Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) yarın 26. Yasama dönemi sonuna kadar görev yapacak Meclis Başkanını seçecek. AKP İstanbul Milletvekili ve Meclis Başkanı İsmail Kahraman, AKP Adana Milletvekili Tamer Dağlı, CHP İzmir Milletvekili Zekeriya Temizel, HDP Hakkari Milletvekili Selma Irmak, MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan ve Bağımsız Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu başkanlık yarışındaki isimler.
Meclis Başkanlığı seçimi gizli oyla yapılıyor. İlk iki oylamada üye tam sayısının 3'te 2'si (367), üçüncü oylamada ise üye tam sayısının salt çoğunluğu (276) aranacak. Aynı gün tamamlanacak seçimlerde adaylardan birinin üçüncü turda seçilmesi bekleniyor. Ancak, bu turda salt çoğunluk rakamı bulunamazsa, en çok oy alan 2 aday için dördüncü oylama yapılacak. Dördüncü oylamada en fazla oy alan üye, başkan seçilmiş olacak.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, yeniden seçildiği takdirde önünde sonuca bağlanması gereken dosyalar var. CHP’nin bastırmasıyla matbaa basımı durdurulan 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Raporu hakkında son kararı verecek. CHP; hazırladıkları ek şerhin rapora eklenmemesi nedeniyle basımı durdurmuştu. Kahraman, seçilmesi durumunda 212 günlük genel kurul devamsızlığı olan HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana’nın milletvekilliğinin düşmesine neden süreçle karşı karşıya kalacak.
TBMM’de çalışan taşeron işçiler, minaresi olmadığı için AKP’lilerin oldukça eleştirisine maruz kalan Meclis Camii konusunda da karar verecek. Kahraman, bütçe komisyonunda caminin yıkılmayacağı mesajı vermişti.
TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonlarının üyelerinden kurulu Karma Komisyon, HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana'nın, "Anayasa'nın 81. maddesine uygun biçimde ant içmeden aralıksız olarak Genel Kurulun 212 birleşimine katılmamasına bağlı olarak devamsızlık yaptığına" ilişkin Hazırlık Komisyonu'nun raporunu 21 Kasım günü görüşecek.
Karma Komisyon Zana'nın, "devamsızlıktan milletvekilliğinin düşürülmesi" yönünde karar verirse, dosya TBMM Genel Kurulu gündemine gelecek. Genel Kurul da aynı yönde karar verirse Zana'nın milletvekilliği düşürülecek.
TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonlarının üyelerinden kurulu Karma Komisyon, HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana'nın, "Anayasa'nın 81. maddesine uygun biçimde ant içmeden aralıksız olarak Genel Kurulun 212 birleşimine katılmamasına bağlı olarak devamsızlık yaptığına" ilişkin Hazırlık Komisyonun raporunu 21 Kasım günü görüşecek.
Karma Komisyon Zana'nın, "devamsızlıktan milletvekilliğinin düşürülmesi" yönünde karar verirse, dosya TBMM Genel Kurulu gündemine gelecek. Genel Kurul da aynı yönde karar verirse Zana'nın milletvekilliği düşürülecek.
Zana için, aralıksız olarak Genel Kurulun 212 birleşimine katılmamasına bağlı devamsızlığı sebebiyle Anayasanın 84’üncü ve İç Tüzük’ün 138’inci maddeleri uyarınca gerekli değerlendirmenin yapılması için Komisyona havale edilen Başkanlık Divanının 20/7/2017 tarihli 41 numaralı Kararı ile Başkanlık Tezkeresi’ne ilişkin bir hazırlık komisyonu kuruldu. Hazırlık Komisyonuna, konusuyla alakalı konularda yazışma yapma yetkisi verilmesi kabul edildi.
Ağrı Milletvekili Leyla Zana’nın 01/10/2016 ila 30/04/2017 döneminde Anayasa’nın 81’inci maddesine uygun biçimde ant içmeden aralıksız olarak Genel Kurulun 212 birleşimine katılmamasına bağlı devamsızlığı sebebiyle Anayasa’nın 84’üncü ve İç Tüzük’ün 138’inci maddeleri uyarınca gerekli değerlendirmenin yapılması için Karma Komisyona Başkanlık Divanının 20/07/2017 tarihli ve 41 numaralı Kararı’yla Başkanlık tezkeresi havale edildi.
HDP, TBMM Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerinden kurulu karma komisyona, Iğdır Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman'ın hazırladığı muhalefet şerhini sundu. Şerhte, Anayasaya aykırılığa dikkat çekilerek, “Sayın Leyla Zana’nın özgün durumu bir “askı hali” ve parlamento tarihinde bir ilktir” denildi.
HDP’nin şerhi şöyle:
1- Siyasi saiklerle hareket etme: Anayasa ve içtüzük gereğince kurulan komisyonlar inceleme konusu talebin siyasi saiklere dayanıp, dayanmadığını incelemek ve yetki ve görevlerinde olup olmadığını tetkik etmek zorundadır. Temsili demokrasinin doğal sonucu olarak mecliste oluşan aritmetiğe göre meclis çoğunluğunu oluşturan iktidarın muhalefeti baskı altına alma, anayasayı ve içtüzüğü iktidar çoğunluğunun çıkarlarına göre yorumlama ve siyasi saiklerden hareketle muhalefeti baskı altında tutmak demokratik hukuk sisteminin ve temsili demokrasinin özüne aykırıdır. Hukuku eğip bükerek araçsallaştırma ve bu şekilde teamül oluşturma gelecekte meclis çoğunluğunu elde eden iktidarlar tarafından muhalefete karşı kullanma fırsatı yaratacaktır.
Meclisin 3. Büyük partisi olan Halkların Demokratik Partisini zayıflatma, etkisiz kılma, demokratik siyaset zemininden atma çabası 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana süregelen bir tutum olarak devam etmektedir. HDP milletvekilleri devamsızlık veya araçsallaştırılan yargı eliyle milletvekillikleri hukuka aykırı bir şekilde düşürülmekte ve düşürülmeye devam etmektedir. HDP Eşgenel başkanları dâhil olmak üzere 10 milletvekili hukuka aykırı bir şekilde halen araçsallaştırılan yargı eliyle rehin tutulmaktadır. Tamamen siyasi saiklere dayanan bu gelişmeler Ağrı Milletvekili Leyla Zana’nın spesifik durumu içinde bir kez daha karşımıza çıkmıştır.
TBMM başkanlığının sayın Leyla Zana’nın genel kurulun 212 bileşimine katılmamasına bağlı devamsızlık tezkeresinin karma komisyon ve hazırlık komisyonunda görüşülmesi talebi açıkça siyasi saiklere dayanmaktadır.
2- Karma komisyonun görev ve yetkisi: İçtüzüğün 35.maddesi komisyonların görev ve yetkilerini, hangi hususları inceleyeceklerini düzenlenmiştir. Yemin etmediğinden veya yemini geçersiz sayıldığından genel kurul bileşimlerine katılamayan milletvekilliğinin durumu “askıda hali”dir. Dolaysıyla milletvekilliği sıfatından kaynaklanan yasama faaliyeti hak ve görevlerini yerine getiremeyen(yeminin geçersiz deyip genel kurula katılması engellenen) milletvekiline anayasa ve içtüzükte bulunmayan bir yaptırım(devamsızlık) uygulamak komisyonun yetki ve görevinde değildir. Komisyon yetkisizdir.
3- Anayasaya ve içtüzüğe aykırılık: Milletvekilliği, sandıktan çıkan halkın oylarıyla elde edilen ve kazanılan bir hak ve sıfattır. Demokratik hukuk sistemlerinde sandığa yansıyan halk iradesiyle milletvekilliği sıfatı kazanılır ve yine halkın iradesiyle geri alınır. Anayasa 81.madde ve içtüzüğün 3.maddesi seçimle kazanılan milletvekilliğinin yemininin kabul edilmemesi veya yeminden imtina etmesinin bir yaptırımı düzenlenmemiştir. Milletvekilliğinin devamsızlığının oluşabilmesi için yemin işleminden sonra iradi olarak bileşimlere katılmaması durumunda gerçekleşebilir. Yemini geçerli kabul edilmeyen milletvekilinin genel kurula katılamayacağı, katılması durumunda ise başkanlık divanınca engelleneceği bilinmektedir. Hal bu iken başkanlık divanının yasama faaliyetlerine katılması engellenen milletvekilinin bu kez devamsızlık gerekçesi ile milletvekilliğinin düşürülmesi talebi temel hukuk mantığı ile bağdaşmamaktadır. Bu durum kendi içinde çelişkidir. Zorlama ve sübjektif yorum ve siyasi saiklere dayanan başkanlık tezkeresi anayasaya ve içtüzüğe aykırıdır.
1- Ağrı Milletvekili Sayın Leyla ZANA 07 Haziran 2015 tarihli milletvekili seçimleri sonrasında edilen yeminde meclis geçici başkanlığında bulunan Sayın Deniz
Baykal’ın başkanlığında yemin etmiş, yemini geçerli kabul edilerek 25.dönem milletvekili olarak mecliste yer almıştır. Ancak 1 Kasım 2015 tarihinde yenilenen milletvekili seçiminde yeniden Ağrı Milletvekili seçilen Sayın Leyla Zana yine geçici meclis başkanlığında bulunan Sayın Deniz BAYKAL’ın başkanlığında bir önceki yeminini aynen tekrar etmiştir. Bu kez yapılan yemin geçersiz sayılmıştır. 7 Haziran’da geçerli yeminin aynı başkan tarafından bu kez 1 Kasım’da geçersiz sayılması tamamen günün konjonktürüne göre ve siyasi baskı altında verilen sübjektif bir karardır.
Sayın Zana yemin metnini aynen okuyarak “ Türk” yerine her iki yemininde de “Türkiye” kelimesini kullanmıştır. Aynı kelimenin 7 Haziran’da edilen yeminde geçerli, 6 ay sonra 1 Kasım’da geçersiz sayılması kendi içinde çelişki içerdiği gibi kararın siyasi saiklere dayandığı da açıktır. Oysa Yemin metninin bütünselliği, yeminle istenilen amaç ve sonuç düşünüldüğünde, yemin metni içerisinde “Büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim” ile “Büyük Türkiye milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim” arasında bir fark ve anlam yitimi olmadığı gibi “Büyük Türkiye Milleti”nin yeminin özüne ve Türkiye realitesine daha uygun olduğu ortadadır.
2- TBMM 24.dönem anayasa uzlaşma komisyonunda yemin metninin değiştirilmesi hususunda dönemin siyasi parti grupları arasında konsensüs sağlanmış ancak Anayasa’nın tümü üzerindeki değişiklikler konusunda uzlaşma sağlanamadığından yemin metni değiştirilememiştir. Mevcut yemin metninin darbe ürünü olduğu değiştirilmesi gerektiği hususunda meclisin büyük çoğunluğunda zımni bir uzlaşma mevcuttur.
3- Anayasa’nın 81.maddesi ve içtüzüğün 3.maddesi milletvekilinin nasıl yemin edeceği hususunu düzenlemiş ancak yeminden imtina veya yeminin geçersiz sayılması durumunda bir yaptırım öngörmemiştir. Sayın Leyla Zana’nın mevcut durumu hukuksal açıdan parlamento tarihinde bir ilktir. Bu itibarla siyasi saik ve zorlama yorumla anayasa ve içtüzüğe aykırı verilecek bir karar hukuka aykırı bir teamülün oluşmasına neden olacaktır.
4- İçtüzük 3. Maddenin yemin tarihindeki düzenlemesinde yeminin geçersiz sayılması veya imtina durumunda bir yaptırım düzenlememiştir. Değiştirilen 3. Maddesinin yeni düzenlemesinde “milletvekilleri ant içerek göreve başlarlar. Ant içmekten imtina eden milletvekilleri, milletvekili sıfatından kaynaklanan haklardan faydalanamazlar” demek suretiyle yemin etmekten imtinanın sadece milletvekili sıfatından kaynaklanan haklardan yararlanamayacağı müeyyidesini getirmiştir. İçtüzükte yapılan yeni değişiklikte dahi milletvekilliği sıfatı ile bu sıfattan doğan hakların kullanımı ayrımını yapmıştır. Bu değişiklikten de anlaşılacağı gibi milletvekilliği sıfatı seçimle ve sandıktan çıkan halk iradesi ile kazanılan bir sıfattır. Yeminin geçersiz sayılması veya yeminden imtina sadece bu sıfattan doğan hakların kullanılmasına imkân vermemektedir. Dolaysıyla siyasi saik veya zorlama bir yorumla yeminin geçersizliğini devamsızlık yaptırımına bağlamak hem anayasanın hem içtüzüğün amacına ve ruhuna aykırıdır.
5- Sayın Zana ile ilgili durum bir “askı hali”dir. Sayın Zana’ya bir yandan “Yemininiz geçersiz yasama faaliyetlerine katılamazsınız” deyip diğer yandan “Yasama faaliyetlerine katılmayıp devamsızlık yaptığınız için vekilliğinizi düşürüyoruz” demek abesle iştigaldir. Öncelikle Sayın Zana’nın devamsız sayılabilmesi için yemin prosedürünün tamamlanması ve yeminden itibaren Sayın Zana’ya bir sorumluluğun yüklenmiş olması gerekir. Yasama faaliyetlerine katılımı kabul edilmeyen milletvekiline katılmamaktan dolayı sorumluluk ve yaptırım yüklemek sorumluluk ilkesine aykırıdır.
-Yemin metninde olası bir değişiklik durumunda Başkanlık tezkeresindeki devamsızlık iddiası anlamsız kalacağı gibi
- Sayın Zana’ın örneğin yarın gelip “Türkiye” yerine “Türk” kelimesini kullanarak yemini tekrarlaması halinde yine devamsızlık iddiası anlamsız kalacaktır.
Yukarıda izaha çalıştığımız gerekçelerle TBMM başkanlığının sayın Leyla Zana’nın devamsızlık nedeniyle milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin karma komisyona gönderdiği tezkerenin Anayasa ve iç tüzükte dayanağı bulunmadığı gibi karma komisyonunda yetkisi yoktu