2007 yazında ABD'de filizlenen ve tüm dünya ülkelerinin ekonomilerine bulaşan kredi krizi hastalığı ABD yönetiminin ekonomiyi ele alışının sorgulanmasına neden oldu. Üstelik ABD tarihine bakıldığında göze çarpan bir gerçek var; Cumhuriyetçilerin yönetimde olduğu dönemlerde ükle ekonomisi krizlerle boğuşuyor, hemen ardından gelen ilk seçimde de halk krizden kurtulmak için Demokratlara koşuyor. Bu seçiminde de yanılmıyor zira dibe vuran ekonomi Demokrat yönetimler döneminde şaha kalkıyor. "Unequal Democracy (Eşitliksiz Demokrasi)" kitabının yazarı ve Princeton Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Larry M. Bartells'ın gerçekleştirdiği bir araştırma 1948-2007 yılları arasında Cumhuriyetçilerin iktidarda olduğu 34 yıllık dönemde kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasılanın yılda ortalama yüzde 1,64 arttığı belirtiliyordu. Demokratlar'ın iktidarda olduğu 26 yıllık dönemde ise bu oran yüzde 2,78 olmuştu. Bartells ayrıca gelir eşitsizliğinin de Cumhuriyetçi başkanların iktidarında arttığına dikkat çekmiş, Demokrat başkanların döneminde küçük çaplı da olsa bu konuda ilerleme yaşandığını belirtmişti. Aslına bakılırsa, bu örnekten yola çıkıldığında dün sonuçları kesin olarak açıklanan ABD başkanlık seçimi de bu tezi doğrular nitelikteydi.
ABD’de işsizlik 14 yılın zirvesindeOtomotiv devleri ABD hükümetinden 50 milyar dolar istediReel sektör alarm veriyor Çünkü ABD'nin son başkanı Cumhuriyetçi George W. Bush döneminde patlak veren ekonomik kriz neredeyse finans sisteminin kurallarının yeniden yazılmasına neden oldu. Wall Street'te çok sayıda banka ve finans kuruluşu kapanırken yaklaşık 150 bin kişi işsiz kaldı. Üstelik reel sektöre de sıçrayan kriz nedeniyle dünyanın bir numaralı ekonomisi resesyonun eşiğine geldi. Son üç aydır hızla daralan imalat sektöründe üretim seviyesi 26 yılın en düşük seviyesini gördü. Ülkenin lokomotif otomobil üreticisi General Motors'un satışlarında yüzde 40'ın üzerinde gerileme yaşandı, şirket Chrysler ile birleşerek krizden kurtulma çalışmaları yapıyor. Enflasyon yüzde 5'in üzerine çıktı. işsizlik ise yüzde 6 ile sınırları zorluyor. Uzmanlar bugün yaşanan krizi 1929 Büyük Buhranı'ndan farklı görmüyor. Krizden bunalan ABD halkı ise tıpkı 1929 ve sonrasında olduğu gibi Cumhuriyetçiler döneminde tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşayan ülkenin kurtuluşunun Demokratların elinde olduğunu düşündü.