Kütahya’da, 2015 yılında Süleymancılar’a ait İkizhöyük Ortaöğretim Erkek Öğrenci Yurdu’nda, 12 yaşındaki Nurettin Ekşi’nin kolunu kıyma makinesine kaptırmasına ilişkin davada karar açıklandı. Yurdun aşçısına 18 ay 20 gün hapis cezası verilirken, ceza iyi halden ve mahkemenin olumlu kanaatinden dolayı ertelendi. Bilirkişi raporunda aşçı ile birlikte asli kusurlu bulunan yurt müdürü ise beraat etti.
Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre, Nurettin, bugün 15 yaşında...Kolunu kaybettikten sonra bunalıma girdi. Kolunu makineye kaptırdığı günkü sesler kulaklarında çınlıyor, ne vakit okula gitse o sesi işitiyordu. Lise birinci sınıfa geçtiği yıl okulu bıraktı. Evine kapandı. “Ne isterdin” sorusuna karşılık, “Kolumu tekrar verseler, tamam. Başka bir şey istemem ki” diyor. Verilen ceza nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını saklamıyor. “Ceza hem az, hem zaten o aşçı yatmayacak. Adalet yerine gelmedi” diye yorumluyor. Müdür suçlu olduğu halde beraata hükmedildiğini hatırlatarak, “Asıl suçlu müdürdü. O her şeyden sorumluydu” diyor. Olaya şahit olan Nurettin’in ağabeyi Serkan, bugün 18 yaşında... Nurettin kolunu yitirdiği için kendini suçluyor. “O gün yurtta beni ziyarete gelmese, belki öyle bir şey olmayacaktı” diyor. Yurtta kaldığı bir yıl boyunca mutfakta çalıştırıldığını anlatıyor. “Nurettin’in olayından bir hafta önce kıyma makinesinde iki kez de ben kıyma çekmiştim” diyor. “Yarın usta olursun. İyi bir mesleğin olur” diye çalışmaya zorlandığını söylüyor. Kazadan sonra bunalıma girdiğini, okula devam edemediğini belirtiyor Serkan: “Antalya’ya geldim, şimdi otelde çalışıyorum. O günden sonra günde belki dört saat uyuyabildim.” Serkan müdürün beraat etmesine akıl erdiremiyor. “Mutfağa gitmemiz emrini veren müdürdü. Beni ifade vermeyeyim diye ikna etmeye çalıştı. Baskı altında ifade verdirttiler. Buna rağmen ceza almadı. Haksızlığa uğradık” diye konuşuyor.
Anne Muhterem Ekşi ise “Bizim hayatımızı bitirdiler” diyor. Yaşadıkları oğullarının çektiği çileden pek de farklı değil... Muhterem Ekşi, şöyle konuşuyor: “Oğlumun elinin olmaması demek, hayatının yarısı gitti demek. Çocuğum, ‘Anne askere gidecektim, şimdi gidemeyeceğim’ diyor. Bir anne için bu sorunun cevabı çok ağır. Veremem, veremiyorum. Her gün ağlıyorum. Çocuğum iki üç saat hastaneye götürülmemiş. Bunlar neden ceza almıyor, orasını anlamadım.”
Nurettin Ekşi, 22 Ağustos 2015’te Süleymancılara ait Özel İkizhöyük Orta Öğretim Erkek Öğrenci Yurdu’nda kalan 15 yaşındaki ağabeyi Serkan’ı ziyarete geldi. Müdürü Mehmet Kalkan’a başvuran Nurettin Ekşi, ağabeyi ile çarşıya çıkmak için izin istedi. Kalkan, yapılacak işler olduğunu belirterek, iki kardeşi mutfağa gönderdi. Nurettin Ekşi’nin kıyma makinesine kaptırdığı kolu, dirseğinden koptu.
Kazadan sonra ambulans ve polis gelmeden Serkan tarafından çekilen ses kaydı bilirkişi raporuna girdi. Bu kayıtta, yurt idaresinin cezadan kurtulmak için Serkan’a gerçek dışı ifade vermesi yönünde baskı uygulandığı ortaya çıktı.