Tarımdaki kadınların yüzde 99'unun sosyal güvencesi yok

Tarımsal üretimde işlerin büyük bölümünü üstlenen kadının pozisyonunun güçlendirilmesi için, tarımsal örgütlerde de "yüzde 30 kadın kotası" uygulanması önerildi. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 15-17 Ekim günleri arasında Kızılcahamam'da düzenlenen "Kırsal Alanda Kadın Çalıştayı"nın sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, kadınların üretimde ağırlıklı olarak rol oynamasına karşın tarımsal desteklerden yararlanamadığına işaret edilirken, kırsal alandaki kadının pozisyonunun güçlendirilmesi halinde, kırdan kente göçün de önlenebileceği vurgulandı. Sivil toplum örgütleri, üreticiler, üniversiteler ve kamu kuruluşları temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen Çalıştay’da, "kadınların yoksulluğunun bir dünya sorunu" olduğuna, yoksulluğun, kentlere göre kırsal kesimde, erkeklere göre kadın nüfusta daha yüksek olduğuna dikkat çekildi. Yoksulluğun yüksek olduğu kırsa kesimlerde bile, kadınlardaki yoksulluğun erkeklere göre daha fazla olduğu kaydedilen bildirgede, kadının yoksullaşmasındaki en önemli faktörlerden birisinin toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikler olduğu kaydedildi. Kırsal kesimde aile reisliği, toprak sahipliği, mülk yönetme ile iş kurma ve yürütmede erkeklerin öncelikli olduğu belirtilen bildirgede, bu nedenle stratejiler geliştirilirken haklar temelinde ve kadını güçlendirici bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği vurgulandı. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) verilerine göre, Türkiye'de 2006 yılı itibariyle yoksulluk oranının yüzde 17,81 olmasına karşın, kırsal alanda bunun yüzde 31,98'e yükseldiği, kentsel bölgelerde yüzde 9,31'de kaldığı hatırlatılan bildirgede, kırsal alanlardaki yoksulluk oranının ise kadınlarda yüzde 32,32, erkeklerde yüzde 31,61 düzeyinde olduğuna işaret edildi. Bildirgede, kırsal alanda yoksulluğun giderilmesi için yalnızca kadınların yaşamlarını kolaylaştırıcı ve gereksinmelerine yanıt arayan kısa vadeli sorunlarını çözmeye yönelik bir yaklaşım yerine, "yapısal toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine ve stratejik gereksinmelerine yönelik uzun vadeli politikalar geliştirilmesi ve uygulanması gerektiği" kaydedildi. Üretimdeki işlerin büyük bölümünü kadın üstleniyor Kadının tarımsal üretimdeki anahtar rolünün çoğu zaman görmezden gelindiği, birçok üretim faaliyetinde kadının en aktif rolü üstlendiği belirtilen bildirgede, söz gelimi tüm hayvansal üretimde tek karar vericinin kadın olduğuna dikkat çekildi. Bildirgede, "Açıktır ki kırsal alanda güçlü kadınlar güçlü ve mutlu kırsal haneleri oluşturacak, bu hem kırdan kente göçü azaltacak hem de birçok toplumsal ve ekonomik soruna çözüm olacaktır. Ülkede kaliteli ve verimli üretimin anahtar kişileri, kırsal alanda yaşayan kadınlardır" denildi. Bunun için özellikle kırsal alandaki kadınların girişimciliğinin teşvik edilmesinin önerildiği bildirgede, bu sayede doğal kaynakların daha etkin yönetilip, değerlendirilebileceği de vurgulandı. Bildirgede, kadınların girişimcilik yeteneklerinin geliştirilmesi için, eğitim ve kredi desteği yanında, "tarımsal örgütlenmede pozitif ayrımcılık" da önerilirken, "kadınların üretici örgütleri içinde kendilerini yetiştirebilmelerine yardım edecek fırsatı sağlamak üzere, yasalarla, tarımsal tarımsal örgütlenmelere yüzde 30 civarında kadın kotaları konulması" uygulaması istendi. ‘Eylem planı gerekli’ Bildirgede, "ücretsiz aile işçisi", gezici ve geçici tarım işçisi veya ücretli tarım işçisi konumunda çalışan kadınların ağır sorunlar yaşadığı belirtilirken, bu sorunlar ve çözüm önerileri şöyle sıralandı: "Bu sorunların başında, eğitim ve sağlık imkanlarının kısıtlılığı, sosyal güvence yoksunluğu, sosyal ve vatandaşlık haklarının yeterince kullanılmaması, ölçülebilir bir gelir sahibi olmamak ve/ya kazanılan para üzerinde söz sahibi ol(a)mamak, örgütlen(e)memektir. Kırsal alanda yaşayan/çalışan kadınların istihdam ve örgütlenme sorunlarını çözmeye dönük, acil olarak 'Kırsal Alan Kadın İstihdamı ve Örgütlenmesi Eylem Planı' oluşturulmalıdır. Kırsal alana dair güvenilir ve geçerli güncel istatistiki bilgiler derlenerek, kırsal alana yönelik ortak istatistik veri tabanı oluşturulmalıdır. Kurumsal yapıların (il, ilçe ve köy düzeyi, başkanlık, muhtarlık, ihtiyar heyeti üyeliği, kaymakamlık, valilik gibi) karar alma pozisyonlarında toplumsal cinsiyet dengeli temsilin sağlanması; tarımsal örgütlenme içinde kadınların daha aktif rol alabilmeleri için, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca uygulanan pozitif ayrımcılığın devam ettirilmesi ve kurumsal yapılanmanın tüm alanlarına yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bölgelerarası eşitsizliği gidermeye yönelik teşvik sistemi yaygınlaştırılmalı ve bu teşvik sisteminden öncelikle kadınların yararlanması sağlanmalıdır." Gezici ve geçici kadın tarım işçilerinin barınma, sağlık, eğitim, ulaşım gibi sorunlarını gidermeye yönelik yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Kırsal alanda kadınlar, mülkiyet ve miras hakları gibi vatandaşlık haklarına sahip çıkmaları ve kullanmaları yönünde bilinçlendirilmeli, sosyal güvenlik sistemine dahil olabilmeleri için teşvikler uygulanmalıdır. Tarımdaki kadınların yüzde 99’unun sosyal güvencisi yok Türkiye'de sosyal güvenlik kapsamında olmayan vatandaşların en yoğun olduğu sektörün tarım olduğuna işaret edilen bildirgede, toplam istihdamda tarımın payı yüzde 27,6 iken, istihdam edilen kadınların yüzde 49,5'inin, istihdam edilen erkeklerin yüzde 19,4'ünün tarımda bulunduğu hatırlatıldı. Tarımda istihdam edilen kadınların yüzde 99'unun herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadığı, ancak, eşlerinin sosyal güvencesi olduğu takdirde bağımlı olarak sisteme dahil olduğuna dikkat çekilen bildirgede, İş Kanunu'nda, "kırsal alandaki kadınlara ve onların sorunlarına yönelik, onların insanca yaşamasına yardımcı olacak şekilde düzenleme yapılması" istendi. Kanunda, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan işçilere yönelik çalışma, izin, ücret, tatil, işçi sağlığı, iş güvenliği, iş denetim ve teftişi gibi konularla ilgili hükümler içermesine karşın, tarım işçileri ve özellikle kırsal alanda çalışan kadınların çalışma koşullarının farklılığının dikkate alınmadığına işaret edilen bildirgede, mevsimlik, geçici tarım işçilerine ve ücretsiz aile işçilerine yönelik sosyal güvenlik konusundaki mevzuatın yetersizliği vurgulandı. Mevzuatın, özellikle kırsal alandaki kadınlar dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi istendi.