TBMM'DE İNTİHAL TARTIŞMASI TBMM (A.A)

-TBMM'DE İNTİHAL TARTIŞMASI TBMM (A.A) - 11.07.2011 - Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, profesörlüğünün de öğretim üyeliğinin geri alınmadığını belirterek, ''Bunlar (CHP) kendilerince o kadar dürüstler ki kendi kitabımdan aldığım bilgileri intihal yaptığım iddiasıyla dile getirirler'' dedi. TBMM Genel Kurulu'nda 61. Hükümet'in programıyla ilgili görüşmeler sırasında, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik'in ardından ''sataşma'' gerekçesiyle söz aldı. İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 27 Nisan bildirisini ''muhtıra'' olarak kabul etmemesine rağmen Ömer Çelik'in bunu ''muhtıra'' olarak kabul ettiğini söyledi. ''Korsan yayın yapıyorsunuz sözünü geri alın, çünkü korsan yayını intihalciler yapar, bizde intihalci yok. Sağınıza solunuza bakın, intihalci görürsünüz'' diyen İnce, ''Motora binmekle kürsüde konuşmak aynı şey değil'' diye konuştu. İnce, ''9 yıldır bu parlamentoda defalarca gündeme getirmemize rağmen hepsini reddedeceksiniz, 28 Şubatçılardan hesap sormayacaksınız, 12 Eylülcülerin maaşına zam yapacaksınız, 27 Nisanı muhtıra olarak kabul etmeyeceksiniz, bizi de 'darbeci' yapacaksınız. Onun gereklerini 23. dönem parlamentosunda yapmıştık. Sanıyorum ki 24. dönem parlamentosunda çok daha sert yapacağız bunu'' dedi. İnce'nin konuşması üzerine söz alan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, şunları kaydetti: ''Burada benden önce konuşan arkadaş ve etrafındakiler o kadar dürüsttürler ki kendisinden 4-5 yıl sonra çıkan kitaptan alıntı yaptığım için beni intihal ile suçlarlar. Bunlar kendilerince o kadar dürüstler ki kendi kitabımdan aldığım bilgileri intihal yaptığım iddiasıyla dile getirirler. Benim profesörlüğüm de öğretim üyeliğim de alınmadı. Bunun bir kurgu olduğunu, bugün kendi arkadaşlarının yaptığı bir senaryo icabı gerçekleştirildiğini, bu senaryo sahiplerinin de bugün hesap vermekte olduğunu unutarak gelip burada konuşma cesaretini gösteriyorlar. Aslında insanların önce ne söyleyeceklerini değil önce ne duyacaklarını düşünmeleri gerekir. Utanmadan gelip burada hala bunları konuşuyor olmalarına hayret ediyorum.'' -MİLLİYETÇİLİK TARTIŞMASI- MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik'in konuşması dolayısıyla söz aldı. Şandır, ''Milliyetçilikten niye rahatsızlık duyuyorsunuz bunu anlamakta güçlük çekiyorum'' diye konuştu. Milliyetçiliğin mensubiyet, aidiyet duygusu olduğunu belirten Şandır, ''Bu devlete vatandaşlık bağıyla bağlı olan bu halkın adı Türk milletidir'' dedi. ''Türk milleti denince niye rahatsızlık duyduğunuzu bu millete anlatmak zorundasınız'' diyen Şandır, 61. Hükümet'in programında ''bir vizyon ve siyaset felsefesi olmadığını'' savundu. Ömer Çelik de yeniden söz alarak, ''AK Partililerin milliyetçilikle sorunu yoktur. AK Partililerin sorunu milliyetçilik adı altında milliyetçi tabanın hassasiyetini bir kenara bırakarak başka oluşumların peşine giden ulusalcılıkladır'' dedi. Bir genel başkanın Başbakan'ın vizyonuna ''örtülü Baas'cılık'' dediğini belirten Çelik, ''Bütün Orta Doğu'da Baas'cılığa karşı en dik sesi Başbakanımız çıkarırken 'orada ne işin var' diyenler mi Baas'cıdır yoksa sayın Başbakan mı?'' diye konuştu. -TUNCELİLİLERE TEŞEKKÜR- Hükümet programı üzerinde şahsı adına konuşan CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, konuşmasına kendisini 7 defa milletvekili seçen Tuncelililere teşekkür ederek başladı. Hükümet programının hayal mahsulü olduğunu savunan Genç, ''Faaliyetlerinizin hukuk yoluyla sınırlanmasını istemiyorsunuz'' dedi. Türkiye'de denetim olmadığını, ''İstanbul Belediyesinde ihale yolsuzluklarıyla ilgili Danıştay kaç senedir soruşturma açılması için karar verdiğini ancak buna izin verilmediğini'' ileri sürdü. AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Genç'in konuşması üzerine söz alarak, ''Bir iddianız varsa bunu belgeriyle ortaya koyarsınız. Gerçekten samimiyseniz, yüreğiniz yetiyorsa ayrıca yargıya götürürsünüz. Bahse konu kişilerin dokunulmazlığı yok. Söyledikleriniz iftira, yalan değilse yargıya götürürsünüz. Bunları yargıya götüremiyorsanız söyledikleriniz yalandır, iftiradır'' dedi.  Belediye şirketlerinin Sayıştay tarafından denetlendiğini belirten Canikli, ''Belediye şirketlerinin denetime tabi olmadığını söylüyorsanız yalan ve iftiranın yanında en hafif ifadeyle cehalet de vardır'' diye konuştu.