Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesi Karaburna Köyü’nde işletilmek istenen taş-bazalt ocağına karşı açılan davada yapılan bilirkişi keşfinin raporu yayımandı. Bilirkişi raporu köylülerin yaklaşık 7 ay kanserojen bir bileşik olan Trihalometanlı su içtiğini ortaya çıkardı. Raporda taş ocağının doğaya, tarıma, hayvancılığa, su kaynaklarına, sit alanına kültür varlıklarına ve yaban hayatına geri döndürülemez etkilerinin olduğunu ve şirketin bu zararları telafi etmek için proje tanıtım dosyasında vaat ettiği sorumlulukların hiçbirini yerine getirmediğinin altını çizidi.
Kayseri Develi Bazalt adlı şirket tarafından işletilmeye başlanan taş ocağına karşı köylülerin mücadelesi ve başlattıkları hukuki süreç sonrasında şirket bölgeden çekilmek zorunda kalmıştı. İşletmeye karşı açılan davada mahkeme tarafından yaptırılan 19 Temmuz 2022 tarihli bilirkişi keşfinin raporu geçen günlerde dosyaya sunuldu.
Evrensel'den Özer Akdemir'in haberine göre, ziraat, harita, çevre, maden ve jeoloji mühendislerinin yanı sıra bir biyologdan ve sanat tarihçisinden oluşan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 32 sayfalık raporda özet olarak şu görüşlere yer verildi:
"ÇED alanının Karaburna Köyü’nün meskun alanına en yakın olduğu mesafe sadece 148 metre mesafededir.
Ruhsat alanı içerisinde Kayseri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun kararıyla I. Derece Arkeolojik Sit olarak tescillenmiş Kaletepe Höyüğü ile iki adet höyük tespit edilmiştir. Kaletepe Höyüğünde yapılan incelemede kalenin doğusunda yer alan kayalar üzerinde Hitit veya Frig dönemine ait olması muhtemel yazılar görülmüştür. Yine Kale içerisinde çok sayıda pişmiş toprak seramikler de tespit edilmiştir. Özelliklerinden hareketle seramikler Roma ve Bizans dönemine ait olmalıdır. Kaletepe Höyüğü ile tümülüsler Kültür Valıklarını Koruma Kanununa göre korunması gerekli taşınmaz kültür varlığıdır.
ÇED alanı, büyük bir alanı kapsamakta olup, çevresinde yerleşim alanı, tarımsal araziler ve meralar bulunmaktadır. ÇED alanı içerisindeki meralar ile çevresinde bulunan meralarda hayvancılık yapılmaktadır.
Mevcut hali ile işletme faaliyetleri sırasında önemli bir sorun toz emisyonları ile ilgili sorundur…. Kayaların kırılması, kaldırılması ve nakliyesi esnasında oluşan tozlar dikkate alınması gereken sorunlardan birisidir. Ocak içinde ve nakliye güzergahı üzerinde arazöz ile düzenli olarak sulama yapılacağı ve emisyon değerlerinin düşük olacağı belirtilmesine ragmen, keşif esnasında toprağın çok kuru olduğu ve taahhütün yerine getirilmediği tespit edilmiştir.
Nevşehir Sağlık İl Müdürlüğü tarafından 02.09.2021 tarih 1254 sayılı içme kuyularından alınan numuneler üzerinde yapılan mikrobiyolojik, diğer analizler ve kimyasal analizlerde çıkan sonuçların değerlendirme kısmında İnsani Tüketim Amaçlı Sular Yönetmeliğine göre Toplam Trihalometanlar parametleri yönünden uygun olmadığı belirtilmiştir. Trihalometanlar (THM), kanserojen etkiye sahip bileşikler olmasından dolayı insan ve çevre sağlığı açısından son derece zararlıdır.
Çalışma sahası ve etrafından bulunan (yabani) canlıların nesillerinin tehlike altına girmeyeceği onların zarar görmesi gerçeğini ve alınan tedbirlerin eksikliği gerçeğini değiştirmemektedir.
(Depremsellik değerledirmesine ilişkin) Maden sahası normal eğim atışlı 19 km uzunluğunda, Gümüşkent fayı olarak adlandırılmış olup bu fay MTA haritiasında diri fay olarak belirtilmiştir. Bu fayın güney bloğu çökmüş kuzey bloğu yukarda kalmıştır. Proje tanıtım dosyasında belirtilen önlemler alınsa taahhütler yerine getirilse bile malzeme alımı sonucunda ve 90 m doğusundan fay geçmesi bu hat boyunca oluşan kuru derenin mevsimsel yağışlar ve oluşabilecek seller sonucunda çok yakınında bulunan köy yerleşim yerine zarar verebileceğinden, proje kapsamında yapılacak iş ve işlemler nedeniyle jeolojik etkisinin olumsuz etkileneceği ve çevre yapısına muhtemel zararının olacağı kanaatindeyim."