Bindiği “Norwegian Spirit” adlı cruise gemisi Tahiti açıklarındayken Pasifik Okyanusu'na “düşen" iş insanı Dilek Ertek’in ailesinin avukatı açıklamalarda bulundu. Ertek'in mücevherlerinin kayıp olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyleyen avukat, “Soruşturma devam ediyor, şu an herkes şüpheli konumunda” dedi.
Sevgilisi ile çıktığı tatilde bindiği cruise gemisinde kaybolan, kamera kayıtlarının incelenmesi neticesinde balkondan aşağı düştüğü tespit edilen ve öldüğü tahmin edilen iş insanı Dilek Ertek’e henüz ulaşılamadı. Olaya ilişkin son gelişmelerle ilgili Günaydın’a konuşan avukat Didem Konaş Büyükpınar, Ertek'in mücevherlerinin kayıp olduğuna ilişkin iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi. Yaşanan olayın uluslararası sularda gerçekleşmesi nedeniyle Tahiti'nin soruşturma başlatması yönünde Atuk'un büyük emeğinin olduğunu ve soruşturmanın derinleştirildiğini kaydeden Büyükpınar, şöyle devam etti:
"Kaptanın ve ilgili personellerin ifadesi alındı. Geminin yaptığı araştırma kayıtları da adli makamlara teslim edildi. Kaptanın seyir defterini yetkili makamlar aldı. Şu ana kadar yapılan soruşturma neticesinde Ertek'in o gece yanında kim veya kimlerin olduğunun henüz teşhisi yapılmadı. Dilek Hanım erkek arkadaşı ile birlikte gitmişti tatile. Uzun yıllardır beraberlerdi. Onun bu olayda bir ilgisi yoktur diyemiyoruz. Kaptandaki delilleri, geminin kamera kayıtlarını hep birlikte değerlendirdikten sonra ancak bir açıklamada bulunabiliriz. Bizim için de şu anda herkes şüpheli.”
Dilek Ertek'in vefatıyla ilgili isminin açıklanmasını istemeyen bir aile yakını da olayın gemide saat 01.24'te gerçekleştiğini belirtti. Bugüne dek İsviçreli olduğu öne sürülen erkek arkadaşının Avusturyalı bir mimar olduğunu söyleyen aile yakını, Ertek'in kalabalık arkadaş grubuyla değil erkek arkadaşıyla baş başa seyahate çıktığı ve yanında da bahsedildiği gibi milyon dolarlık mücevherler olmadığı bilgisini aktardı; "Dilek Hanım lüks mücevher satıyor diye her yere onlarla gitmezdi. Bu tatile çıkarken de yanına pahalı mücevherlerini almamıştı" dedi. İsmi açıklanmayan aile yakını sözlerine şöyle devam etti:
"Mimar, olayın üzerinden saatler geçtikten sonra haber verdiği için büyük bir ihmal söz konusu. Olayın çok geç haber verilmesinden kaynaklı oluşan ihmaller zinciri tüm aileyi isyan ettiriyor. Hızlı hareket edilseydi böyle bir olayın yaşanmayacağını düşünüyoruz."
Ertek'i 'hayat dolu, tatlı dilli ve mütevazı bir insan' diye tanımlayan yakını, Ertek'in intihar etmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Cesede ulaşılamaması durumunda 11 Kasım'da Ertek için gıyabi bir cenaze merasimi düzenlenecek.