TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Değişik şekillere bürünerek, örgütlü küresel kötülük bizim üzerimize de gelse başka mazlum bir topluluğun üzerine de gelse, gerek diplomasi masalarında, gerek sahada, gerekse başka bütün platformlarda reddediyoruz, karşı koyuyoruz ve elimizden geldiği kadar mücadele ediyoruz. Azgınlığı, haksızlığı ve kötülüğü reddediyoruz" dedi.
Şentop, Mevlana Kültür Merkezi'nde düzenlenen, Mevlana'nın 749. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri'nde şöyle konuştu:
"İslam'ın diriltici kaynağı Kur'an'dan hareketle, Mesnevi formuyla yapılan bu çağrıya, o günlerden başlayarak hiç kesilmeden bugün de dünyanın her yerinden cevaplar verilmeye devam ediyor. Her yıl icra edilen şebiarus merasimi için ülkemizin ve dünyanın her tarafından yola çıkan yüzbinlerce beden ve ruh, bu çağrıdaki hakikat ve aşk davetine icabet için Konya'mıza geliyor. Bu ne saadet, bu ne güzel bir buluşmadır.
Onun çarpıcı sözlerinden sultanlar da etkileniyor, dilenciler de. O karıncayı da gözetiyor, Süleyman'ı da. Çocuğa da bir şey anlatıyor, kadına da erkeğe de. Serçeye de bir şey diyor, anka kuşuna da. O Doğu'ya da sesleniyor, Batı'ya da. Yoksula da yer var onun mana sofrasında, zengine de. Onun sözleri, insanı akıl ve ruhun değişik açılarından sarıp sarmalar. Düşünen, akleden, seven insanlar onun büyük ve Müslüman bahçesinde gezmeyi sürdürüyor.
Kötülük dün olduğu gibi bugün de kıtalar arası dolaşıyor ve örgütlü. Küresel çağdaş Moğollar bugün de değişik yıkımlara imza atmakla meşgul. İşgal, açlık, savaş, iç savaş ve başka trajediler bugün de dünyamızın ne yazık ki 'alışılmış' görüntüleri arasında ama biz alışmadık, alışamadık bu görüntülere. Değişik şekillere bürünerek, örgütlü küresel kötülük bizim üzerimize de gelse başka mazlum bir topluluğun üzerine de gelse, gerek diplomasi masalarında, gerek sahada, gerekse başka bütün platformlarda reddediyoruz, karşı koyuyoruz ve elimizden geldiği kadar mücadele ediyoruz.
Bu, bizim kötülüğe, zulme alışmamıza izin vermiyor, müsaade etmiyor. Alışmadık ve alışmayacağız. İnsanın insana kulluğunu reddediyoruz. Azgınlığı, haksızlığı ve kötülüğü reddediyoruz. Sadece yüce Yaratıcı'nın önünde eğilen bu aziz millet, ruh köklerinin dün olduğu gibi bugün de farkında.
"Onu bir kişisel gelişim gurusu veya psikologların referans kaynağı yapmak isteyenleri, O'nu İslam'dan soyutlayıp modern bir filozof derecesine indirgemek isteyenleri görüyoruz. Oysa Mevlana'nın temel içeriği ve anlam zemini olan İslam gözardı edildiğinde, o hayran olunan perspektiflerin de fişi çekilmiş olur, hepsi değersiz hale gelir. Mevlana, İslamsızlaştırılamaz. Onun şu sözleri ilave tek bir ek kelimeye bile gerek duyurmayacak kadar net ve açıktır. Şöyle der aziz Pir, 'Ben sağ olduğum müddetçe Kur'an'ın kölesiyim. Ben Muhammed muhtarın yolunun tozuyum. Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse, ben ondan da bizarım, o sözlerden de bizarım."
Mevlana'nın 749 yıl önce bugün dünyadan ayrılırken, ölümü bir ayrılık değil, bir buluşma, şenlik ve düğün gecesi, "şebiarus" olarak değerlendirdiğini vurgulayan Şentop, büyük hak dostunun yaktığı gönül kandilinin kalpleri ve şehirleri aydınlatmayı sürdürdüğünü sözlerine ekledi. (AA)