Taşeron işçi son 10 yılda 1 milyon 100 bine ulaştı

Taşeron işçi son 10 yılda 1 milyon 100 bine ulaştı

İşçilerin aleyhine olan taşeronluk sistemi, Soma faciasından sonra yine gündeme geldi. Taşeron işçi sayısı Türkiye’de son 10 yılda 3 kat artarak 1 milyon 100 bine ulaştı. Soma’daki madende ‘Mis’, ‘Gema’, ‘Doğanay’ gibi kayıt dışı isimlerle çalışan taşeron firmaların fazla üretim için işçileri yarıştırdığı ortaya çıktı.

Zaman'dan İsa Yazar'ın haberine göre ihaleyi alan şirketin, işi kendi personeline değil de alt yüklenici firmalara yaptırması anlamına gelen sistemin Soma’da uygulanmadığı iddia edilmişti. Ancak neredeyse tüm sistemin taşeron üzerinden döndüğü ortaya çıktı. Hatta işçilerin gruplar halinde günlük üretimlerini artırmak için yarıştırıldıkları, resmiyette olmasa da, taşeronların ‘Mis’, ‘Gema’, ‘Doğanay’ ve ‘Şengül’ gibi isimlerle birbirinden ayrıldığı belirlendi. Türkiye’deki taşeron işçi sayısı son 12 yılda üç kat arttı. 2002’de 387 bin 118 olan rakam, bugün 1 milyon 100 binlere ulaştı. 27 AB ülkesinde ise toplam taşeron işçi 4,5 milyon civarında. Taşeron uygulaması, işçilerin yıllık izin, kıdem tazminatı ve rapor gibi temel haklarını bile kullanmasını engelliyor. Ayrıca bu sistem yüzünden açılan davalarda devlet 1,5 milyar TL’ye yakın tazminat ödemek zorunda kaldı. Söz konusu yapıyı kısmen ıslah etmeye yönelik yasa tasarısı ise 2 yıldır Meclis’e gelmeyi bekliyor.

Pek çok alanda önemli ilerleme kaydeden Türkiye, iş kazaları konusunda kötüye gidiyor. Bu vahim tablonun en önemli sebeplerinden birini, hızla yaygınlaşan taşeron uygulaması oluşturuyor. Daha düşük maliyetle daha çok kâr amaçlayan taşeronluk sisteminde tasarruf edilecek kalemlerin başında ise iş güvenliği tedbirleri geliyor. Taşeronluğun sömürüye dönüşmesiyle birlikte azalması gereken ölümlü iş kazaları artmaya devam ediyor.

Türkiye’de özel sektörün yanında kamuda ağırlıklı olarak taşeron işçi istihdam ediliyor. Devlete çalışan taşeron işçi sayısı 585 bin kişi. Çok yaygın olarak başvurulan taşeron uygulaması, pek çok  soruna yol açıyor. 10 işçi ile yapılması gereken işi 7 işçi yapıyor. İşçiler 8 saatten fazla çalıştırılıyor. Kimi zaman haftalık izin kullandırılmıyor. Mesai ücreti ödenmiyor. Yer yer maaşları düzenli verilmiyor. Tazminata hak kazanmasın diye 11 aylık olan işçi, işten çıkmış gibi gösterilip bir iki gün sonra tekrar işe alınıyor. Bu yöntemle 10 yıl boyunca aynı taşeron firmada çalışan işçinin tek kuruş kıdem tazminatı birikmiyor. Mesai sınırlaması olmaksızın çalıştırılan bu işçiler, fazla mesai durumunda mesai ücreti alamıyorlar. Yıllık izin de kullanamıyor. Yıllarca çalışmalarına rağmen maaşları hep asgari ücret düzeyinde kalıyor.

Bütün bu olumsuz şartları değiştirmesi beklenen, taşeron sistemini kısmen ıslah edecek düzenleme iki yıldır bir türlü Meclis’e getirilmedi. Peş peşe tartışmalı yasal düzenlemeleri Meclis’ten geçiren hükümet, taşeron yasasını gündemine almadı. Başbakanlık’ta bekleyen düzenlemenin ne zaman  Meclis’e sevk edileceği ve yasalaşacağı ise belirsiz. Bu duruma isyan eden isimlerden biri olan Çalışma Bakanı Faruk Çelik, “Gündemimizde tam iki yıldır her şeyi ile çalıştığımız Taşeron Yasası var. Taşeronluğun sömürüye dönüştüğünü söyleyen bir bakanım ben. Bugün söylemiyorum ki bunu, iki yıldır söylüyorum. Bunu bir an önce çıkartmak gerekiyor.” ifadelerini kullanıyor.