TBMM kürsüsünden 31 yıl önce 31 yıl sonra

TBMM kürsüsünden 31 yıl önce 31 yıl sonra

Hülya Karabağlı 

T24/ANKARA - CHP’li Veli Ağbaba, idamdan sonra cenazesi kaybolan Veysel Günel’in ailesi, tutuklu gazeteci Baha Okar’ın eşi, kaçak elektrikten tutuklu kanser hastası Basri Vardır’ın ailesi, gözaltı kayıplarından Kenan Bilgin’in kardeşiyle basın toplantısı düzenledi.

CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında 31 yıldır değişmeyen Türkiye manzarasını hukuk mücadelesini bırakmayan acılı ailelerle düzenlediği basın toplantısıyla anlattı. Ağbaba, 1981yılında idam edildikten sonra cenazesi ailesine verilmeyen 12 Eylül kayıplarından Veli Güney’in ailesi, gözaltı kayıplarından Kenan Bilgin, kaçak elektrikten cezaevinde olan, kanser hastası Basri Vardar’ın ailesi, tutuklu gazeteci bilim ve Gelecek Dergisi Editörü Baha Okar’ın ailesiyle basının karşısına çıktı. BDP’den Ertuğrul Kürkçü, Sırrı Süreyya Önder basın toplantısına katılarak ailelere destek verdi.

 Ağbaba: Ankara’nın doğusuna gitmeyen gazeteci

Basın toplantısını düzenlendiği aileleri gösteren Ağbaba, “İşte bu küçük bir Türkiye manzarası” dedi. Tutuklu gazeteci Baha Okar’ın polis müdürüyle sosyalistlerin bir arada yargılandığı devrimci karargah davasının kurbanı olduğun anlatan Ağbaba, “Somut bir delil olmadan parlak bir gazetecinin aylarca hapishanede tutulması kabul edilebilir bir şey değil.” Tutuklu gazeteci Baha Okar’ı, “Hayatı boyunca Ankara’nın doğusuna geçmemiş kişi” olarak tanımlayan Ağbaba, buna karşı gazetecinin Kuzey Irak’ta eğitim almakla suçlandığına dikkat çekti. Ağbaba, konuşmasını tutuklu gazeteciden kaçak elektrikten tutuklu ve kanser hastası Basri Vardar’a getirdi. “Parası olmadığı için kaçak elektrik kullanan Basri Vardar’ın hastalığı oldukça ilerlemiş durumdu. Bu nasıl vicdan? Bankaları hortumlayanlar, milyonları çalanlar, fener kuranlar dışarıda.”

 İdam sehpasında kaybolan devrimci

CHP’li Ağbaba, kamuoyunun ‘idam sehpasında kaybolan devrimci’ olarak tanıdığı Veysel Güney’le ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 24 yaşında asılan Güney’in cenazesinin ailesine verilmediğini anlatan Ağbaba, “Veysel Güney, günlerce işkence gördü. Yargılanması tam bir tiyatrodur. Avukatları ile görüşmesine hakim karşısında kendisini savunmasına izin verilmedi.  İdam hücresinde aylarca tek başına tutuldu. 5 ay gibi kısa bir sürede sözüm ona yargılanan ve idam kararı verilen Veysel Güney ömrünün baharında 24 yaşında katledildi.”

‘Savcı Kürt olduğum için korktum”

Ağbaba, gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin hakkında bilgi verdi ve “Bilgin’ın gözaltında kaybedildiği bizzat savcı tarafından da kabul edilmiştir. Kürt olmasından dolayı korktuğunu ve olayın üzerine gidemediğini belirtmiştir. Konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmış ve Türkiye suçlu bulunmuştur” dedi.

Devrimci 78’liler: Yüzbaşı Burhan Erdem’i bulunsun

Veysel Güney’in yakın takipçilerinden Devrimci 78’liler Federasyonu temsilcisi basın toplantısında, idam sonrasından ailesine teslim edilmesi için savcı diğer yetkililerin imzasının bulunduğu belgenin ellerinde olduğuna dikkat çekti ve “Güney’in cenazesinin ailesine teslim edilmesi için Yüzbaşı Burhan Erdem’e verilmiş. Emekli bir asker bu. Nerededir. Biz kendisinin bulunmasını istiyoruz.”

İrfan Bilgin: Kemiklerini istiyoruz

17 yıl önce gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin Dikmen'deki bir otobüs durağında Ankara Terörle Mücadele Şubesi ekipleri tarafından gözaltına alındığını anlatan İrfan Bilgin, her hafta Galatasaray Meydanı’nda toplanan ailelerden. “Daha önceleri ‘sağ aldınız sağ istiyoruz’ diye sloganla yola çıktıklarını anlatan İrfan Bilgin, “Şimdi kemiklerini istiyoruz” dedi.

Suzan Okar: Zerre kadar korkum yok

Gazeteci eşi Baha Okar’ın, Devrimci karargah davasından tutuklandığını anlatan Suzan Okar, “Eşim aynı davadan tutuklananları tanımıyor. Yargı daha sözünü söylememişken, hükümet üyeleri örgüt üyesi diyor. Eşim Ankara’dan öteye gitmemiş. Benim zerre kadar korkum yok.”