Erdoğan’a 'basın özgürlüğü' mektubu: Türkiye’de ölüm tehditleri de alan gazetecilerin itibarları çiğneniyor!

Erdoğan’a 'basın özgürlüğü' mektubu: Türkiye’de ölüm tehditleri de alan gazetecilerin itibarları çiğneniyor!

Dünyanın önde gelen ifade özgürlüğü savunucuları, Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Uluslararası Yazarlar Birliği (PEN) ve Article 19 örgütleri, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a Türkiye’deki son gelişmelerle ilgili kaygılarını bildiren bir mektup gönderdi.  BM Güvenlik Konseyi'ne konuşma yapacak olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a gönderilen ortak mektupta, ifade özgürlüğüne hizmet eden bir anlayışa destek verilmesi için çağrı yapıldı. Erdoğan’a dün (23 Eylül 2014) gönderilen ortak mektupta, "BBC Türkçe Servisi muhabiri Selin Girit, The Economist gazetesinden Amberin Zaman ve son dönemde de New York Times (NYT) gazetesi muhabiri Ceylan Yeğinsu’nun yaşadıkları baskılar" da sıralandı.

 

'Yeğinsu hedef alındı, tek de değil'

 

Bağımsız Gazetecilik Platfırmu P24'te yayımlanan ve RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, Article 19 İcra direktörü Thomas Hughes ile İngiltere PEN direktörü Jo Glanville’in imzasını taşıyan mektupta, "IŞİD’in Türkiye’de kendi tabanına eleman bulduğuna değinen haberinin yayımlanmasından sonra, Yeğinsu’nun sosyal medyada ve AKP’ye yakın medya organlarında can güvenliğini kötü etkileyecek şekilde hedef alındığı" hatırlatıldı.

 

'Endişe verici bir trend gözlemliyoruz'

 

Mektupta, "Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da haberle ilgili 'alçakça, adice ve edepsizlik' şeklinde tepki gösterdiği, bunun da yaşanan tek örnek olmadığına" vurgu yapıldı.

Mektupta şu ifadeler yer aldı:

Ölüm tehditleri dahil, Türkiye’de gazetecilerin itibarlarının kamuya açık alanda çiğnendiği endişe verici bir trend gözlemliyoruz.

 

'Amberin Zaman, Selin Girit…'

 

Mektupta, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gazeteci Amberin Zaman için 'edepsiz kadın' sözlerine ve geçen yıl Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in BBC Türkçe Servisi’nden Selin Girit’e 'İngiliz ajanı' ifadeleriyle saldırmasına" atıf yapıldı. "İki gazetecinin çok sayıda tehdit mesajı alırken çalıştıkları yayın organlarının da bu yıldırma girişimlerinden endişe duydukları" da ifade edildi.

Üç örgüt, "Türkiye’de gazetecilerin oldukça elverişsiz şartlarda çalıştıklarını gösteren buna benzer çok sayıda vaka bulunduğunun" altını çizdi.

 

'Yetenekli toplumunuza öncülük edin'

 

Tayyip Erdoğan’ın ilk kez devletin başı olarak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda bugün bir konuşma yapacağını duyuran örgütler, “Gazetecilerin demokrasilerde oynadıklarını anlamlı role ilişkin Türkiye ve uluslararası yasalarda öngörülen korumalar” konusunda hatırlatmada bulundu.

Mektup şu sözlerle son buluyor:

Türkiye Cumhurbaşkanı olarak ifade özgürlüğünün gelişebileceği, Türkiye’nin yetenekli toplumunun bir parçası olan yazarların, gazetecilerin ve yayıncıların ifade özgürlüğü haklarını özgürce yerine getirebileceği bir kültüre öncülük etmek için etkinizi kullanmanızı rica ediyoruz. 

Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasından hemen önce kaleme alınan mektubun Türkçe tam metni şöyle: Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Size, gazeteci Ceylan Yeğinsu’ya yönelik tehdit ve sindirme girişimleriyle ilgili endişelerimizi ifade etmek amacıyla yazıyoruz. Sizin de haberdar olduğunuz üzere, New York Times’ın Türkiye muhabiri Yeğinsu, 15 Eylül’de IŞİD’in Türkiye vatandaşları arasından militan topladığına dair bir haber yaptı. Bu kamu yararı açısından önemli bir haberdi ve kritik bir dönemde IŞİD’in iç yüzüne ışık tutan, üstün nitelikli, sorumluluk sahibi bir araştırmacı gazetecilik örneğiydi. Bu nedenle, haberin yayımlanmasının ardından Ceylan Yeğinsu’nun AKP yönetimine yakın medya organlarınca ve sosyal medya üzerinde güvenliğini ciddi ölçüde tehlikeye atacak tehditlerle hedef halinde getirilmiş olmasından üzüntü duyuyoruz. Sizin de haberle ilgili “utanmaz, ahlaksız, vatan haini” gibi yorumlarda bulunduğunuza ilişkin haberler almak bizi endişelendirdi. Bu münferit bir vaka değildir. Türkiye’de cana kast eden girişimler dahil olmak üzere gazetecileri lekeleme kampanyaları endişe verici bir akım halini almıştır. Hatırlarsanız geçen ay Türkiye’nin güneyindeki bir seçim mitinginde Economist’in Türkiye muhabiri Amberin Zaman için “gazeteci kılıklı bir militan” ifadelerini kullanmıştınız. Geçen yıl da BBC Türkçe Servisi muhabiri Selin Girit, Ankara Belediye Başkanı’nın hedefi olmuş, “İngiliz ajanı” olmakla suçlanmıştı. Bu açıklamalardan sonra her iki gazeteci de çok sayıda tehdit mesajı almıştı. BBC ve Economist, Türk yetkililerin muhabirlerine gözdağı verilmesiyle ilgili olarak endişelerini dile getirmişti. Bu düşmanca havanın hem yerli gazeteciler hem de Türkiye’de çalışmak zorunda olan yabancı muhabirler için benzer endişe verici örnekleri bulunmaktadır. Yarın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitaben ilk kez Cumhurbaşkanı sıfatıyla yapacağınız konuşma öncesinde, size gazetecilerin demokrasilerde oynadığı önemli rolü ve uluslararası yasaların yanı sıra Türkiye anayasasının da koruması altında olduklarını hatırlatmak isteriz. İfade özgürlüğü, 1982 Anayasası ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin 19. Maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. Maddesi dahil olmak üzere Türkiye’nin de taraf olduğu birçok uluslararası antlaşmayla güvence altına alınmıştır. İfade özgürlüğünün gelişebileceği bir kültürü teşvik etmek ve Türkiye’nin yetenekli yazarları, gazetecileri ve yayıncılarının hakları olan ifade özgürlüğünden özgürce ve sindirilme korkusu olmadan yararlanabilmelerini sağlamak için Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizden nüfuzunu kullanmanızı rica ediyoruz.   Saygılarımızla, Thomas Hughes ARTICLE 19 Direktörü   Jo Glanville English PEN Direktörü   Christophe Deloire Sınır Tanımayan Gazeteciler Genel Sekreteri