Meclis'te vekiller birbirine girdi; pet şişeler havada uçuştu!

Meclis'te vekiller birbirine girdi; pet şişeler havada uçuştu!

Hülya Karabağlı / ANKARA

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nda, Suriye’de işkence fotoğraflarına ilişkin kınama bildirisi üzerine başlayan tartışma kavgaya dönüştü.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağababa, “Suriye'de dökülen kanda hükümetin de sorumlu olduğunu” söyledi. AKP’li milletvekilleri Ağbaba’nın sözlerine tepki gösterdi. AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, “sesini yükseltme” diye bağırdı. CHP’li Ağbaba’nın “Sen kimsin?” yanıtı üzerine gerginlik tırmandı.

İktidar ve muhalefet mensubu üyeler uzun süre susmadı. CHP’li Ağbaba ile AKP’li Metiner arasında laf kavgası da devam etti. Metiner, pet su şişesi fırlattığı Ağbaba’dan aynı karşılığı aldı. Diğer milletvekilleri araya girerek pet bardakların havada uçuştuğu kavgayı bitirdi. Bunun üzerine toplantıya ara verildi.

 

Suriye bildirisi

 

Daha sonra, işkence fotoğraflarıyla ilgili komisyon bildirisi kabul edildi. Bildiride, “Bütün bir dünyanın bilgisine sunulan o fotoğraflar, kelimenin tam anlamıyla bir utanç belgesidir. İnanıyoruz ki, bunları gören her insanın tüyleri diken diken olmuştur” dendi.

“İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak varlık nedenimize yöneltilmiş bu ölümcül darbe karşısında sessiz ve seyirci kalmamız asla düşünülemez” ifadesinin yer aldığı bildiri şöyle:

“Dünyanın önemli savaş suçları mahkemesinde savcılık yapmış kişilerce hazırlanarak 20 Ocak 2014 tarihinde yayınlanan özel bir raporda, Suriye’de rejime muhalif yaklaşık 11 bin kişinin işkence sonucu öldürüldüğü kanıtlanmaktadır. Raporda işkence yöntemi olarak aç bırakma, tel, kayış gibi materyallerle boğma ve dayağa sıklıkla başvurulduğu hem elde edilen fotoğraflardan hem de tanıklarla yapılan mülakatlardan yola çıkarak ortaya konulmuştur.

Gerçekten de rapor ve görüntüler Suriye’de nasıl bir vahşet yaşandığını, insan haklarının nasıl çiğnendiğini çarpıcı biçimde göstermektedir.

Bütün bir dünyanın bilgisine sunulan o fotoğraflar, kelimenin tam anlamıyla bir utanç belgesidir. İnanıyoruz ki, bunları gören her insanın tüyleri diken diken olmuştur. Bu insanlık suçuna birinci elden tanıklık eden fotoğraflar Suriye’de insanlık adına ne varsa, bütün değerlerin diktatoryal rejim tarafından alaşağı edildiğinin belgesi niteliğindedir.

Suriye’deki eli kanlı rejim gerçekte o insanların şahsında insanlığa dair bütün değerleri öldürdüğünü ortaya koymuş bulunmaktadır.

Öldürülen insanlıktır; insanlığımızdır. O yüzden İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu olarak varlık nedenimize yöneltilmiş bu ölümcül darbe karşısında sessiz ve seyirci kalmamız asla düşünülemez. Suriye rejiminin bu dehşetengiz vahşetine artık dur demeye çağırıyoruz.

Komisyonumuz Suriye’deki gelişmeleri bundan sonra da yakından izlemeye devam edeceğini belirtir; Suriye rejiminin hiç değilse bu andan itibaren kendi halkının yaşam hakkına saygılı olması gerektiğini önemle hatırlatırız.

Bilinmelidir ki çağımızı Hitler’in, Miloseviçler’in çağı değildir. Bugün olmazsa yarın ama mutlaka bir gün bu katliamları yapanlardan hesap sorulacağının unutulmaması gerektiğini de ayrıca Suriye rejimine hatırlatmak isteriz. Bu zulüm ve vahşet artık dursun, yeni ölümler olmasın istiyoruz.”