T24 -
CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, geçen yılki YAŞ'tan önce yargı kullanılarak bazı kişilerin tutuklandığını, bu yıl bu yöntemin başka bir versiyonunun uygulamaya konulduğunu iddia ederek, ''YAŞ sürecinden kötü kokular geldiğini düşünüyorum'' dedi. Tarhan, TBMM'de düzenlediği basınla sohbet toplantısında, gündemdeki konulara ilişkin açıklamalarda bulundu. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, ''Terörle mücadelede muhalefetten makul destek bekliyoruz'' açıklamasına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Tarhan, terörle mücadele konusunda, AKP, CHP ve MHP grup başkanvekillerinin imzaladığı 15 Temmuz tarihli metnin, CHP'nin terörle mücadeleye desteğine ilişkin bir karine olduğunu söyledi. Tarhan, 2 gün önce yaptığı basın açıklamasında, ''İktidarın terörle mücadele konusunda ne yapmak istediğini bilmek istiyoruz, fakat bilmiyoruz'' dediğini anımsatarak, bu konuda anamuhalefet ve muhalefetin bilgilendirilmesi gerektiği yönündeki düşüncesini tekrarladı. ''YAŞ sürecinden kötü kokular geldiğini düşünüyorum'' diyen Tarhan, geçen yılki YAŞ'tan önce yargı kullanılarak bazı kişilerin tutuklandığını, bu yöntemin bu yıl başka bir versiyonunun uygulamaya konulduğunu savundu. Tarhan, ''Orduyu kendi anlayışı çerçevesinde dizayn etme çalışmasının özgün bir örneğini yeniden izliyoruz'' dedi. Yerel gazeteciye verilen cezaCHP'li Tarhan, Kırşehir'de yerel basında görev yapan bir gazetecinin, AKP'li bir belediye ile ilgili haberi nedeniyle 10 ay karşılığı 300 gün adli para cezasına çarptırıldığını anımsattı. Bu gazetecinin ayrıca 375 gün gazetecilik mesleğinden men edildiğini de ifade eden Tarhan, şöyle konuştu: ''Bir gazeteci, gazetecilik mesleğinden men edilemez. Yerelden genele dalga dalga yayılacak bir gözdağı tohumu ekiliyor. Gazeteciler daha önce kapalı kapılar ardında sindirilirken, artık yargı kullanılarak susturulacaklar. Bu karar da bunun müjdecisidir. Onurlu gazetecilerin verilen bu mesajı iade etmesi gerekiyor.'' Emine Ülker Tarhan, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal ile ilgili AİHM'ne yapılacak başvuru ile ilgili bir soruyu yanıtlarken, başvuruya ilişkin çalışmaların sürdüğünü söyledi. Bugüne kadar bununla ilgili emsal bir karar olmadığını, bunun ilk karar olması için çalışacaklarını ifade eden Tarhan, ''Yaşam hakkının tehlikeye atılması sorunu olduğu için, daha kısa bir sürede ele alınacağı konusunda umutluyum'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Her şeyin Öcalan'ın kontrolünde olmadığına'' ilişkin açıklamasının sorulması üzerine Tarhan, ''Böyle bir açıklama yapabilmek için, birtakım görüşmeler yapılması gerekir diye düşünüyorum. Bu, Sayın Başbakan'ın Öcalan'la görüştüğüne karine de teşkil edebilir diye düşünüyorum. Herhalde görüşmüşler ki bu konuda bu kadar net bilgi sahibi. Böyle somut bir mesaj verebildiğine göre, muhtemelen kapalı kapılar ardındaki görüşmeler hala sürüyor. Silahların toplumun üzerine çevrildiği bir noktada, terörle kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıkların çok ciddi tehlike yaratacağını düşünüyorum'' diye konuştu. ''CHP izleyici olarak katılıyor"CHP'li Tarhan, bir gazetecinin, ''muhtemelen IRA modelinin inceleneceği İngiltere, İskoçya ve İrlanda gezisine katılan heyette CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun da yer almasının, parti yönetiminin kararı olup olmadığını'' sorması üzerine, bu gezinin bir inceleme gezisi olduğunu söyledi. Tarhan, orada sürecin nasıl geliştiği konusunda gözlem yapılacağını, onun dışında sonuç yaratıcı bir etkisi olmadığını, CHP'lilerin de izleyici olarak geziye katıldıklarını ifade etti. MHP'lilerin ''CHP'nin bu geziye katılmasını şer ittifakı'' olarak nitelendirdiği anımsatılan Tarhan, ''Çok yanlış bir değerlendirme. Biz her konuda bilgi sahibi olmak isteriz'' dedi. CHP'li Tarhan, her türlü oluşumun incelenebileceğini, ancak bunun, o modelin uygulanacağı ya da model alınacağı anlamına gelmemesi gerektiğini bildirdi. Tarhan, başka bir soru üzerine, ''Yıllardır uygulanan bir AKP klasiği var. Bir kurumu yok etmek, itibarsızlaştırmak suretiyle, kendi alternatif yapılanmasını oluşturmak konusunda bir uzmanlık geliştirdi. Sürekli suçlanarak, lanetlenerek yargı itibarsızlaştırıldı ve yeni bir yargı yapısı oluşturmanın meşru zemini oluşturulmaya çalışıldı. Kadrolaşma için bu yapıların kullanılacağını düşünüyorum. Mevcudun 3 katı bir görevlendirme yapılarak, kadrolaşma olacakmış'' diye konuştu.