CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır ve İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ile ilgili hazırlanan dokunulmazlık dosyalarının TBMM Anayasa ve Adalet Karma Komisyonunun gündemine alınması, TBMM Genel Kurulu'nda tartışmaya neden oldu.
TBMM Genel Kurulu'nda, gündem dışı konuşmalardan sonra grup başkanvekilleri yerlerinden söz aldı.
İyi Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, Karma Komisyon'da 1760 dokunulmazlık dosyası bulunmasına karşın Türkkan ve Başarır'ın fezlekelerinin gündeme alındığını belirtti. Komisyonda, 'hakaret' suçunu içeren 158 dosya bulunduğunu, Türkkan ve Başarır hakkındaki iki ayrı dosyanın cımbızla çekildiğini söyleyen Usta, "Son 10 yılda hakaret suçlaması nedeniyle Genel Kurula sevk edilmek üzere Karma Komisyon gündemine alınan tek dosya yok. Bu durum, adalet ve eşit uygulamayla bağdaşmıyor. Bu kadar çirkin siyaset ancak tükenmiş bir iktidarın yapacağı iş olur" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, bunun bir "tükenmişlik alameti" olduğunu dile getirdi. 'İktidarın, muhalefete karşı tek silahının, tepesine çökülen yargı olduğunu' söyleyen Altay, "Yargı silahıyla muhalefeti sindirmek, muhalefete bel bağlayanların umudunu kırmak murat ediliyor olabilir" diye konuştu.
İki fezlekenin gündeme alınmasının, seçim kararını alma arifesinde gündemi meşgul etmek olabileceğini ifade eden Altay, "Milli irade gasbına karşı CHP'den kimse normali beklemesin. Hiç şüphesiz demokratik, yasal sınırlar içinde o gök kubbe Erdoğan'ın başına ya yıkılacak ya yıkılacak; bunu da herkes böyle bilsin. CHP, 100 yıllık bir parti, kendi iktidarını düşünmedi ama Cumhuriyet'i demokrasiyle taçlandırmayı her şeyden ve herkesten çok düşündü. Bu yaşananları aslında demokrasimizin doğum sancısı olarak görüyorum" dedi.
Başarır'ın, mahkeme basmadığını, hakimin talimatla verdiği bir karara tepki gösterdiğini söyleyen Altay, "Kim bir şehidin kardeşine küfreder? Lütfü Türkkan, Sayın Akşener'e sataşan vatandaşın şehit yakını mı, kardeşi mi olduğunu nereden bilecek? İnsani olarak ani refleksler sokaklarda bu tür olaylarda olur" dedi.
Altay, Komisyon Başkanı Yusuf Beyazıt'ın bu talimatı kimden aldığını açıklaması gerektiğini dile getirerek, "Yusuf Beyazıt gece rüyasında mı gördü yoksa İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun son duruşması olan 14 Aralık'tan bir gün önce sarayda 13 Aralık'ta yapıldığı gibi bir toplantı yapılıp böyle bir talimat mı geldi? Yusuf Beyazıt'a buradan hakaret ediyorum, sataşıyorum: Talimatla görev yapan bir Komisyon Başkanı Meclisin şan ve şerefini lekelemekten başka hiçbir işe yaramaz" ifadelerini kullandı.
AK Parti'li bir milletvekilinin Mersin'de görevini yapan polise 'şerefsiz' diye hakaret ettiğini söyleyen Altay, "Bir işlem yaptın mı? Bak İyi Parti'ye, Lütfü Bey en azından Grup Başkanvekilliğini bırakarak bir erdem gösterdi. Sen kahraman polise 'şerefsiz' diyen milletvekiline ne yaptın?" diye sordu.
AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, dokunulmazlığın, kıymetli bir yasal güvence ve milletvekilliğinin olmazsa olmazlarından olduğunu söyledi. Turan, "Dokunulmazlık; hiç kimseye insan olmaktan kaynaklı hakların rencide edilmesi hakkını vermez. Dokunulmazlık; küfretmeyi, tahkir etmeyi, mahkeme basmayı asla kapsamaz" diye konuştu.
Toplumsal infial de göz önünde bulundurularak bir kararın alındığını söyleyen Turan, "Komisyon önündeki gündemi değerlendirmiştir. Komisyon kendi gündemine hakimdir. Daha ortada bir karar yok, bir talep var. Bunun üzerine Meclis toplanacak, komisyon ve Genel Kurul aşaması var" dedi.
Altay'ın sözlerini eleştiren Turan, şöyle devam etti:
"Bunlar siyasi olarak ifade hakkının, becerisinin olmadığı zamanlarda tehdide, hakarete, küfre giden yolun başlangıcı. Ben de aslında bana yakışmayan bir üslupla 'Cirmin kadar yer yakarsın.' diyebilirim. Yakışmaz, yapmayın. Daha siyasi dil kullanmakta fayda olduğu kanaatindeyim. Ayrıca devlet adabı, nezaketi, üslubu söylediklerimizin içeriğini de ağırlığını da belirler. Bu millet, 21 yıldan beri bu dile imkan vermedi."
TBMM İdare Amiri ve HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, Anayasa Mahkemesinin (AYM), HDP'nin Hazine yardımı hesabına tedbiren bloke konulmasına karar verdiğini hatırlatarak, kararın hukuki değil siyasi olduğunu söyledi.
AYM'nin, 7 milyon seçmenin iradesini yok saydığını ifade eden Toğrul, "Bloke siyasetiyle inancımızı, davamızı ve haklılığımızı durduramazsınız" ifadesini kullandı.
TIKLAYIN | CHP ve İYİ Partili iki ismin dokunulmazlık fezlekeleri, Meclis Komisyon gündeminde