Türkiye Ziraatçiler Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, tarım sektörünün günlük dalgalanmalardan geç etkilendiğini belirterek, "Tarım sektörü kriz koşullarında sığınılacak bir liman gibidir" dedi. Yetkin, Türkiye Ziraatçiler Derneği'nin Ankara Ticaret Odası (ATO) toplantı salonunda yapılan 38. Olağan Genel Kurulu toplantısında yaptığı konuşmada, derneğin 60 yıldır Türk tarımına hizmet veren bir sivil toplum kuruluşu olduğunu söyledi. Tarım sektörünün Türkiye'nin en önemli sektörlerinden biri olduğunu vurgulayan Yetkin, tarıma hak ettiği değerin verilmesi ve desteklenmesi gerektiğini söyledi. Tarımsal büyüme ve küçülmenin ekonominin tümünü yakından ilgilendiğini belirten Yetkin, tarım sektörünün 2008 yıl sonu itibariyle yüzde 4,1 oranında büyüdüğünü kaydetti. Türkiye'de kuraklığın tarımsal üretime büyük bir darbe vurduğu ve küresel krizin en etkili biçimde hissedildiği 2007-2008 yıllarında tarımsal istihdam oranının fazla değişmediğine, yalnızca yüzde 26,4'ten yüzde 26,2'ye indiğine dikkati çeken Yetkin, "Bunun anlamı şudur, tarım sektörü kriz koşullarında sığınılacak bir liman gibidir" dedi. Tarım sektörünün günlük dalgalanmalardan geç etkilendiğine işaret eden Yetkin, yıllardan beri yaşanan tarımdan diğer kesimlere emek göçünün de son krizle birlikte bir ölçüde tersine döndüğünü söyledi. IMF ile ilişkilere de değinen Yetkin, "aman batıyoruz ne olursa olsun IMF ile bir an önce anlaşılsın" şeklindeki bir tutum yerine, IMF ile yapılan pazarlık görüşmelerini olumlu karşıladıklarını belirtti. 2001 yılındaki krizde IMF'nin uyguladığı daraltıcı önlemlerin en büyük kurbanının tarım sektörü olduğunu savunan Yetkin, "Eğer şimdi IMF'ye bizim gibi ülkelerin ekonomilerini canlandırmak gibi bir rol verilecekse, bunun tarım sektörüne de yansıtılmasını beklemek hakkımızdır" dedi. Yetkin, sektöre dönük olarak "tarımsal destekleri kısmak yerine artırılması, tarımsal kredi miktarının artırılırken, geri ödeme güçlüklerine karşı kolaylaştırıcı önlemler alınması, tarımsal girdi enflasyonunun düşürülmesi ya da uygulanan sübvansiyonların artırılması, tarımsal ürünlerin fiyatlarındaki gerilemeyi tersine çevrilmesi ve fiyat destekleri uygulanması" gibi önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Tarım teknisyenlerinin özlük haklarının korunması gerektiğini de savunan Yetkin, teknisyenlerin 6 yıllık tarım eğitimi aldıklarını, zirai ilaç bayiliği yönetmeliğinde mühendis ve teknisyen ayrımı yapılmadan aynı kurs verildiğini, danışmanlık ve reçete yazma konusunda da mühendis-teknisyen ayrımcılığı yapılmaması gerektiğini sözlerine ekledi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ferhat Şenli de Bakanlığın politika belirlerken, organize eden ve yönlendiren bir vizyon oluşturduğunu ve sivil toplum kuruluşlarına da her zaman destek verdiğini söyledi.