Eminönü’nde Limon Apartmanı’nın karton deposu olarak kullanılan bodrumunda tarihi bir sarnıç yer alıyor. Ancak hiçbir kurumun bu tarihi kalıntıdan haberi yok. Uzmanlar ise, “Geçmişi yüz yıllar öncesine dayanıyor olabilir” görüşünde.
Milliyet'ten Arif Balkan'ın haberine göre, İstanbul’un en önemli turizm bölgesi İstanbul Fatih’teki ‘tarihi yarımada’ içinde yer alan bir apartmanın bodrumu, geçmişi belki de yüzlerce yıl öncesine dayanan bir mahzene ev sahipliği yapıyor.
Emimönü Küçükpazar, Hoca Gıyasettin Mahallesi, Mehmet Paşa Yokuşu’ndaki Limon Apartmanı’nın bir karton deposu olarak kullanılan bodrum katında kemerlerin çevrelediği bir kalıntı bulunuyor. Apartman yenileme alanı içerisinde kalmasına rağmen tarihi yapının envanter kaydı bulunmuyor. Bina, 1950’li yıllara kadar ahşap formda kullanılmış, ardından betonarmeye çevrilmiş. Binanın bodrum kısmında kalan mahzen ise kısmen tahrip edilerek kamufle edilmiş.
Elektrik ve su tesisatı bile çekilen mahzenin bulunduğu parselde, İstanbul 1 numaralı Yenileme Alanları Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından 22/01/2013 Tarih ve 530 Sayılı Kararla onaylanan Avan Projeye göre yenileme uygulama yapılacağı öngörülmüş, ancak tescilli olması gereken bina Fatih 1/1000 ölçekli nazım imar planlarında ‘vasıfsız bina’ olarak kayıtlara geçirilmiş.
Apartmanda kalıntıların bulunduğu bodrum 15 yıldır depo olarak kullandıklarını belirten Fatih Akay, “Tarihi eser olduğu belli ama çok da önemsemedik. 800 lira kira veriyoruz” diye konuştu. Apartmanın sahiplerinden Leman Saraçoğlu da binanın babasından kaldığını belirterek hiçbir kuruma kalıntıyla ilgili bildirimde bulunmadıklarını söyledi. Saraçoğlu, mahzenin tahrip edilmediğini belirterek “İstanbul’da onlarca eser tahrip edildi. Yıllar önce bu binayı babam inşa etti. Benim apartmanım mı sorun oldu? Vapura binin, Boğaz’ın, tarihi yarım adanın ne hale çevrildiğini görürsünüz. Tarihi eser değil, eski bir kalıntı orası” dedi.
Geçmişi 8400 yıl öncesine uzanan İstanbul’un tarihi yarımada içerisinde kalan eserlerin korunması gerektiğini belirten mimarlık tarihi uzmanı Prof. Dr. Uğur Tanyeli ise “Kalıntının geçmişi yüz yıllar öncesine dayanıyor olabilir.horasan harcı ile yapılmış. Derhal harekete geçilerek o alan bir müze formuna çevrilmeli” diye konuştu. Tanyeli, oluşturulacak uzman bir ekiple sahada inceleme yapılması gerektiğini de söyledi. Sur içindeki Bizans Sarnıçları konusunda çalışmaları bulunan Dr. Kerim Altuğ da “Sur içi denilen bölgede pek çok Bizans kalıntısı bulunuyor. Bunların ne yazık ki pek çoğu zaman içinde tahrip edilmiş. Bu kalıntı bir Bizans eseri mi araştırma yapmadan söylemek güç ama koruma altına alınmalı” diye konuştu. Fatih Belediyesi yetkilileri ise yaklaşık 60 yıl önce birkaç asırlık olabileceği tahmin edilen tarihi yapının üzerinin örtüldüğü binanın ruhsatlı olduğunu belirterek tarihi eserlerle ilgili kendilerine bildirimde bulunulmadığını söyledi.