TDK Başkanı, Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyeti'nden çıkarıldı, 4 ismi Cumhurbaşkanı belirleyecek

TDK Başkanı, Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyeti'nden çıkarıldı, 4 ismi Cumhurbaşkanı belirleyecek

AKP Grup Başkan vekili Mustafa Elitaş'ın, ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’, TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda çoğunluk oylarıyla kabul edildi.  

Yunus Emre Vakfı Kanunu'nda değişiklik yapılarak Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyeti ile Yönetim Kurulu'nun üye yapısı yeniden belirlendi. Buna göre, Kültür ve Turizm Bakanı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Maliye Bakanlığı,  Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı mütevelli heyetin tabii üyeleri sayıldı.

Yeni  düzenlemeye göre, Cumhurbaşkanı 11 kişilik  mütevelli üyesinden 4’ün belirleyecek. AKP beşinci üyeyi de belirleme için komisyonda önerge verdi. Kültür ve Turizm Bakanı, mütevelli başkanı başkanı, bakanlık müsteşarı da, başkan vekili olarak görev yapacak. Yunus Emre Vakfı tarafından yurt dışına gönderilen vakıf personeline hizmet damgalı pasaport verilecek. Torba düzenlemede Ankara Güzel Sanatlar Üniversitesinin adı  ‘Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi’ olarak değiştiriliyor.

“Türk Dil Kurumu Başkanı listeden çıkarıldı”

Vakfın mütevelli heyetinde yer alan Türk Dil Kurumu Başkanı yeni düzenlemede yer almayınca Komisyon’un CHP’li Üyesi Balbay bu duruma  çok sert gösterdi ve  “Ne sakıncası var. Türk Dil Kurumu Başkanının buradan çıkarılmasının? Şimdi, Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı da çıkarılmış”  diye konuştu.  Söz konusu düzenlemenin yeniden müzakere edilmesi önerisinde bulunan Balbay’ın konuşması şöyle:

MUSTAFA ALİ BALBAY (İzmir) – Bu vakfın ruhu doğru, kuruluş temeli doğru ama şu anda seyri çok yanlış gitmekte. Gelin bu vakfı bir iktidar vakfı olmaktan çıkarın. Gelin bu vakfı devletin temel kurumlarının temsil edildiği… Ne sakıncası var. Türk Dil Kurumu Başkanının buradan çıkarılmasının? Şimdi, Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı da çıkarılmış. Şimdi, Odalar ve Borsalar Birliği bugün hani yönetimi, şekli ayarı konu ama bütün dünyaya da hitap eden, özellikle inşaat sektöründe, değişik alanlarda, belki onu da düşünerek başta koydular. Ama ne yazık ki bu vakfı öncelikle ruhundan uzak hâle getirmekte bu değişiklik. İkincisi de yukarıda bu konu, üniversiteler konusu, vakıf konu su gündeme geldiğinde ez cümle vurgulamıştım: Şu anda Türkiye, bütün dünyaya ciddi bir dert anlatma sürecinde. FETÖ’nün nasıl bir örgütlenme olduğunu, madalyonun çok yüzü olduğunu anlatma süreci içinde. Ona karşı, o tür şeylere karşı sadece “Bu terör örgütüdür.” demek yetmiyor, sadece “O kuruma biz karşıyız.” Demek yetmiyor; karşısında hangi kurumları oluşturacağımız da önemli. Buranın oluşumunu, bu vakfın oluşumunu ben tekrar gözden geçirmenizi, özellikle bu maddeyi çıkarıp belki sadece Yunus Emre Vakfının dünyada nasıl çalışması gerekir, bu konuda ayrı bir toplantı yapılmasını, gerekirse ayrı bir yasal düzenleme yapılmasını öneriyorum. Şimdi, çok farklı bakanlıklardan temsilci olması yerine, örneğin -biraz sonraki önergenin konusu ama- 4 kişide sadece Cumhurbaşkanı tarafından seçilecek bir kişi olması, yani, bu da yine kafanızda eğer amaca ilişkin daha hızlı  çalışacak  diye bir duygunuz varsa ona hizmet edecek bir durum değil.  Bizim önerimiz, gelin diyoruz, bu Yunus Emre Vakfına biz de çok önem veriyoruz, bu tür adımlarda bir ay, iki ay, üç ay çok uzun süre değildir, bütün Komisyon üyeleri bu konuyu ayrıca masaya yatıralım, tek kişinin yapacağı atama mı yoksa hakikaten değişik kurumlardan temsilcilerle birlikte oluşacak bir yapı mı önemli, konuşuruz.

"Bu vakfı tamamen bir kişinin tekeline alma"  

Sanki bu vakfı tamamen bir kişinin tekeline alma, tamamen bütün faaliyetlerine bir kişinin tümüyle hâkim olduğu bir vakıf hâline getirme kaygısı görüyoruz burada Sayın Başkan. Yunus Emre Vakfının tekrar oluşumunun gözden geçirilmesinin getirdiğimiz öneriler doğrultusunda öneriyoruz” dedi.

HDP Siirt Milletvekili Kadri Yıldırım da komisyonda bazı maddeleri sakıncalı nitelendirdi ve şöyle konuştu:

KADRİ YILDIRIM (Siirt) –Sayın Balbay’ın bazı endişeleri vardı, bana göre de haklı endişelerdir. Yani, bu vakıf üniversitelerinin mümkün olduğu kadar siyasi mekanizmadan biraz uzak tutulması gerekiyor. Siyasi nüfuzun fazla girmediği, siyasi nüfuza fazla maruz kalınmadığı bir durum. Mutlaka demokratiklik, şeffaflık ve biraz daha özgürlük açısından önemsiyorum.

Şimdi, bu maddede, hizmet pasaportunun verilmesini öngören maddede bana göre eşitlik açısından bir terslik vardır. Yani bunca vakıf üniversitesi içerisinde sadece bir üniversiteye veya vakfa böyle bir ayrıcalığın tanınması akla, bunun siyasi erke yakın oluşuyla izah etme ihtimalini getiriyor. Örneğin, falan vakıf, filan vakıf da böyle bir talepte bulunsa çok rahat bir şekilde onun da buraya getirilmesi söz konusu olacak mı?

Bu bir ayrıcalık gibi gözüküyor ve eşitlik açısından sıkıntılı görüyorum. Dolayısıyla bunun yeniden görüşülmesini, yeniden değerlendirilmesini, adalet ve eşitlik açısından yeniden müzakereye açılmasını öneriyorum. Bu haliyle sakıncalıdır

AKP’nin düzenlemesinde kritik maddeler şöyle:

MADDE 8- 5/5/2007 tarihli ve 5653 sayılı Yunus Emre Vakfı Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"a) Mütevelli Heyet: Mütevelli Heyet, Vakfın karar organıdır. Kültür ve Turizm Bakanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı, Maliye Bakanlığı Müsteşarı ve Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı ile Yunus Emre Enstitüsü Başkanı heyetin tabii üyeleridir. Heyetin tabii üyeleri dışında; Cumhurbaşkanı tarafından seçilen dört kişi ve Türkiye Maarif Vakfı tarafından kendi mütevelli heyeti üyeleri arasından seçilen bir kişi üç yıl süreyleMütevelli Heyet üyeliğini yürütür. Kültür ve Turizm Bakanı, Mütevelli Heyetin başkanı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı, başkan vekilidir. Mütevelli Heyet, başkanın ya da başkan vekilinin daveti üzerine üye tamsayısının yarısından bir fazlasının katılımıyla yılda en az iki defa toplanır.

b) Yönetim Kurulu: Yönetim Kurulu, Vakfın icra organıdır. Yunus Emre Enstitüsü Başkanı, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı ve Dışişleri Bakanlığı Yurtdışı Tanıtım ve Kültürel İlişkiler Genel Müdürü Yönetim Kurulunun tabii üyeleridir. Ayrıca, üniversitelerin Türkçe dil öğretim merkezleri başkanları arasından Mütevelli Heyetin seçeceği bir kişi, eğitim, kültür ve sanat alanında faaliyette bulunan ve Bakanlar Kurulunca kamu yararına faaliyet gösterdiği kabul edilmiş dernek veya vergi muafiyeti tanınmış vakıfların üyeleri arasından Mütevelli Heyetin seçeceği bir kişi, uluslararası ilişkiler, iletişim, kültür, sanat ve Türk dili alanında çalışmalarıyla tanınmış kişiler arasından Mütevelli Heyetin seçeceği bir kişi üç yıl süreyle Yönetim Kurulu üyeliğini yürütür. Yunus Emre Enstitüsü Başkanı Yönetim Kurulunun başkanıdır. Yönetim Kurulu, başkanın daveti üzerine üye tamsayısının yarısından bir fazlasının katılımıyla ayda en az bir defa toplanır.