"Tarikat yurdunda yanarak can veren evlatlarımızdan Zeliha'nın evi burası..."

"Tarikat yurdunda yanarak can veren evlatlarımızdan Zeliha'nın evi burası..."

Adana'nın Aladağ ilçesinde Süleymancılara ait öğrenci yurdunda çıkan yangında 11 çocuktan biri olan 13 yaşındaki Zeliha Avcı'nın tek göz odadan oluşan evinde çekilen fotoğrafı köşesine taşıyan Sözcü yazarı Yılmaz Özdil, "Maalesef… 'Tarikat yurdunda hayatını kaybeden kızların ailelerine baskı yapıldığı, şikayetçi olmamaları için para teklif edildiği, buna rağmen ailelerin şikayetçi olduğu' haberini okurken yazıyorum bu satırları" dedi. Yılmaz Özdil, yazısında "İnsanı isyan ettiren… Fakirliğin, çaresizliğin gözü kör olsun dedirten bir haber bu. Dini duyguları istismar ederek köşeyi dönerken, siyasette ticarette servet sahibi olurken, sömürdükleri garibanları buralara mahkum eden… Kendi ikballerini kaybetmemek için, el kadar çocukların hayatına kefen parasıyla fiyat biçenler okusun diye yazıyorum" ifadelerine yer verdi. Yılmaz Özdil, yazısını "Allahsızsınız arkadaş. Allahsızsınız" ifadeleriyle bitirdi.

Yılmaz Özdil'in Sözcü'de yayımlanan yazısı şöyle:

Bak arkadaş. Bu fotoğraflara iyi bak.

*

Tek göz oda. Mutfak yok. Tuvalet yok. Sene 2016, tuvalet dışarda. Koltuk yok. Sandalye yok. Tabure yok. E karyola olacak hali yok. Yatak yorgan kenarda istiflenmiş, yatak yırtık. Buzdolabı zaten yok ama, dolap da yok. O arkada gördüğün, bi duvardan öbür duvara çekilen ip, sadece çamaşır kurutmak için kullanılmıyor, dolap o… Ne kadar giysi varsa ipin üstünde, çorap dahil. Yorganların altındaki boş yoğurt kasesi, çekmece. Sıvasız duvardaki çiviye takılmış poşet, üst çekmece. Bir başka çiviye takılı takvim var. Hayatın devam ettiğine dair tek belirti bu takvim… Her sabah özenle bir yaprak koparıyorlar, bugün bu evdeler, yarın bu evdeler, ertesi gün gene bu evdeler!

*

Odanın göbeğinde odun ateşi, hem yemek pişirmek için, hem ısınmak için… Masa ne arasın, yer sofrası bile yok. Kilimin üstüne bez seriyorlar, sofra oluyor. Tencere tabak tel dolabın raflarında ama, adı tel dolap, rafı var, teli yok, biraz un, biraz şeker, yarım paket bulgur, hepsi bu kadar, hepsi açıkta. Çatal kaşık, leğenin içinde. Tek pencere var, pencerenin kanadı yok, sadece ışık girsin diye sabit cam. Hava girsin istiyorsan, kapıyı açmak zorundasın. Kilidi yok. Oklava gibi bi tahta var, kapıyı örtünce menteşedeki oluğuna o tahtayı takıyorsun.

*

Ve gaz lambası… Memleketi ampul yönetiyor güya ama, bu ev gaz lambasıyla yaşıyor!

*

Zeliha'nın evi burası. Tarikat yurdunda yanarak can veren evlatlarımızdan, Zeliha'nın evi.

*

Maalesef… “Tarikat yurdunda hayatını kaybeden kızların ailelerine baskı yapıldığı, şikayetçi olmamaları için para teklif edildiği, buna rağmen ailelerin şikayetçi olduğu” haberini okurken yazıyorum bu satırları.

*

İnsanı isyan ettiren… Fakirliğin, çaresizliğin gözü kör olsun dedirten bir haber bu.

*

Dini duyguları istismar ederek köşeyi dönerken, siyasette ticarette servet sahibi olurken, sömürdükleri garibanları buralara mahkum eden… Kendi ikballerini kaybetmemek için, el kadar çocukların hayatına kefen parasıyla fiyat biçenler okusun diye yazıyorum.

*

Allahsızsınız arkadaş. Allahsızsınız.