TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Karadeniz'de yaşanan sel felaketleriyle ilgili olarak, "Yapılaşmayla ilgili yeniden düşünmemiz lazım. Bozkurt'ta yaşanan şeyi görüyoruz. Ezine Çayı'nın etrafındaki alanlar hasar gördü, vefatlar orada görülüyor. Oradaki yapılaşmaya izin verilmemeliydi veya insanlar da orada yapılaşmayı düşünmemeliydi" dedi.
TIKLAYIN - Sel felaketinde yaşamını yitirenlerin sayısı 44'e yükseldi
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Politika Araştırma Grubu projesi kapsamında 'Önce Öğrenci' Tercih Destek Programı'na katıldı. Program sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Mustafa Şentop, bölgedeki vatandaşlara geçmiş olsun dileğinde bulunurken, hayatını kaybedenlerin ailelerine de başsağlığı diledi. Şentop, "Daha önce de orman yangınlarıyla ilgili büyük hasar meydana geldi. Türkiye ölçeğinin dışına çıkarak ölçeği daha büyüterek baktığımızda dünyanın bir çok yerinde bilhassa Akdeniz havzasında devam eden, başta orman yangınları olmak üzere, dengesiz aşırı yağışlar ve seller var. Dün Rusya da vardı, başka ülkelerde de var. Bu tablo bize tabiattaki olağan dışı gelişmeleri gösteriyor. İnsanların özellikle tabiata yaklaşımlarıyla ilgili, devletlerin yaklaşımlarıyla ilgili yanlışlar uzun zamandır, 100 yıldan fazla zamandır devam ediyor. Tabiat da onun karşılığı olarak bize bu şekilde olumsuzluklarla dönüyor. Öncelikle bir kere bu ilişkiyi düzeltmemiz lazım bütün dünya olarak. İklim değişiklikleriyle ilgili, hatta mevsim değişikliklerine doğru da gidiyoruz, bununla ilgili olarak tüm dünyanın bir araya gelerek insanlığın geleceğini düşünerek kararlar alması, adımlar atması lazım" dedi.
"İnşallah bunlardan ders çıkararak yolumuza devam ederiz" diyen Şentop, şöyle devam etti:
"Türkiye ölçeğinde de bizim bilhassa bu seller dolayısıyla yapılaşmayla ilgili oturup yeniden düşünmemiz, hem vatandaşlar olarak hem yöneticiler olarak yerel yöneticiler başta olmak üzere düşünmemiz lazım. Bozkurt'ta yaşanan şeyi görüyoruz. Ezine Çayı'nın etrafındaki alanlar hasar gördü, vefatlar orada görülüyor. Oradaki yapılaşmaya izin verilmemeliydi veya insanlar da orada yapılaşmayı düşünmemeliydi. 1-2 günlük perspektiflerle, 1-2 yıllık perspektiflerle bakarsak olmuyor ama 100 yıllık bir perspektifle bakarsak bir dere yatağı belki 10 yıllarca sorun teşkil etmez ama 100 yılda bir kere oluyor ve bu şekilde vahim bir tabloyla karşılaşıyoruz. Onun için çok daha bilinçli olarak tabiata, doğaya uyum içerisinde, onu anlayarak ve büyük perspektifler içerisinde, 100, 200 yıllık, geçmişi ve geleceği düşünerek planlamalar yapmamız lazım. Bunu acı bir şekilde gördük, görüyoruz. Ama inşallah bunlardan ders çıkararak yolumuza devam ederiz."