Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, Cumhuriyet yazarı Tayfun Atay'ın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hakkında söylediği, "Tayyip Erdoğan bir Cumhuriyet çocuğudur" sözünü bugünkü köşesinde soru eki ekleyerek başlığa taşıdı. Özkök, Atay'ın sözlerini, "Son yıllarda okuduğum en umut verici, en gerçekçi analizleri bu mülakatta buldum" ifadesiyle değerlendirdi.
Özkök'ün "Tayyip Erdoğan seküler bir cumhuriyet çocuğu mudur" başlığıyla (28 Kasım 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
SÖZ bana ait değil... Ama sondaki soru ekini ben ekledim...
Cümlenin saptama şeklindeki hali, hiç tahmin etmeyeceğiniz bir gazetede yazan, hiç tahmin etmeyeceğiniz bir insana ait...
*
Bu saptamayı Cumhuriyet gazetesi yazarı Tayfun Atay yaptı...
Kaçırdıysanız onun bu hafta Hürriyet Pazar’da Çınar Oskay’a verdiği mülakatı mutlaka okuyun...
Son yıllarda okuduğum en umut verici, en gerçekçi analizleri bu mülakatta buldum...
*
Şimdi onun cümlesinin tamamını aktarıyorum:
“Tayyip Erdoğan bir Cumhuriyet çocuğudur. Fenerbahçe merakı, kabadayılık... Bütün bunlara baktığında Tayyip Erdoğan aslında seküler bir Cumhuriyet çocuğudur.”
Peki nedir öyleyse bu hırçınlık ve öfke?
Onu da şöyle açıklıyor:
“İmam hatiplerin yıllarca küçümsenmesinin, aşağılanmasının, kıyıya itilmesinin, kültürel anlamda ‘aşırı’ sayılmasının yarattığı öfkenin bedelini ödüyor...”
*
Hem bizim mahallenin, hem muhafazakâr mahallenin, hem de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın iyi okuması gereken bir analiz bence...
*
Çok önemli bir mülakattı...
Türkiye’de bir barışmayı, kutuplaşmanın aşılmasını arzu eden herkese tavsiye edeceğim, önyargıları yıkan bir mülakat olmuş. Hem Tayfun Atay’ı, hem Çınar Oskay’ı kutluyorum.
Bize çok yapıcı bir tartışma açısı getirdiler.
Tayfun Atay mülakatından bir bölüm:
“Şu an iktidar Türkiye’nin laik popülasyonuyla bir uzlaşma, yeniden yan yana gelme, diyaloğa geçme arayışına girdi gibi.
Bunun politik sebepleri olabilir.
Ama bir yandan da laik toplum kesimini eritmenin, yok etmenin, dönüştürmenin imkânı olmadığı görülüyor.”
Tayfun Atay mülakatından bir başka bölüm:
“Sınıfımda, sokakta muhafazakâr gençlerle modern görünümlü gençlerin bir aradalığını görebiliyorum. Böylesi bir melezliğin kaybolmamış olması Türkiye’nin şansıdır.
Okulda tesettürlü öğrencim var. Sınıfın en girişken soru ve yorumlarıyla katkı yapanlarından. Çok da bakımlı. Başörtünün şıklığıyla çantanın şıklığı öyle uyum içinde ki...”