TBMM'de anayasa görüşülürken MHP'li kabine senaryoları

TBMM'de anayasa görüşülürken MHP'li kabine senaryoları

Gonca Şenay / Al Jazeera*

"Elbette bu süreç MHP'ye de yarayacak. Oylar sağ cenahta konsolide olacak. Başkanlık döneminde bakanlar sağ cenahtan atanırken MHP'ye yakın, MHP'li bakanlar atanabilir. Sonuçta siyaset toplumun dengelerine göre yapılır. "

Başbakan Binali Yıldırım'ın FOX Tv'de söylediği bu sözler belki sokakta şaşkınlıkla karşılandı ama Ankara kulislerinde öyle olmadı. Çünkü Ankara'da siyasi kulislerde MHP'nin içinde yer aldığı bir hükümet formülü uzun zamandır, başkanlık için anayasa görüşmeleri başladığı günden bu yana konuşuluyor.

Ama özellikle son zamanlarda iki parti arasındaki işbirliğinin sorunsuz işlediği hatta başlangıçtaki amacı olan "Cumhurbaşkanlığı sistemini referanduma götürmek" amacına yaklaştıkça bu senaryo daha çok konuşulur oldu.

 

Mekan: Meclis kulisi

 

Anayasa görüşmeleri ile hareketlenen Meclis kulisleri "MHP'nin içinde yer aldığı bir hükümet yolda mı?" sorusunun en çok konuşulduğu mekan.

MHP'nin farklı kanatlardan, farklı ekollerden önemli isimleri de MHP'nin yer alacağı kabine ihrtimallerini değerlendirdi. Bunlardan biri parti tabanını çok iyi tanıyan, ancak isminin yayınlanmasını istemeden bilgi veren bu isme göre, bugün Türkiye'nin "hayrına" olan hükümet özellikle de referandum sürecinde MHP'nin içinde olduğu bir hükümet.

Cumhurbaşkanlığı sisteminin partisi açısından "ülkenin istikrarı, milli birliği ve bütünlüğünün zarar görmemesi" gibi nedenlerle gündeme geldiğini hatırlatan bu isme göre aynı nedenlerle özellikle referandum sürecinde MHP'nin de içinde olduğu bir hükümetin görevde olması gerekiyor.

Bunun için de işaret edilen tarih Meclis'te anayasa görüşmelerinin tamamlanması ve Cumhurbaşkanı'nın onayının ardından başlayacak referandum süreci. Türkiye'nin dört bir koldan saldırı altında olduğunu belirten bu MHP yetkilisine göre MHP'nin de içinde olduğu bir hükümet ülke için "teminat" olarak görülmeli.

Bu isme göre aslında Yenikapı mutabakatı bozulmasaydı CHP de bir anlamda "Milli mutabakat formülü" olan bu hükümetin içinde olabilirdi ama "bu fırsat kaybedildi."

 

Zamanlama

 

Adını koymadan bu süreçte ülkeyi bir sürprizin beklediğini işaret edenler de var. Bu konuda hem bir parti yöneticisi hem de bir milletvekili "Ocak ayı sonunu bekleyin" diyor.  İddia Genel Başkan'ın da içerik vermeden kapalı bir toplantıda "Ocak sonunu bekleyin" vurgusu yaptığı.

Ancak MHP'liler yazılmak üzere bu soru sorulduğunda böyle bir tarih dile getirmiyor, böyle bir hükümet formülü üzerinde konuşmanın da doğru olmadığını belirtiyor.

 

"Bakanlıklar bile belli"

 

Al Jazeera'nin bu konuda kendisine yansıyan bir bilgi olup olmadığını sorduğu bir milletvekili ise parti yönetiminin milletvekillerine böyle bir bilgilendirme yapmadığının altını önemli çizdi. Ancak bu milletvekili de kulislerde bakanlık sayılarının dahi konuşulduğunu belirtti. "6 bakanlık, bir Başbakan Yardımcılığı diyorlar" diyen bu isme göre ise bu hükümet Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar görevde olacak. 

Ancak aynı kuliste bir başka isim ise kendisine gelen bilginin başbakan yardımcılığının kesin olduğu ancak bakan sayısının çok daha az olduğu yönünde olduğunu söyledi.

MHP'de tüm bu soruların doğru yanıtlarını bilen tek bir kişi var. Genel Başkan Devlet Bahçeli.

Meclis kulisinde gazetecilerin konuyla ilgili sorularını yanıtlayan MHP lideri tüm bu iddialara tepkili. Tüm bunların bir pazarlıkmış gibi yansıtılmasından rahatsız:

"Milliyetçi Hareket Partisi milletimizin talep ve beklentileri doğrultusunda inanmış olduğu yolda bir anayasa değişikliği gerçekleştirme kararı alınca bir anlaşma, bir pazarlık vs gibi buna benzer bir takım değerlendirmelere muhatap olabilecek bir parti değildir. o bakımdan bu pazarlık konusu özellikle CHP'nin grup başkanvekilleri, İzmir milletvekillerinden birisi özellikle Deniz Baykal Bey'in konuşmaları sırasında üzerine yapmış olduğu vurgulamalar var. Bunları şiddetle reddediyorum ve bu tür söylemleri de kınıyorum."

Bahçeli, Başbakan'ın Başkanlık dönemi kabinesine ilişkin değerlendirmelere de yanıt verdi.

"Şu aşamada cevap verebilecek durumda değiliz.  Çünkü anayasa görüşmeleri sırasında hiç bir maddenin gündeme alınıp üzerinde görüşme yapıldığı sırada gelecek ile ilgili herhangi bir tasarrufta bulunulmamıştır. Dünkü açıklama itibarıyla karanlıkta göz kırpmışlar bizim haberimiz yok.

İkinci olarak da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin içerisinde MHP kökenli değerli milletvekilleri var. Eğer onları kast etmişlerse onların MHP kökeni ile ilgili yorumlamalar çok geride kalmıştır. O şahsiyetleri değerlendirme ile ilgili bir ihtiyaç hissediyorlarsa o AKP'nin bileceği bir konudur. O tür bir tasarrufa da saygı duyarız. Ama tekraren söylüyorum, karanlıkta göz kırpılmışsa MHP'nin bundan haberi yok."

Bahçeli, bu durumda haberi olduğu ve bundan sonraki değerlendirmesine ilişkin soruya ise  "Pazarlık anlamı taşıyabilecek, mevcut anayasa değişikliğini gölgeleyebilecek herhangi bir yaklaşımı kabulümüz mümkün değildir. Bugün veya yarın fark etmez. Bahse konu 2019 ise daha üç sene var. Kim öle kim kala" yanıtını verdi.

Gazetecilerin soruları üzerine MHP'nin referandumda evet kampanyası yürüteceğini söyleyen  Bahçeli, "Bu gidişata göre referandum kaçınılmaz görünüyor" diye konuştu.

 

Kadrolar

 

Bir başka başlık ise FETÖ ile mücadele sürecinde kamuda boşalan kadrolar. Bu atamalarda büyük ölçüde ülkücülere de yer verileceği Ankara'da çok uzun zamandır konuşulan bir başlık. MHP'lilere göre bu zaten sürecin "doğal akışı".

Al Jazeera'nin görüştüğü bir MHP yöneticisine göre "Zaten şu anda vatanın birliği ve bütünlüğü için güvenilecek kadroların başında ülkücüler geliyor. Dolayısıyla atamalarda ülkücülere de yer verilmesi çok normal." 

* Bu yazı Al Jazeera Türkçe'den alınmıştır