T 24 - Bu zirvede yasal bağlayıcılığı olan bir sözleşme için tarih belirlenmeli. Aksi halde fatura çocuklarımıza çıkacak.Tarihte dünyanın farklı yollara sapmayı tercih edebileceği anlar var. Kopenhag'daki COP15 İklim Konferansı bu belirleyici anlardan biri: Ya yeşil, refah ve daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru giden yola sapacağız. Ya da iklim değişikliği konusunda hiçbir şey yapmayarak çocuklarımız ve torunlarımıza yüklü bir fatura bırakacağız. Aslında, seçim bu kadar da zor değil.
- Danimarka Hükümeti'nin hedefi açık ve net: Sera gazı emisyonlarını azaltan, uyum, teknoloji ve finans üzerine kurulu küresel çapta bir sözleşme oluşturmaya çalışıyoruz. Ama en önemlisi, Kopenhag'da yasal bağlayıcılığı olan bir sözleşmenin ne zaman tamamlanacağına yönelik bir son tarihin belirlenmesi.- Beklediğimiz her gün bedel yükseliyor ve iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçları artıyor. Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, herhangi bir eylem yapılmadan geçen her yıl 500 milyar dolara mal oluyor. - Dünya liderlerinin sorumluluklarını yerine getirmesi ve iklim değişikliği hususunda hızlı bir şekilde harekete geçmeleri için siyasi baskı oluşturmamız gerekiyor.
ABD GEÇ KALMANIN BEDELİNİ ÖDEYECEK
- Brezilya ve Güney Kore'nin somut hedefleri olduğunu gördük, Rusya teklifini geliştirdi. Başkan Obama 2020 ile sınırlı kalmayıp 2025 ve 2030 yıllarına yönelik ABD hedeflerini de açıkladı. 1990'nın yüzde 4 altında bir hedef dünyanın ümit ettiği hedef olmayabilir. Ancak, ABD geç kalmanın bedeli olarak 2020 yılından sonraki düşüşlerin çok keskin olacağını anlamışa benziyor. 2025 yılı için 1990 seviyeleri üzerinden %18'lik bir düşüş ve 2030 yılı için yüzde 32'lik bir düşüş öngörülüyor.- Çin'in de uluslararası arenaya gelmesi yeni ve ümitlendirici bir gelişme. Her zaman olduğu gibi, Çin'in yaptığı yeni açıklamanın iş dünyası açısından meydana getirdiği sapma yüzdesinin ne anlama geldiğini dikkatli bir şekilde analiz etmemiz gerekiyor.- Bütün bunlar 'Kopenhag son tarihi'nin işe yaradığını ve liderlerin vatandaşlar, iş dünyası ve toplumun geri kalan kesimlerinden gelen baskıyı hissettiğinin açık bir göstergesi. Artık liderlerin verdikleri sözleri yerine getirme ve sonuçları Kopenhag'da sunma zamanı.- 192 ülke bu hususu kabul etti. Artık bu son tarihin avuçlarımızdan kayıp gitmesine izin vermemeliyiz. Kopenhag'da iddialı ve küresel düzeyde bir iklim sözleşmesini hayata geçirmekten başka çare yok.
SÖZLEŞMEYİ BU DÖRT UNSUR BELİRLEYECEK
Bir anlaşma temel olarak çözüme kavuşturulması gereken dört soruna odaklanmaktadır. Anlaşmada gelişmiş ülkelere yönelik bağlayıcılığı bulunan orta ve uzun vadeli sera gazı azaltma hedeflerine yer verilmesi gerekir. Bunun yanında, bu anlaşmanın gelişmekte olan büyük ekonomileri de refaha kavuşurken daha temiz ve yeşil bir yola sokması gerekir. Son olarak, ilgili anlaşmada en çok zarar gören ve ilk zarar gören savunmasız ülkelere yönelik destek sağlanması gerekir. Anlaşma ile yeni ve ek finansman masaya yatırılmaktadır. Teknoloji ve bilgiyi nasıl yayacağımız ve geliştireceğimiz hususunda da bir anlaşmaya varılması gerekmektedir. Bu hususlar, Kopenhag'da gerçekleştirmemiz gereken dört temel esastır.
Başka alternatifimiz yok. İklim değişikliğini ele almalı ve bunu doğru bir şekilde yapmalıyız. Kopenhag son tarihtir. Süre doldu. Haydi bu işi bitirelim.