-TASLAK RAPOR: ORDUNUN SİYASETE MÜDAHALE VAKALARI AZALDI BRÜKSEL (A.A) - 05.11.2010 - AB Komisyonu'nun 9 Kasımda yayımlayacağı 2010 Türkiye İlerleme Raporu'nun taslağında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yetkisi dışında siyasete doğrudan ya da dolaylı müdahale vakalarının son bir yılda azaldığı belirtildi. Taslakta, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yetkisi dışındaki siyasi konulara doğrudan ya da dolaylı etkide bulunduğu vaka sayısı azalmıştır. Buna karşın Genelkurmay Başkanı, devam eden dava ve soruşturmalarla ilgili pek çok fırsatı kullanarak yorum yapmıştır. Bu açıklamalarla ilgili vatandaşlar ve sivil toplum örgütleri birçok suç duyurusunda bulunmuştur. Halbuki yargı bunların takipçisi olmamıştır. Ordunun medyada seçici akreditasyon uygulaması devam etmiştir" denildi. Taslak belgede, güvenlik güçleri üzerindeki sivil gözetim bağlamında 12 Eylüldeki Anayasa değişikliğiyle, Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) ihraç edilen askeri personele temyiz yolunun açılması ve 1980 darbesinin faillerinin yargılanması önündeki engellerin kaldırılması gibi olumlu adımların atıldığı belirtilirken, "orduya siyasete müdahale konusunda manevra alanı bırakan" TSK iç hizmet kanununun hala değiştirilmemesi eleştirildi. İlerleme Raporu'nun taslağında, Anayasa Mahkemesi'nin üye sayısının artırılması ve TBMM'nin ilk kez Sayıştay ve baroların gösterdiği adaylar arasında mahkemeye üye seçmesinin Türkiye'yi AB'deki uygulamalara yakınlaştırdığı ifade edildi. -ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ- Taslak raporda, 12 Eylüldeki halk oylamasıyla kabul edilen Anayasa paketinin, AB katılım sürecinde Türkiye'den beklenen birçok önceliği karşılayan, "doğru yönde atılmış bir adım olduğu" belirtilirken, anayasa paketiyle getirilen değişikliklerin Avrupa standartlarına uygun, şeffaf ve kapsayıcı bir şekilde uygulanmasının "kilit" önemde olduğu vurgulandı. Belgede, Türkiye'nin yüzde 10 seçim barajını koruması ve milletvekili dokunulmazlığının geniş kapsamlı kalmaya devam etmesi eleştirildi. Raporda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün siyasi partiler arasındaki diyaloğu ve devlet kurumları arasında uyumu teşvik etmeyi sürdürmesi övülürken, Gül tarafından gerçekleştirilen özellikle yargı ve üniversitelerdeki atamalarla ilgili bazı endişelerin gündeme getirildiği aktarıldı. Taslak belgede, Cumhurbaşkanı Gül'ün Kürt meselesinin çözümündeki kararlılığı ve dış politikadaki aktif rolünün not edildiği belirtildi. -İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ- Taslak raporda, basın ve kamuoyunun Kürt meselesi, ordunun rolü, azınlık hakları ve Ermeni meselesi gibi geçmişte hassas kabul edilen konuları daha açık ve özgürce tartışabilmesi övülürken, Ergenekon davasıyla ilgili haber yapan basın mensuplarına sık sık dava açılması eleştirildi. Türkiye'de internet sitelerine sık sık ve orantısız şekilde erişim yasağını eleştirilen belgede, Türkiye'deki yasaların ifade özgürlüğünü "yeterince garanti altına almadığı" savunuldu. İlerleme Raporu taslağında, "Özellikle İslamcı ve aşırı sağcı basındaki nefret söylemi bağlamında anti-Semitizm sorun olmayı sürdürmektedir" denildi. Türkiye'nin azınlıklara yaklaşımının kısıtlayıcı olduğu savunulan belgede, yeni çabalarla hoşgörü ve katılımın teşvik edilmesi istendi. Türkiye'deki Rum azınlığın eğitim ve mülk edinme konusunda sorunlarla karşılaşmaya devam ettiği ileri sürülen belgede, hükümetin Roman açılımı övülse de kapsamlı bir planın olmaması nedeniyle Türkiye'deki Romanların hala toplumdan dışlanma, eğitime erişimde marjinalleşme, sağlık hizmetlerinde ayrımcılık, istihdam piyasasından dışlanma ve kişisel belgelere erişimde zorluklarla karşılaştığı iddia edildi. Türkiye'de Kürtçe televizyon ve radyo yayınlarının daha da serbestleştiği ve 24 saat Arapça tv yayınının başladığı anlatılan raporda, Türkçe dışındaki dillerde, siyasette, eğitimde ve kamu hizmetlerinde kullanılmasında kısıtlamaların devam etmesi de eleştiri konusu yapıldı. Taslak raporda, yetkililerin kararlılık ifadelerine rağmen demokratik açılımda sınırlı ilerleme sağlandığı belirtilerek, Kürt meselesinin çözümüne yönelik çabaların ısrarla sürdürülmesi talep edildi. Raporda, Alevi açılımı kapsamında gerçekleştirilen 7 çalıştaya rağmen ilköğretimde zorunlu din kültürü ve ahlak derslerinin seçmeli hale getirilmemesi eleştirildi. -KIBRIS SORUNU- İlerleme Raporu taslağında, Türkiye'nin, Kıbrıs'taki kapsamlı çözüm müzakerelerine destek açıklamalarına devam ettiği belirtilerek AB'nin Türkiye'den "aktif destek beklediği" kaydedildi. Türkiye'nin Ek Protokol yükümlülüklerini hala yerine getirmediği Kıbrıs Rum kesimiyle ilişkilerini normalleştirme yolunda ilerlemediği not edilerek AB Komisyonu'nun bunu yakından izlemeyi sürdüreceği dile getirildi.