TBMM'den 'Uğur Kantar'lar için inceleme

TBMM'den 'Uğur Kantar'lar için inceleme

Hülya KarabağlıT24/ ANKARA - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Cezaevi Alt Komisyonu, önümüzdeki günlerde askeri ve sivil cezaevlerinde kötü muamele,  tutuklu hastalar, ilaç alamama konularından sıkı bir inceleme başlatacak. Er Uğur Kantar’ın ölümüyle gezlerin çevrildiği, ‘disko’ diye tabir edilen disiplin koğuşları da sıkı bir incelemeden geçecek.

Cezaevi Alt Komisyon Üyesi Malik Ecder Özdemir, ‘vahim bir olay” dediği er Uğur Kantar için yapılabilecek şeyler olduğunu söyledi. “Askerliğini yaptığı KKTC’de inceleme yapmalıyız.  Bu işin peşini bırakmak doğru değil. Kötü muamele yüzünden bir askerin hayatını kaybetmesi kabullenilecek bir şey değil.” “Kantar olayı kapatılamaz” diyen Özdemir, “Kimin kusuru varsa, kim şiddet uyguladıysa incelenmeli. Belki komisyonun yaptırım gücü yok ama, iyi bir inceleme yapabiliriz.”

Geçtiğimiz yasama döneminde askeri ve sivil cezaevlerinde yaptıkları incelemelere dikkat çeken  Özdemir, “Sistemli olmasa da cezaevlerinde kötü muamele tespitinde bulunmuştuk. Yeni yapacağım ız incelemenin daha detaylı olmasına dikkat etmeliyiz.”

Ağır hasta tutukluların durumu kötü  

Cezaevlerinden onlarca şikayet geldiğini anlatan CHP’li Özdemir, tutuklu hastalara dikkat çekti ve “kanser hastası olanlar var. Tedavi imkanı bulamadıklarından yakınıyorlar. Diğer hastalar var. Paraları olmadığı için ilaç alamadıklarını söyleyenler var. Doktor olmayan cezaevleri var. Fiziki koşulları kötü cezaevleri var. Bunların hepsini tek tek çıkarmalıyız.”

TİHV:

Türkiye İnsan Haklı Vakfı, işkence ve kötü muamele nedeniyle girdiği komadan 79 gün sonra hayatını yitiren er Uğur Kantar’la açıklama yaptı. Vakıf, “Gencecik bir insanımızın daha, evrensel hukuk tarafından insanlığa karşı suç olarak nitelendirilen işkence sonucunda yaşamını yitirmiş olmasından dolayı derin üzüntü içerisindeyiz. Ailesi ve yakınlarının acısını paylaşıyor, başsağlığı, sabır ve dayanma gücü diliyoruz” dedi.

“İki yıl önce gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren Engin Çeber’in acısı hala yüreklerimizde” dinelen açıklamada, “Sıfır tolerans” gerçekten kocaman bir yalan. Çünkü bu ülkede işkencecileri cezasız bırakılıyor”.

TİHV açıklamasında, sadece ceza kanununda değişiklik yapılmasının sorunu çözmediğine dikkat çekti ve “Kolluk gücünden amirlerine, savcısından hâkimine kadar uygulamada etkili olan tüm sorumlu öznelerin zihniyetinde topyekûn bir değişikliğin olması gerekiyor. Böylesi bir değişiklik olmadığı içindir ki, işkence yapanlara resen dava açılmıyor, açılan davalar da çok uzun sürüyor, beraat ya da en asgari cezalar ile sonuçlanıyor. Kaldı ki mevcut mevzuatımızda da hala “zamanaşımı” gibi mutlak yasak anlayışıyla bağdaşmayan pek çok düzenleme bulunuyor.

Ayrıca işkencenin önlenmesinde çok etkili bir ziyaret mekanizması oluşturulmasına imkân tanıyan BM İşkenceye Karşı Sözleşme’nin Seçmeli Protokolü (OPCAT) 2005’de imzalamasına karşın ancak 2011’de Meclis’te onaylanıp yürürlüğe sokulabildi. Ve hala Sözleşme’nin gereklerine uygun tarafsız, bağımsız ve etkin çalışabilecek bir önleme mekanizma oluşturulmuş değil”.