Taşeron işçilerin kadroya geçişi için yasal süre tamamlandı
Hükümetin 696 sayılı KHK ile düzenlediği ve taşeron işçilere kadroya geçiş süreci için yasal süre tamamlandı. Yasal olarak belirlenen son tarih 2 Nisan geride kalırken, 1 milyon taşeron işçinin yarısı kapsam dışında bırakıldığı iddia edildi.
Evrensel'de yer alan habere göre, uygulamayla KİT’ler, özel bütçeli kuruluşlar, sosyal tesisler, yapım ihaleleri, danışmanlık, çağrı merkezi ve hastane bilgi yönetim sistemi ihalelerinde çalıştırılan taşeron işçiler tamamen dışarıda bırakıldı. Yüzde 70 koşuluna takılan işçiler, emekli işçiler, eski hükümlüler, 4 Aralık’ta çalışmayanlar ile hak ve davalarından vazgeçmek istemeyenler kadro dışı kaldı. Arşiv araştırması, güvenlik soruşturması ve sınavlar nedeniyle çok sayıda işçi kadro alamadı.
KHK ile kadro ve kamuya geçiş hakkından tümüyle yoksun bırakılan işçilerin toplam sayısı en az 200 bini buluyor. Öte yandan yerel yönetimlerde çalışan 400 binden fazla taşeron işçiye de kadro değil belli koşullarda yerel yönetimlerin kendi şirketlerine geçiş hakkı tanındı. Yani belediyeler ve diğer yerel yönetimlerdeki işçilere kadro değil, “şirket işçiliği” verildi. İhalesi bir yıldan az sürenlere de kadro değil geçici işçilik getirildi.
Kadro sözü nedeniyle sevinç yaşayan ancak çıkarılan engeller nedeniyle kabus yaşayan işçiler, amasız, fakatsız, ayrımsız kadro için gereken adımların atılmasını istiyor.
"Talepler 1 Mayıs'a taşınacak"
Taşeron düzenlemesine ilişkin açıklama yapan Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Erdoğan AKP’sinin seçim hazırlığı denebilecek taşeron düzenlemesinin boş çıktığını belirtti. Hastaneler, belediyeler başta olmak üzere yüz binlerce taşeron çalışanın bir kez daha hayal kırıklığı yaşadığını ifade eden Gürkan, “Haberler geliyor, yasanın getirdiği sınırlamaların yanı sıra, objektif olmayan sorularla yapılan sınavlar, güvenlik soruşturması gibi gerekçelerle işçilere eleme uygulanıyor. Taşeron çalışma yasaklanmadığı, örgütlü ve kurallı çalışma düzeni güvence altına alınmadığı sürece taşeron sorunu çözülemez. İş düzenini esnekleştiren, kuralsızlaştıran ve bütün güvenceleri bir bir kaldırmaya çalışan bu siyasi iktidarın elbette taşeron sorununu çözmesini beklemiyoruz, zaten çözmeyeceğini de göstermiş oldu” dedi. Yaklaşan 1 Mayıs’a dikkat çeken Gürkan, şöyle devam etti: “İşçi sınıfına güçlerini yeniden tahkim etme, birleştirme ve örgütlü gücüyle mücadeleden başka seçenek kalmıyor. 1 Mayıs’a giderken işçi sınıfı, ekonomik, sosyal, siyasal diğer sorunların bir parçası olarak taşeron çalışmanın yarattığı sorunlara karşı iş, barış, özgürlük taleplerini alanlara taşıyacaktır.”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, “Kara yollarında, sulama birliklerinde, köylere hizmet götürme birliklerinde, il özel idaresinde, belediyelerde, TCDD’de, devlet hava meydanlarında, Telekom’da, PTT’de, hastanelerin yemekhanelerinde, bilgi işleminde çalışan taşeron işçilerin kadroya alınmaması binlerce işçiyi ve ailelerini hayal kırıklığına uğratmıştır. Pek çok kamu kurumunda hemşire, bilgi işlemci, makam şoförü, garson, aşçı gibi mesleklerde çalışanlar, işe alınırken ihale şeklini, ihalenin yüzdesini, hangi taşeronda çalışacaklarını bilemezler. Kendilerine bir seçim hakkı tanınmadığı gibi, bu işçiler hangi şirket olursa olsun maaşlarını devletten almaktadır. Dolayısıyla devletle-firma arasındaki ihale şekli nedeniyle taşeron işçilerin mağdur edilmeleri kabul edilemez. Hükümet binlerce işçiye ‘Taşeronsunuz, ama taşeron değilsiniz’ diyor” dedi. Ağbaba, hükümetin taşerona kadro düzenlemesini eline yüzüne bulaştırdığını belirterek, CHP’nin ayrımsız, şartsız tüm taşeronlara kadro vereceğini dile getirdi.
‘AKP’li olmayana iş yok iddiası
AKP iktidarının ayrımcılıkta son noktaya vardığını ve kendinden olmayan hiçbir şeye tahammülünün kalmadığını dile getiren CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, kamu kurumlarında çalışacak işçilerin parti üyeliğinin sorgulandığı iddialarını Başbakan Binali Yıldırım’a sordu. Başbakan Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Sertel, “Kamu kurumlarının ihalelerini alan özel şirketlerin işi yapmak üzere görevlendirdiği işçilerin parti üyeliğinin araştırıldığı ve CHP’ye üyeliği tespit edilen işçilerin adli sicil kaydı temiz olsa dahi kamu kurumu içerisinde çalışmasına izin verilmediği bilgisi doğru mudur? İstanbul’daki üçüncü havalimanı ve diğer büyük projelerde çalışan işçilerin hepsinin sorgulaması yapılmış mıdır? Kamu kurumları tarafından açılan ihalelerde de işçilere yapılan uygulamaya benzer, şirket sahiplerinin parti üyeliği sorgulanmakta mıdır?” sorularına yanıt istedi.