Son yıllarda en çok merak edilen ve internette arama rekorları kıran ‘Mars yolcuğu’ artık bir bilimkurgu filmi senaryosu değil. Zira, insanoğlunun Mars’a yolculuğuna sayılı günler kaldı. Bu işe kafa yoranlardan biri de ‘Mars’ta Nasıl Yaşarız?’ kitabının yazarı Stephen Petranek.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Zorlu Performans Sanatları Merkezi'nde (PSM) National Geographic tarafından düzenlenen, ‘Mars’ta Yaşamak’ adlı konferansta Petranek; NASA yetkilileri, roket bilimciler, mühendisler ve Mars yolculuğunu gerçekleştirmek isteyen girişimci iş adamlarıyla yaptığı görüşmelerden edindiği bilgileri konunun meraklılarıyla paylaştı. Özellikle son dönemde izleyiciyle buluşan ‘Yerçekimi’, ‘Yıldızlararası’ ve ‘Marslı’ gibi popüler yapımların bilim adamlarının Kızıl Gezegen’e gitme isteğini hızlandırdığını kaydeden Petranek, NASA’nın Mars’taki dayanma koşullarıyla ilgili bir çalışma yaptığını açıkladı.
Keşif araçlarının da yıllardır Kızıl Gezegen’de araştırma yaptığına dikkat çeken Petranek, NASA’nın çalışmalarını şu sözlerle özetledi:
“Ortaya çıkan tüm veriler analiz edilerek madde madde plan yapılmış. 2024’ten itibaren Mars’a gideceklere eğitim verilecek. 2030-2033 yılları arasında Kızıl Gezegen’e insanlı roketler gönderilecek. Mars kolonileştirilecek.”Petranek, Mars’a gidilme nedenini ise şöyle açıklıyor: “Gitmeliyiz çünkü dünyadaki kaynaklarımız artık yetmiyor. Nüfus arttı.
Sanayi atıkları ve savaş endüstrisi nedeniyle insanoğlunun türü tehlikeye girdi. İki gezegene yayılırsak türün devamlılığı açısından şansımız artar.” Petranek’e göre bu yolculuğun kilidi dünya basınında ‘Gerçek Demir Adam’ diye anılan Elon Musk ve şirketi SpaceX’in geliştirdiği tekrar kullanılabilir özellikli Falcon roketleri. İnsanoğlunun uzaya çıkmasına olanak sağlayan diğer roketlerin tanesi 250 milyon doları buluyor ve sadece bir kez kullanılabiliyor.
Peki suyu, oksijeni, konaklamayı ve radyasyonu nasıl halledeceğiz? Aç kalırsak yamyam olur muyuz? Petranek bu soruları da şu şekilde yanıtlıyor: “Her şey halledildi. Yolculuk 8 ay sürecek. Sağlıklı olan herkes gidebilir. Mars’ın yüzey sıcaklığı eksi 80 dereceyi buluyor. Bu nedenle Mars’taki su donmuş bir halde. Suyu buzul kütlelerden ve donmuş nehir yataklarından temin edeceğiz. Oksijeni de sudan elektrik enerjisi geçirerek üreteceğiz. Böylelikle tarım da yapılacak.” Petranek ancak güneşten yayılan radyasyon sorununun henüz halledilmediğini belirterek ekliyor: “Koruma kıyafetleri giyilecek ama şöyle bir durum var; ilerleyen yıllarda DNA üzerinde yapılabilecek değişikliklerle belki de Mars’ın tabiatına uyum sağlayabilecek insanlar olacak. Belki de Mars’ın tabiatını değiştiririz. Bunun teknolojik altyapısına sahibiz. ”