TARIM SEKTÖRÜNDEN, SULAMA SİSTEMİ UYARISI ANKARA (A.A)

-TARIM SEKTÖRÜNDEN, SULAMA SİSTEMİ UYARISI ANKARA (A.A) - 28.11.2010 - Tarım sektörü, suyun tasarruflu kullanılması ve verimin artırılması için, salma sulamaya son verilip, bir an önce basınçlı sulama sistemine geçilmesi gerektiğini vurguladı.  Sektör, Türkiye'de şekil şartlarına aşırı özen gösterildiğini, bunun da lisanslı depoculuğun kuruluş maliyetlerini yükselttiğini kaydetti.  Edinilen bilgiye göre, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Yavuz ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yardımcı'nın katılımıyla toplanan Türkiye Tarım Meclisi, sektörün öncelikli sorunlarını görüştü. Meclis toplantısında, Türkiye'de kullanılabilir durumdaki suyun çok büyük bir bölümünün, sulama alanında kullanıldığına dikkat çekilerek, bunun da önemli kısmının salma sulama ile gerçekleştirildiği ifade edildi.  Toprağın korunmasını, suyun tasarruflu kullanılmasını, böylece verimin artmasını öngören ve bitkiye ihtiyacı kadar su verilmesi üzerine kurulu basınçlı sulama sistemine bir an önce geçilmesi gerektiği vurgulandı. -LİSANSLI DEPOCULUK- TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Yardımcı, toplantıda, ABD'de hali hazırda işleyen lisanslı depoculuk sistemiyle ilgili üyelere bilgi verdi. ''ABD'de lisanslı depoculuğun göze çarpan en önemli özelliğinin sivil toplum yapısının çok kuvvetli olması'' diyen Yardımcı, ABD'de özellikle 1929 krizinde yaşanan sıkıntıların yeniden yaşanmaması için etkin ve kuvvetli sivil toplum örgütleri kurulduğunu anlattı.  Yardımcı, bu sivil toplum örgütlerinin gelirlerinin, bulundukları borsada işlem gören firmalardan geldiğini ancak, derneklerin uyguladığı yaptırımların çok sert olduğunu ve dernekler tarafından çok ciddi denetimler uygulandığını söyledi.  -TÜRKİYE'DE KURULUŞ MALİYETLERİ, ABD'YE GÖRE DAHA YÜKSEK- Türkiye'de şekil şartlarına aşırı özen gösterildiğini, bunun da lisanslı depoculuğun kuruluş maliyetlerini yükselttiğini belirten Yardımcı, ABD'de şekilsel hassasiyetler olmadığından, kuruluş maliyetlerinin daha düşük olduğunu vurguladı.  Çok büyük arazilerin, çok az sayıda işçi tarafından işletildiğini, bunun da en önemli sebebinin teknolojik tarım makinelerin kullanılması olduğunu bildiren Yardımcı, arazilerin düz ve bölünmemiş olmasının ise teknoloji kullanımını kolaylaştırdığını ifade etti. -TÜRKİYE, TARIMDA 17. SIRADA- Meclis toplantısında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Üretim ve Geliştirme Genel Müdür Yardımcısı Talat Şentürk de tarımsal desteklerle ilgili bir sunum yaparak, özellikle 2002 ve 2010 yılları arasında tarımsal verilerdeki değişim hakkında bilgi verdi.  Şentürk, Türkiye'nin, merkezi konumu, Avrupa, Orta Asya, Ortadoğu, Afrika ve Rusya'ya yakınlığı, etkin kurumsal yapılanması, üretim ve pazarlama altyapısı ile önemli bir tarımsal potansiyele sahip olduğunu söyledi. Türkiye'de toplam tarım alanının 24,5 milyon hektar olduğunu ve bunun 17,3 milyon hektarının tarla, 3,2 milyon hektarının meyve-sebze-bağ, 4 milyon hektarının nadas, 12,4 milyon hektarının çayır-mera ve 5,2 milyon hektarının sulanan alan olduğunu kaydetti.  Tarımın GSMH içindeki payının yüzde 7,8, ihracat geliri içindeki payının yüzde 11,3, istihdam içindeki payının ise 23,7 olduğunu belirten Şentürk, Türk tarımının yüzde 70'inin bitkisel, yüzde 30'unun hayvansal kaynaklı olduğunu söyledi.  Şentürk, Türkiye tarımının dünyada 17. sırada yer aldığını ve tarımın son 6 yılın 5'inde büyüme gösterdiğini, 177 ülkeye 11,2 milyar dolar ihracat yaptığını kaydetti.  Şentrük, tarımsal desteklerin 8 yılda 3 kat, yağlı tohumlardaki desteklerin 6 kat arttığını ve desteklerin belli bir strateji doğrultusunda verildiğini söyledi.