TBB: Siyasetçi olduğu belirtilen bir şahıs tarafından Kuran-ı Kerim'in yakılması eylemi açık bir nefret suçudur

TBB: Siyasetçi olduğu belirtilen bir şahıs tarafından Kuran-ı Kerim'in yakılması eylemi açık bir nefret suçudur

Türkiye Barolar Birliği (TBB), aşırı sağcı siyasetçi Rasmus Paludan’ın Türkiye’nin İsveç Büyükelçiliği’nin önünde Kur’an-ı Kerim yakmasına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, “İsveç’in başkenti Stockholm’de bulunan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği önünde siyasetçi olduğu belirtilen bir şahıs tarafından Kur’an-ı Kerim’in yakılması eylemi açık bir nefret suçudur. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 15 Mart 2022 tarihinde aldığı kararla 15 Mart tarihini, ‘Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü’ ilan etmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır” denildi.

TBB, aşırı sağcı siyasetçi Rasmus Paludan’ın Türkiye’nin İsveç Büyükelçiliği’nin önünde Kur’an-ı Kerim yakmasına ilişkin açıklama yaptı. TBB, olayı nefret suçu olarak niteleyerek herkese hukuk sınırları içinde kalma çağrısında bulundu. TBB’nin açıklaması şöyle:

“İsveç’in başkenti Stockholm’de bulunan Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği önünde siyasetçi olduğu belirtilen bir şahıs tarafından Kur’an-ı Kerim’in yakılması eylemi açık bir nefret suçudur. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 15 Mart 2022 tarihinde aldığı kararla 15 Mart tarihini, ‘Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü’ ilan etmesinin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır.

Türkiye Barolar Birliği ve Barolar olarak inanç özgürlüğünü savunma sorumluluğumuz ile bir kez daha hatırlatırız ki; evrensel hukuk, insan hakları ve tüm hukuk birikimi inanca saygıyı ve özgürlüğün sınırlarını ortaya koymuştur. Bir dine ve inancın kutsalına yapılan saldırılar özgürlük ifadesi veya özgürlüğün bir yansıması değil aksine vicdana, hukuka ve insanlığın ortak değerlerine yönelik birer saldırıdır. Biz aşağıda imzası bulunan Türkiye Barolar Birliği ve Barolar olarak; insanlığın ortak birikim ve değerleri ile inanç özgürlüğü konusundaki hassasiyeti savunuyor; barışın, adaletin ve hukukun üstünlüğünün hakim olduğu bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla bu saldırıyı ve benzerlerini kınıyor; herkesi hukukun sınırları içinde kalmaya davet ediyoruz.” (ANKA)