'Ted Cruz, Trump kadar tehlikeli'

'Ted Cruz, Trump kadar tehlikeli'

ABD'de başkan adaylığı yarışının ilk etabını Iowa'da Cumhuriyetçi Parti'den Teksas Senatörü Ted Cruz kazandı. Donald Trump’un ikinci sırada kalması sürpriz yarattı. Demokrat Parti'de ise zafer Hillary Clinton'ın oldu. Handelsblatt gazetesinin ön seçime ilişkin yorumunda şu satırlar dikkat çekiyor:

“Ultra muhafazakar Ted Cruz, yabancılara karşı açıklamalarıyla dikkat çeken Donald Trump’ı sağ cenahtan vurarak geride bırakma hünerini gösterdi. Demokratlar da pragmatik Hillary Clinton’a karşı hayli direndi ve ‘milyarder azınlık’a öfkesini dile getiren Bernie Sanders’den epeyce etkilendi. Çok sayıda Amerikalı, özellikle de beyaz orta sınıf, küreselleşmeden zarar görenlerden. Küreselleşmeden en fazla yarar sağlayanlar ise Wall Street’de, holdinglerin yönetim birimlerinde, Washington’ın lobicilerin ofislerinde oturuyor. İster sağcı ister solcu, seçmenin öfkesi bunlara, siyasetin ve ekonominin feodalleşmesine, seçkinlerin geri kalan halk kesimlerinden uzaklaşmasına yöneliyor.”

Allgemeine Zeitung'un aynı konudaki yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Amerika şimdiye dek olmadığı kadar bölünmüş durumda. Ülke küresel ölçekte anlamını yitirmek ile öz değerlerine tamamen radikalleşerek dönmek (ya da bazılarının bu izlenimi vermesi) arasında sıkışmış haldi. Amerika'nın yanıtını bulamadığı tüm sorular New York ve Los Angeles'taki insanlar gibi Iowa'dakileri de rahatsız ediyor. İşte bu yüzden dünya nefesini tutmuş Amerika'ya bakıyor.”

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi ise Iowa'daki ön seçimi farklı bir açıdan değerlendiriyor:

“İyi haber, Donald Trump'ın yenilmez olmadığının ortaya çıkmasıdır. Onun nefret içeren sözleri beklenenden daha az ilgi buldu. Kötü haber ise ön seçimin galibi Ted Cruz'un da Trump kadar tehlikeli olması! Teksaslı Cruz modern olan herşeye karşı haçlı seferine çıkmış durumda. Öbür tarafta ise çok sayıda demokrat Bernie Sanders'i benimsiyor ve Hillary Clinton'ın bilinen hamasi politikalarını duymak istemiyor. Amerika'daki tartışmaların radikalliği ve içeriğinin boş olması izah edilebilir bur durum. ABD'de özellikle orta tabaka hâlâ finans krizinin sonuçlarından etkilenmeye devam ediyor. Ancak sıkıntılı dönemlerde ister sağcı ister solcu radikallikten çare ummanın hiçbir zaman yararı olmamıştır.”

AB yönetimi, İngiltere’nin Birlik’ten ayrılmasını engellemek üzere haftalardır müzakere edilen reform önerilerini kamuoyuna sundu. Nürnberger Nachrichten gazetesi AB üyeliğinden çıkıp çıkmama kararının İngiltere'de olduğu görüşünde:

“AB devlet ve hükümet başkanlarının İngiltere Başbakanı'ndan AB'ne net bir biçimde sadakat açıklaması yapmasını istemekten başka çaresi yok. Eğer İngiltere Başbakanı sadece ve sadece soğuk, ruhsuz bir Avrupa iç pazarı istiyorsa, o zaman ülkesinin AB içinde yeri olmaz. Zira AB'nin istediği her zaman sosyal yanı vazgeçilmez bir piyasa ekonomisi olmuştur.”