Türkiye Yeşilay Cemiyeti Adana Şube Başkanı Mehmet Aslanbaba, teknolojinin aile içi iletişimi her geçen gün yok ettiğini söylerek, bağımlılığa dikkat çekti. Aslanbaba teknoloji bağımlısı olup olmamanın ölçüsünü de teknolojiye olan ihtiyacıyla anlaşılabileceğini belirterek, "Burada şuna dikkat etmeniz lazım. Eğer kişi kullanmış olduğu teknolojik ürünü, işleri ve kendi ihtiyaçları ölçüsünde kullanıyorsa, buna teknoloji bağımlısı diyemeyiz. Ama aynı kişi teknolojiyle ihtiyacını giderdikten sonra bütün zamanını ona harcıyorsa o zaman bu kişinin teknoloji bağımlısı olma yolunda ilerlediğini söyleyebiliriz" dedi.
Yaşilay Cemiyeti Adana Şube Başkanı Mehmet Aslanbaba, teknoloji bağımlılığının üzerinde durdukları çok önemli bir bağımlılık türü olduğunu anlattı. Aslanbaba, "Maalesef aile içi iletişimimizi teknoloji her geçen gün yok etmekte. Bunun karşılığında ailelerimizin çok daha duyarlı olması gerekmektedir. Çünkü her geçen gün bu durum bizi etkilyen bir hale doğru dönüşmekte.
Teknoloji bağımlılığı ve teknoloji aslında bir yönüyle de bizim değerler yargımızı, değerlerimizi alt üst etmekte. Özellikle eskiden herhangi bir cenaze olduğunda yakınlarının yanına gider onlara dokunarak, yanlarında bulunarak taziyelerimizi iletirdik. Ama günümüzde bundan bahsedemiyoruz. Çünkü sosyal medya üzerinden taziyelerimizi aktarmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla teknolojinin ve sosyal medyanın aslında bir yönüyle bütün değerlerimizin sanal ortama taşındığını da söyleyebiliriz. Bu bir toplumun gelişimi açısından sağlıklı bir gelişim açısından doğru bir yöntem değildir. Bütün duygularımız, üzüntüleremez, sevinçlerimiz, mutluluklarımız sanal ortama taşındı" dedi.
Bir kişinin teknolojiye bağımlı olup olmadığının teknolojiye olan ihtiyacıyla anlaşılabileceğini söyleyen Aslanbaba, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada şuna dikkat etmeniz lazım. Eğer kişi kullanmış olduğu teknolojik ürünü, işleri ve kendi ihtiyaçları ölçüsünde kullanıyorsa, buna teknoloji bağımlısı diyemeyiz. Ama aynı kişi teknolojiyle ihtiyacını giderdikten sonra bütün zamanını ona harcıyorsa o zaman bu kişinin teknoloji bağımlısı olma yolunda ilerlediğini söyleyebiliriz. Mesela iş yapmak istemeyen, sıkıldığını söyleyen insanlar vakitlerini geçirmek için maaalesef teknolojik ürüne takılıp orada kalıyorlar ve bütün zamanlarını orada geçiriyorlar.
Dolayısıyla bu tür insanların bağımlılık riskine kapılma oranı daha yüksek olabiliyor. Bugün ilkokul seviyesinden, ortaokul, lise seviyesine kadar teknolojinin kullanımıyla alakalı,örneğin bir oyun oynayacak, arkadaşıyla bilgi paylaşımı yapacaksa kişi, bunun belli bir kotasyon ile yürütmesi lazım. Makul süreleri iyi gözlemlemek lazım. Bugün ilkokul seviyesinde ki bir çocuğun saatlerce teknolojik ürünün başında durması, başlı başına bir sıkıntıdır. Anne ve babalar buna çok dikkat etmeliler. Çocuğumuz okuldan eve geldikte sonra ya da aylak bir zamanı varsa bu noktada teknolojik ürün kullanmak istiyorsa bunun bir sınırı olmalı. Bu sınırın ne kadar olması gerektiği konusunu uzmanlarla görüşerek öğrenebilirler. Aksi halde çocukları bir teknoloji bağımlısı olabilirler. Bu da orta ve uzun vadede ciddi bir sıkıntıyla aileyi kaşı karşıya bırakır."