Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, "Bundan sonra böyle bir dünyada, bilginin bu kadar yaygın olduğu, küreselleşmenin bu kadar yaygın olduğu dünyada kazanacak olan, insanı önceleyen politikalardır, insanlıktır. Biz bunun peşindeyiz" dedi.
Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki temasları kapsamında, Uluslararası Balkan Üniversitesi'nin (IBU) 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü programında konuşan Şentop, Kuzey Makedonya'daki Türk toplumunun varlığı ve kimliğinin muhafaza edilmesi bakımından Türkçe'nin çok önemli ve çok temel bir unsur olduğunu belirtti.
Kuzey Makedonya'nın çok dilli, çok kültürlü, farklı inançlardan insanların bir arada barış içerisinde yaşadığı bir devlet olduğunu ve dünyadaki birçok ülkeye örnek teşkil edebilecek mahiyette olduğunu belirten Şentop, şu ifadeleri kullandı:
"Bu açıdan çok önemli. Balkanlar dünyada tarih bakımından çok eski dönemlerde yerleşim, farklı medeniyetlere mekan olma bakımından çok önemli bir merkez. Uzun yıllar da, bu topraklarda yine aynı şekilde farklı dilden, farklı inançtan, farklı kültürlerden insanlar yüzyıllarca bir arada yaşamışlar, burada farklı kültürlerden gelerek ortak bir kültürü, ortak bir medeniyeti de inşa etmişiz. Bunun en önemli unsurlarından birisi de buradaki Türk toplumu ve Türkçe."
Şentop, IBU'nun, Türkiye ile Kuzey Makedonya arasındaki ikili ilişkilerin gelmiş olduğu noktayı göstermesi bakımından çok önemli olduğunu, Türkiye'nin bu dost ve kardeş ülkeye bir iletişim köprüsü olarak kurduğu en önemli yatırım olduğunu vurguladı. Türkiye'den gelen iş insanlarının Kuzey Makedonya'da yatırımları olduğunu belirten Şentop, bu üniversitenin, geleceğe kalacak bir yatırımın olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde ve her zaman himayelerinde, çünkü ne zaman bir sıkıntı, bir sorun yaşansa maddi-manevi, Sayın Cumhurbaşkanı'mız o sorunun çözümü için seferber olmuştur, birçok çevreyi, insanları seferber etmiştir. Bu üniversite esasen onun fikri ve eseridir."
Üniversitenin, kurulduğu günden itibaren çok geliştiğini kaydeden Şentop, "Yeterli değil tabii ki. Biz her zaman bu üniversitenin sadece Kuzey Makedonya Cumhuriyeti'nin değil, Balkanlar'ın, sadece Balkanlar'ın da değil Avrupa'nın en önemli kurumlarından, eğitim kurumlarından birisi olmasını arzu ediyoruz" dedi.
Dünyanın çok önemli bir değişim sürecinden geçtiğini vurgulayan Şentop, "Bu değişim süreci birçok alanda gözle görülür şekilde takip ettiğimiz bir süreç. Ama belki diyebiliriz ki, bu değişim sürecinin en önemli boyutu, lokomotifi, dinamosu aslında bilgi konusu" diye konuştu.
Dünyada temel olarak bu değişimin dinamosu, lokomotifi denilebilecek şeylerin esasen çok hızlı bilgi değişimi, çok fazla bilgi üretimi meselesi olduğunu belirten Şentop, şöyle devam etti:
"Fakat şimdi bilgi o kadar kolay, cebimizde taşıyoruz. Herkesin kolaylıkla bilgiye ulaşma imkanı var. Ama bilgilerin bu çokluğu içerisinde doğrusuyla yanlışı da birbirine karışmış durumda. Hatta bu pandemiden hareketle bazı akademisyenler, yorumcular, düşünürler 'infodemi' diye bir kavramdan bahsediyorlar. Yani bir bilgi salgını ama olumlu anlamda değil, olumsuz anlamda bir salgın olarak da bahsediyorlar. O kadar çok enformasyon, bilgi var ki. İşte temel meselemiz bu kadar çok enformasyon içerisinde, bilgi içerisinde bunun doğrusunu yanlışından ayırabilmek, yanıltıcı olanı, manipülatif olanı olmayandan ayırabilmek önemli. Daha önce bilgi aktarımı üzerine kurulu olan temel olarak eğitim öğretim faaliyeti, şimdi bilgiyi kritik etme, değerlendirme, eleştirel yaklaşma üzerine kurulu ve 'doğru bilgiye, doğruyu yanlıştan ayırıp nasıl ulaşabiliriz' eğitimini verme, bunu öğretme üzerine kurulu."
Üniversite meselesinin bir etiket, bir diploma veya bir kağıttan ibaret olmaktan çıktığını vurgulayan Şentop, bunun eskiden çok önemli olduğunu, ancak şimdi hangi yeteneklerin kazanıldığı, neler öğrenildiğinin ve bunun nasıl ortaya koyulduğunun da önemli olduğunu dile getirdi.
Rusya-Ukrayna savaşına da değinen Şentop, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bakın çok yakınımızda bir coğrafyada bir savaş yaşanıyor. Rusya-Ukrayna savaşı. Çeşitli sebepleri var. Rusların izahları var bununla ilgili, Ukraynalıların izahları var, çeşitli Avrupa ülkelerinin 'bu neden böyle oldu, nasıl olmalı falan', buna dair açıklamaları var. ABD'nin var, başka ülkelerin var. Bütün bu açıklamaları yaparken bu perspektif dediğimiz şey çok önemli."
Fotoğraf çekmenin çok basit bir şeymiş gibi geldiğini fakat perspektifi bulabilmenin çok önemli olduğunu kaydeden Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu yapabilmek için de bir yerde durmanız gerekiyor, bir şeyleri esas almanız gerekiyor. Oradan hareketle bir yere bakıyorsunuz. Dolayısıyla neleri önceliyorsunuz, sizin olaylara bakışınızda esas olan nedir, bu çok önemli. Türkiye olarak, bu olay da dahil olmak üzere, yıllardır uluslararası meselelere bakarken temel perspektifimiz insani bir bakış açısıdır, insanı esas alan bir bakış açısıdır. Bunu savaş başladıktan sonra da başlamadan önce de gösterdik."
Yakın zamanda yaşanan tahıl krizine ilişkin Şentop, "Bu sadece tahılın azlığı meselesi değil, şüphesiz onu yaşayan ülkeler de var ama aynı zamanda tahıl piyasalarındaki bozulma sebebiyle, fiyatların çok yükselmesi de söz konusuydu. Bu konuda iki ülkeyle de görüşebilen, Rusya ve Ukrayna'yla ve bu konuda İstanbul Sözleşmesi dediğimiz bir sözleşmeyle tahıl koridorunu işler hale getiren Türkiye ve Sayın Cumhurbaşkanı'mızdır" dedi.
Enerjiyle ilgili de benzer bir krizin yaşandığını vurgulayan Şentop, şunları kaydetti:
"Burada da meseleyi sadece 'savaş devam ederse Rusya yıpranır falan veya devam ederse şöyle olur, böyle olur' hesapları üzerinden değil, orada bu şartlar altında ölen insanlar var, enerji hatlarının tahrip edilmesi sebebiyle kış şartlarında donan insanlar var, günlük gıda ihtiyacını karşılamada sorun yaşayan insanlar var. Çok ciddi ölçüde bir göç gerçeklemiş. Yakın coğrafyadan bahsediyorum, ama sadece yakın coğrafyamız değil, biraz Orta Doğu'ya gittiğinizde, Afganistan'a gittiğinizde, dünyanın birçok yerinde bu tür sorunlar var."
Dünyada bilginin küreselleşmesi gibi hususlar olduğunu ifade eden Şentop, şunları söyledi:
"Ama küreselleşme, hep materyalist, kapitalist bakış açısı, sadece paranın serbest dolaşımı, eşyanın serbest dolaşımı gibi algılanıyor. Ama her şey serbest dolaşıma girdi. Virüs mesela, o da serbest dolaşıyor. Çin'de başlayan, ortaya çıkan bir virüs çok kısa bir süre içerisinde dünyanın her yerine bütün mutasyonlarıyla dolaşıyor. O da küresel, hastalıklar da küresel, bunları anlamalıyız. Ama sağlık da küresel olmalı. Biliyorsunuz bu konuda da aşıyla ilgili yaşadığımız sorunları. Bazı ülkeler ihtiyacından çok fazla stok yaptı, başka ülkeleri gözetmeden. Ama sadece kendi vatandaşlarınızı aşılasanız yetmiyor. Çünkü başka bir ülkedeki virüs veya mutasyona uğramış virüs gelip sizin ülkenizi, sizin vatandaşlarınızı vuruyor."
Barışın da küresel olması gerektiğine dikkati çeken Şentop, "Yani şunu demek istiyorum, dünyanın herhangi bir yerinde bir insan barış içerisinde, huzur içerisinde, asgari insani şartlarda yaşamıyorsa bütün dünyanın, bütün dünyada yaşayan insanların güvenliği ve huzuru tehdit altındadır. Artık insanlık bu anlamda birbirine bütünüyle ve çok yakın şekilde bağlı hale gelmiştir" dedi.
Önceliğin insan olması gerektiğini, devletler, kurumlar, kavramlar bütün teorilerin, aslında insanın insanca yaşayabilmesi için var olduğunu dile getiren Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu anlayış içerisinde hareket etmemiz gerekiyor. Türkiye olarak biz uluslararası ilişkiler alanında bunu yapmaya çalışıyoruz. Ama tabi o makro büyük politikalar, dünyayı yönetme idealleri, hırsları falan olan bazı siyasetçiler, bazı ülkeler buna karşı bir tutum içerisine girebiliyor ama bu önemli değil. Bundan sonra böyle bir dünyada, bilginin bu kadar yaygın olduğu, küreselleşmenin bu kadar yaygın olduğu dünyada kazanacak olan, insanı önceleyen politikalardır, insanlıktır. Biz bunun peşindeyiz." (AA)