Eray GÖRGÜLÜ
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın asgari ücret rakamını açıklamasıyla TBMM Genel Kurulu’nun da gündemi asgari ücret rakamına çevrildi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Asgari ücretliyi enflasyona ezdirmediklerini” belirtirken muhalefet tepki gösterdi. İyi Parti Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu, asgari ücretin yoksulluk sınırının çok altında kaldığını ifade ederken HDP’li Saruhan Oluç, “Türk lirasına çevirdiğimizde bin 700 Türk liralık bir hak kaybı var” dedi. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise, “Ekmeğe geçen ocak ayı itibarıyla yüzde 100 zam gelmiş iken asgari ücreti TL bazında yüzde 50 arttırmak milletin sofrasındaki 2 ekmekten 1'ini çalmak demektir” ifadesini kullandı.
Asgari ücretin 4 bin 250 TL olarak açıklanmasının ardından TBMM Genel Kurulu’nda söz alan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati şunları söyledi:
“Asgari ücretliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz dedik; 19 yıldır ezdirmedik, şimdi de ezdirmiyoruz. Enflasyonun üstünde değil, çok üstünde değil, çok çok üstünde yani yüzde 50'lik net bir artışla asgari ücreti açıkladı Cumhurbaşkanımız. Asgari ücret 2022 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi 4 bin 250 lira net olarak uygulanacaktır. Özellikle yıl başından itibaren de asgari ücretten alınan gelir vergisi ve damga vergisinin kaldırılmasıyla ilgili de bir çalışma kararı aldığını Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı. Bu gerçekten tarihî bir artıştır. Asgari ücret net olarak yüzde 50 arttırıldı.”
İyi Parti Grup Başkanvekili Musavat Dervişoğlu ise iktidara tepki göstererek, asgari ücretin açlık sınırının biraz üstünde, yoksulluk sınırının da fevkalade altında bir şekilde belirlendiğini belirterek, şunları söyledi:
“26 Kasım tarihinde Sayın Genel Başkanımız grup toplantısında yaptığı konuşmada asgari ücretin en az 4 bin lira olmasını, üzerinden gelir ve damga vergisinin kaldırılmasını istemişti. Bunu söylerken dolar 12.1 liraydı, şimdi ise dolar 15 lira 60 kuruş civarında. Buna göre asgari ücretin 5 bin liranın üzerinde olmasını bekliyorduk, en azından böyle bir beklentimiz vardı. 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 3 bin 194 lira, yoksulluk sınırı ise 10 bin 396 liradır. Bu asgari ücretle açlık sınırının biraz üstünde, yoksulluk sınırının da fevkalade altında bir belirleme yapılmıştır; bu beklentiyi karşılayacak bir asgari ücret değildir.”
HDP İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç da asgari ücrette hak kaybı yaşandığını ifade ederek şöyle konuştu:
“Sayın vekiller, önce bir hatırlatma: 1 Ocak 2021 tarihinde yani bu yılın başında 1 dolar 7,37 Türk lirasıydı, asgari ücrete denk gelen ise 383 dolardı. Bugün asgari ücret 4 bin 250 Türk lirasına çıkarıldı, dolar 15,50 seviyesinde dalgalanıyor yani asgari ücret 274 dolar seviyesine düşmüş oldu. Bu ne demek? Yıl başından bugüne kadar 109 dolarlık bir kayıp var asgari ücret konusunda. Yani bunu bugünkü Türk lirasına çevirdiğimizde bin 700 Türk liralık bir hak kaybı var, bir alım gücü kaybı var asgari ücretle çalışan yurttaşlarımız için bu çok açık. Dolayısıyla bugünkü verilere göre asgari ücretin en azından yıl başındaki oranı koruyabilmesi için 5 bin 900 lira civarında olması gerekiyordu, o nedenle 4 bin 250 Türk lirası yeterli değildir. İkincisi, asgari ücretin gelir vergisi ve damga vergisi kaldırılıyor olması bizim bu konuda hem Halkların Demokratik Partisinin hem diğer muhalefet partilerinin hem de Devrimci İşçi Sendikaları ve diğer sendikaların önerilerinin ne kadar isabetli olduğunu gösterdi. Siz Plan ve Bütçede bizim önergelerimizi bu konuda reddederken nasıl bir hata yaptığını da anlamış oldu Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu ve MHP Grubu.
Ayrıca 2 Nisan’da bu konuda kanun teklifi vermiştik, görmezden geldiniz bunu. Bunun da ne kadar hatalı olduğunu anlamış oldunuz. Üçüncüsü, asgari ücrete bu artışı yaptıktan sonra, aslında iktidar gerçek enflasyonun yüzde 50 olduğunu da zımnen kabul etmiş oldu, bunu da vurgulamış olalım. Son söylemek istediğim çok önemli. Asgari ücretteki bu artış nedeniyle işverenlerin işten çıkarmaya başlamaları söz konusudur. Bunun mutlaka durdurulması gerekir. İşçilerin işten çıkarılmaları engellenmelidir. Bu konuda iktidarı uyarıyoruz, aynı zamanda işveren örgütlerini uyarıyoruz. Asgari ücret yükseltildi diye hiç kimseyi işten çıkarmaya kalkışmayın.”
Oluç’un ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da, asgari ücretin eridiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiriyle asgari ücret açıklandı biraz önce Sayın Bakanımızın da belirttiği gibi. Vallahi Sayın Bakan, asgari ücretliyi enflasyona ezdirdiniz, ezdirmediniz; ben onu bilmem ama iki şey biliyorum; bir: Asgari ücretli üşüyor, kombisini gece 10’da kapatıyor. İki: Asgari ücretli artık fırınlarda ucuz bayat ekmek arıyor. Geçen sene bugünlerde, bütçede ‘Milleti kuru ekmeğe muhtaç ettiniz’ demiştim. ‘Ekmek yeniyorsa aç değildir’ denmişti. Kuru ekmekten kastım, katıksızlık anlamındaydı. Şimdi millet fırınlarda kalmış bayat ekmeği ucuza alma peşinde. Bu rakam ekim ayında açıklansaydı Sayın Bakan, size teşekkür ederdim ama bu rakam, bugün geldiğimiz noktada, doların 15,5 olduğu noktada şu demek: Tam bu yılın 2021'in başında 1 Ocak’ta asgari ücretli 385 dolar alıyor idi, karşılığı bu idi. Şimdi, bu hesaba göre asgari ücretin 5 bin 955 lira olması lazım, eğer ezilmeyecekse. Ezdirmeyeceksiniz, haksa, hukuksa, adaletse, insafsa olması gereken 5bin 955'tir. Ya da olması gereken, 4 bin 250'yse doların tekrar 9 lira seviyesine çekilebilmesidir. Dolar bu seviyedeyken asgari ücretlinin dolar bazında ücreti yüzde 30 erimiştir.
‘TL karşılığında yüzde 50 zam yaptık’ diyor sevgili Bakan ama dolar bazında asgari ücretli yüzde 30 gelir kaybına uğramıştır. Saruhan Bey 109 dolar hesaplamış, ben 111 dolar; şu anda işçiye, asgari ücretliye bu ülkenin borcu var, her bir asgari ücretliye. Böyle baktığımız zaman, üzülerek söyleyeyim, buna bizim sevinmemiz mümkün değil. Gerçekler ortada, sadece ekmeğe geçen ocak ayı itibarıyla yüzde 100 zam gelmiş iken asgari ücreti TL bazında yüzde 50 arttırmak milletin sofrasındaki 2 ekmekten 1'ini çalmak demektir. Bunu bizim kabul etmemiz, tasvip etmemiz, makul ve uygun görmemiz mümkün değildir. Allah bu kış günlerinde, bu kara kışta dar gelirliye, yoksula, yetime, garibe gurebaya yardım etsin. Allah kolaylık versin, düşünemiyorum, tasavvur edemiyorum.”