Tehdit edilen Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan: Bu, HDP’li birinin başına gelmiş olsaydı dünyayı ayağa kaldırırlardı

Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan, sosyal medyada tehdit edilmesiyle ilgili olarak, “AB’ye ve İsviçreli yetkililere mektup yazacağım. Bu, HDP’li birinin başına gelmiş olsaydı dünyayı ayağa kaldırırlardı. Seçilmiş belediye başkanıyım, üstelik Kürdüm ama tık yok” dedi.

Sosyal medyada yayınlanan bir videoda, Savcı Sayan’a yönelik, “Susturan efsane olur, Che Guevara olur. 18 yaşındaki gence sesleniyorum, destan yaz, efsane ol” ifadelerini kullandı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun talimatıyla harekete geçen emniyet güçleri, bu kişinin İsviçre’de yaşayan Abdülkadir Aktürk olduğunu saptadı. Sayan bu bilgiyi yayınladığı bir video ile kamuoyuyla paylaşırken, HDP’lilere, “Haydi HDP’liler ölüm emrini veren türkücünüzü kınayın da görelim” çağrısı yaptı.

"HDP'den tık yok, bizi üzen bu"

Sayan, Hürriyet’e de, “Mardinli kendisi, Kadri Zana takma ismiyle filmler çekmiş, ödüller almış, aynı zamanda ses sanatçısı” dedi. Sayan, şunları söyledi:

“HDP’den zaten tık yok. Muhalefetten de tek bir laf duymadım. Kimse çıkıp doğru dürüst tek bir açıklama yapmadı. Bizi üzen bu. Ülkenin bütünlüğünü savunuyoruz, Türkiye’nin bütünleştirici gücüyüz diyenlerin terörle tehdit edilmiş bir belediye başkanı için tek bir söz söylememesi. Bu, demokrasi yaklaşımlarının da ne kadar çarpık olduğunu ortaya koyan iki yüzlü bir davranış. Terör bağlantıları nedeniyle görevden alınan belediye başkanlarını arayıp geçmiş olsun diyorlardı. Ben ise terör tehdidi aldığım halde tek bir laflarını duymadım. Partimden ve MHP’den ise sağ olsunlar çok arayan oldu.

Adalet Bakanımız aradı. Başsavcılık bu tehdit olayına el koymuş, soruşturma başlatılmış. Tehdit eden bu kişinin de İsviçre’den iadesini isteyeceklerini söyledi. AB’ye ve İsviçreli yetkililere mektup yazacağım. Çünkü böyle bir olay HDP’li birinin başına gelmiş olsaydı dünyayı ayağa kaldırırlardı. Seçilmiş belediye başkanı olarak tehdit ediliyorum. Üstelik bir Kürdüm. Tehdidi yapan kişi orada elini kolunu sallayarak gezip, lüks içinde yaşıyor. Kürt gençlerinin kanı üzerinden Avrupa’da zevk-ü sefa yapıyorlar. Buna izin verilmemesi gerekir.”