Taşeron işçiler Adalet Kurultayı'nda: Sendikalar ve partiler çöp kamyonu gibi çalışmalı

Taşeron işçiler Adalet Kurultayı'nda: Sendikalar ve partiler çöp kamyonu gibi çalışmalı

Çanakkale'deki Adalet Kurultayı'nda dün (27 Ağustos 2017) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun katılımıyla binlerce kişi Conkbayırı'na yürüdü. Kurultaya katılan taşeron işçileri de uğradıkları haksızlıklara dikkat çekerek, "Sendikaların ve partilerin çöp kamyonu gibi çalışması lazım. Taşeron işçiler olarak, adalete hasret kaldık. AKP hükümetinden önce de, taşeron sistem vardı. Ancak, bu kadar yaygın değildi" dedi.

Evrensel'de yer alan habere göre CHP Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, taşeron işçilerin sorunlarının çözümü noktasında parti olarak, gerekli mücadeleyi verdiklerini belirterek, sorunların çözümü amacıyla, birlik ve beraberlik içerisinde olunması gerektiğini vurguladı. Hürriyet, daha sonra işçilerle görüş alışverişinde bulundu.

Konuşmaların ardından taşeron işçiler Cemal Bilgin ve Sebahattin Ağırkan’ın görüşlerini aldık. Adalet Yürüyüşü’ne daha önce katıldıklarını ve bugünde Adalet Kurultayı’nda da, taşeron işçiler olarak, yer aldıklarını belirten Cemal Bilgin şöyle konuştu:

“Biz yıllardır, AKP hükümetiyle birlikte haksızlığa, hukuksuzluğa, eşitsizliğe ve adaletsizliğe uğruyoruz. Adalet isteğimizi bugün burada haykırmak için geldik. Kurultay’da sadece CHP’nin değil; tüm partilerin yer alması gerekiyor ve bugün herkesin yer aldığına inanıyorum. Adaletin herkese lazım olduğu bir kere daha ortaya çıktı.”

Türkiye’nin gözü kulağı Çanakkale’de

Bilgin sözlerine şöyle devam etti:

“İşçi sınıfı olarak, yıllardır kadrosuz ve güvencesiz şekilde çalışıyoruz. Artık, çalıştığımız firmaların sayısını unuttuk. Emeğimiz ve alın terimiz gasp ediliyor. Mahkeme kararları uygunlanmıyor, müfettiş raporları uygunlanmıyor. Mecliste, iktidar partisi muhalefeti hezimete uğratmak istiyorsa, kamu kurumlarındaki yöneticiler de çalışanları aynı siyasi iktidar gibi hezimete uğratmaya çalışıyorlar. OHAL’i ve KHK’ları da arkasına alarak, hezimete uğratmak istiyorlar. Bende taşeron işçiyim ve OHAL bahane edilerek, beni de işten çıkardılar. Çünkü hem sendikal mücadele veriyoruz hem işçi sağlığı baş temsilcisiydim. Daha önce Çapa Hastanesi’nde besin zehirlenmesi olayı meydana gelmişti. Besin zehirlenmesini gündeme getirdik ve arıştırılmasını istedik. Ama beni işten çıkardılar. Kazandığım mahkeme kararına göre; kararı tanımadığını ifade ettiler. Böyle bir durum olabilir mi? Siyasi partilerin ve sendikaların bunu artık, görmesi gerekiyor. Sendikaların ve partilerin çöp kamyonu gibi çalışması lazım. Taşeron işçiler olarak, adalete hasret kaldık. AKP hükümetinden önce de, taşeron sistem vardı. Ancak, bu kadar yaygın değildi.” 

Adalet Kurultayı hakkında da, değerlendirmelerde bulunan Cemal Bilgin Kurultayı olumlu karşıladıklarını ancak bu kurultayın yalnızca burada kalmaması gerektiğini söyleyerek şu ifadeleri ekledi:

"Siyasiler ve sendikalar, her şehrin sokaklarına girerek, adaleti anlatmalı. Buradaki birlik ve dayanışmanın artarak, devam etmesini diliyorum. Örnek vermek gerekirse; sosyal paylaşım sitesinde bir paylaşım yaptığımızda, mahkemeye; mücadele yaptığımızda savcılığa veriliyor. Bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Fakat, mücadelemize devam edeceğiz.”

OHAL süreciyle ilgili de konuşan Bilgin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Cumhurbaşkanı, patronlar kulübünün toplantısında, patronlara, ‘daha ne istiyorsunuz. Siz daha fazla para kazanın diye grevleri yasakladık.’ diyor. Artık, bu söylemi sağır sultan dahi biliyor. Patronlar bu OHAL süreciyle birlikte zenginliklerine zenginlik kattılar. AKP hükümeti, baskıyı ve OHAL’i nasıl muhalefet partilerine sergiliyorsa, aynı baskı kamu kurumlarındaki yöneticiler, çalışanlara sergiliyor. Yöneticiler, memura, ‘senin adını veririm ve ihraç edilirsin.’ şeklinde baskılar yapılıyor. OHAL’i kendi lehlerine çevirmiş durumdalar. Biz doğruları haykırmamız gerekiyor. Sokakta hayat var, sokakta direniş var. Birlik ve beraberlik içerisinde olmamız lazım.” dedi.

Daha sonra söz alan taşeron işçilerden Sebahattin Ağırkan’da, “Taşeron işçilerin sürekli eziliyor ve haklarını gasp ediliyor. Ancak, geleceğin sendikacıları, taşeron işçilerden çıkacaktır. Kadrolu işçilerin işi bitmiştir. Kadrolu işçileri, taşeron işçiler kurtaracaktır” ifadelerini kullandı.