletin her şey aynı kalacak, ama ben değiştim diyeceksin, olur mu? Nasıl değişeceksin kardeşim tırnaklarını keserek mi!
Şu an olan bu mudur, tırnaklarını mı kesiyor CHP?
Bilmem. Bence bir değişim yok şu anda. Değişecekse bazı politikaları kabul, bazılarını ret eder, değiştiğini de herkes görür. Değiştim diyerek değişilmez. Sayın Baykal’ın ‘CHP ille de iktidar olmak zorunda değildir, iktidara için partiyi değiştirmeye kalkma’ sözlerine karşı Sayın Kılıçdaroğlu’nun, hemen çıkıp ‘söyledikleri yanlıştır’ ya da ‘doğrudur’ demesi lazımdı. ‘Doğru’ diyen Kemal Beyin partisiyle ‘yanlış’ diyen Kemal beyin partisi aynı parti değildir. Çok farklıdır.
'CHP çatlasa da Baykal’a ‘sen yanlışsın’ demeli'
CHP de, BDP de etnik kimlik vurgu nedeniyle birbirlerinin yanına değil karşısına düşen partiler değil mi? İki partinin hasımlık-hısımlık durumu nedir, bu birlikteliyi mümkün ya da imkânsız kılan?
CHP hangi CHP? 23 Mayıs’a Kemal Beyin gelişine kadar olan CHP başka, 23 Mayıstan sonraki başka CHP. Farklılaşmak istediğini söyleyen bir genel başkan var artık, bazen söylediklerinden geri dönüyor olsa da. 23 Mayıstan sonraki CHP, BDP ile çok yakınlığı olan bir partidir. Bu yakınlık olmalıdır, eğer Sayın Kılıçdaroğlu insan hakları, demokrasi, şu sorunu ben çözerim derken samimi ise. Söylediklerini yapan adam Kürt meselesini de çözer.
Sahici mi bulmuyorsunuz değişiyoruz değişeceğiz söylemlerini?Bakıyoruz sahici mi değil mi, bekliyoruz bilmiyoruz. Baykal dürüst davrandı ‘Benim politikam budur, doğrusu budur, CHP bunu terk edemez’ dedi. Buna karşılık olarak değişmek isteyenin ‘Hayır politikan doğru değil, partinin şöyle değişmesi lazım’ demesi gerek. Bu denebilirse işte bu, partiyi çatır çatır çatlatır.
Partinin üst yönetimi değişti. Yeni kadro bu değişimi yapabilecek potansiyelde mi?
Bu kadro değişikliği geçici. CHP’yi temsil ediyor demek yanlış. Kurultay toplanacak ve yeni bir kadro seçecek. Beklemek lazım.Kemal bey seçildiği günden beri formülünü açıklamasa da CHP ezberini bozarak Türkiye’nin meseleleriyle ilgili vaatlerde bulunuyor, sorunları ben çözerim diyor, gerçi genel merkezden düzeltiliyor ama...
Henüz tecrübesi yok tabi. Mesela bu ittifaka “medya uydurması” dediği gün yanında Mesut Değer vardı başkan yardımcısı.Mesut Değer BDP ittifakı için “bölge teşkilatımız istekli” demişti.
Ama Kemal Bey ‘Kim diyor bunları’ diyor. Yanındaki adam diyor kardeşim! Ama zamanla düzeleceğini umuyorum. CHP’yi değiştirmek istediğine şüphe yok da gereklerini bilmiyor gibi bir durum var. Deniz beye “Sen ne diyorsun kardeşim” demeliydi. Önüne gelen benzer fırsatları kullanmıyor.
Kılıçdaroğlu, Baykal’ı devirip kendisini koltuğa oturtan süreci başlatan o planı hiç sorgulamadı. Bu siyasi bir başarı, kıvraklık bir hesap mıdır, bir zaaf ya da kusur mu?
O yaştaki hangi insana genel başkan ol denince, reddeder. Siyasi kariyerin bir kısmıdır. Deniz beyin ayrılması ayrı, Kılıçdaroğlu’nu getiren süreç ayrı süreçlerdir.
'Baydemir de siyaset yapıyor Öcalan da'
Diyarbakır Belediye Başkanı BDP’li Osman Baydemir ‘silahlar miadını doldurdu’ dedi, diye Öcalan tarafından azarlandı! Baydemir daha önce de iş makinelerini, fabrikaları yakan PKK’ya tavır almış, ben bu şartlarda nasıl hizmet vereceğim demişti... Kürt etnik siyasetinin ve siyasetçilerinin bir değişim geçirdiğini düşünüyor musunuz?
İkisi de politikacı, Öcalan da politika yapıyor, Baydemir de. Baydemir, PKK’yı dikkate almak zorunda olan bir insandır. Öcalan bunu ona hatırlattı, o da dikkate aldığını söyledi. Bunda anlaşılmayan bir taraf yok. Ama onlar orada zor şartlarda kıyametin içinde politika yapıyorlar, basit bir şey değil. Ama bir değişim var elbette. PKK, KCK oldu. Kendi şartlarında politika yapan insanlar, o şartlarda değerlendirmek ve yok saymamak lazım.
Kürt STK’ları Kürt entelektüeller referandum öncesinde net bir ses verdi. PKK’nın da dikkate almak zorunda olduğu bir olgu artık bu irade...
O sivil toplum kuruluşları da PKK’yı yok kabul etmiyorlar, var sayıyorlar. Birbirlerini de anlıyorlar, birbirlerine rağmenmiş gibi anlamamak lazım. STK’ların bildirisi iki gün arayla iki defa okundu, biraz farklıydı birbirinden. Sonuç aldı ama yine de oradaki değerler şartlar varlıklarını koruyor.
‘Kürt etnik siyasetinin temel belirleyeni hala Öcalan’dır sonucu mu çıkıyor buradan?
Öcalan da bazı şeyleri dikkate almak zorunda, alıyor da. PKK, PKK’nın Avrupa ayağı var, halk arasında olan, olmayan var, AK Parti, AK Partililer var, diğer partilerden de olan var bölgede. Orası da bir alaşım, öyle görmek lazım.
CHP’nin bölgeye fiilen de girmesi bu alaşımı nasıl etkiler?
Ne yapacağını görmek lazım. CHP bir levha kadar var şu an orada. MHP de o kadardır.
'İyi muhalefet iktidara da iyi gelir'
Olası CHP-BDP ittifakı AK Parti’yi nasıl etkiler, -iktidardan etmek dışında-?
Faydası olacaktır AK Parti’ye. AKP böyle bir birliktelikle, artık kolay eleştiremeyeceği, kolayca bir tarafa itip onlar şöyledir böyledir diyemeyeceği bir parti haline gelecektir CHP. Farklı bir anlayışa bürünmüş olacaktır. Bu da AK Parti’ye faydalıdır. Düşünün genel başkan ya da merkez yönetim kurulu üyesisiniz AKP’de. İktidara geleceğinize inanıyorsunuz, bu, sizin çalışmanızı başka şekillere getirir. Karşınızda iktidar olabilecek güçte, anlayışta bir parti olursa program ve konuşmalarınızı buna göre ayarlarsınız, rakibinizi ufak görmezsiniz. Netice olarak Türk siyasi hayatını tabiileştirecek bir birleşme olacaktır CHP-BDP ittifakı.
'Halk Partisi için önemli bir imkan'
Olmalıdır diyorsunuz ama CHP’den yapılan açıklamalar çok net ve sert...
...Tecrübesiz politikacılar bir şeyler söylediler. Geri dönülemez sözler de değildir.Kılıçdaroğlu söyledi ama... Bu, yandaş medya tuzaktır, düşmeyeceğiz, bile dedi.
Çok ileri bir söz, ne tuzağı? Kendisi için çok önemli ve çok doğru bir davet. Kendisine verilen önemli bir imkan. Ama tabi, konuşarak olmaz. Yetkililerin bu olasılığın faydalarını düşünmesi, buna göre karşılaması ve karşı tarafın izzeti nefsini, onurunu düşünerek konuşması lazım. İki taraf için de geçerli tabi bu söylediklerim.
MHP bu işten kazançlı mı çıkar? CHP ve MHP arasında bir süredir bir politik benzerlik, paralellik ve hatta oy geçişgenliği oluştu. Olası CHP-BDP birlikteliği MHP’ye oy kazandırır mı?
Bu kolay hüküm verilecek bir şey değil.
Şöyle kurayım o halde sorumu: CHP-BDP ittifakı MHP’yi nasıl etkiler?
Fazla etkilemez. MHP’nin oyu CHP’den veya BDP’den değil. Ama onların politikalarına bağlı, o politikalara göre oyları artar veya azalır. Söylediğiniz gibi şu ana kadar CHP’ye de oy kaybetmiş olabilir tabi fakat AK Parti’ye de oy kaybetti MHP. Halk oylamasında yıllardır söylediklerinin dışına çıktı. Hâlbuki evet demeliydi. O nedenle oy kaybetmesi normaldir. Kaybettiği on oyun 6, 7’si AK Partiye, 3, 4’ünü de CHP’ye kaybetmiştir.
(Fadime Özkan'ın Star gazetesindeki haberi)