IŞİD'in elinde 3 yıl kalan Irak’ın Türkmen kenti Telafer’in nüfusu, dönenlerle 100 bini geçti. Hastane, ve okulların faaliyete geçmesiyle birlikte hayat yeniden canlanmaya başladı. 4 ay önce Telafer’e dönüp bakkal açan Ammar Muhammed, "Mayınların siviller için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Muhammed Bek, “DEAŞ Telafer’de 412 kişiyi esir aldı. Çoğundan haber bile alamadık. DEAŞ’tan sonra mayın ve patlayıcılardan dolayı 33 kişi hayatını kaybetti. Telafer’e geri dönen insanlar evini temizlemeye çalışınca mayına basıyor. 3 gün önce kuzenim mayına bastığı için hayatını kaybetti” diyor.
Telafer Belediye Başkan Yardımcısı Adan Çolak da“DEAŞ’tan sonra buraya geldiğimizde yardıma muhtaçtık. Şimdi en büyük sorunumuz işsizlik. İşsizlik sorunu çözülürse Telafer halkı tamamen geri döner” diye konuştu.
Hürriyet'ten İdris Emen'in haberine göre, Türkmenlerin çoğunluğunu oluşturduğu 250 bin nüfuslu Telafer, Haziran 2014’te terör örgütü DEAŞ’ın eline geçince büyük göç yaşandı. Öyle ki DEAŞ döneminde Telafer’de sadece 90 aile kaldı. Irak ordusu, Ağustos 2017’de Telafer’i geri almak üzere operasyon başlattı. Şiddetli çatışmaların sonucunda 3 yıl terör örgütünün hâkimiyeti altında kalan Telafer kenti, teröristlerden temizlendi.
IŞİD'ten geri alınan Telafer’de bugünlerde nüfus 100 bini geçti. Göç edenlerin geri dönmesiyle esnaf kepenk açmaya başlayınca Telafer’in çarşısı hareketlendi. İnsanlar çarşıda rahat alışveriş yapıyor, sokakta oturup sohbet ediyor. IŞİD sonrasında onarılan hastane ve okulların da faaliyete girmesiyle şehirde yaşam kalitesi de arttı. Ancak hayatın normalleşmeye başladığı Telafer’de IŞİD'in izleri halen duruyor. Şehrin sokaklarında gezerken göze en çok çarpan şey harabeye dönmüş binalar. Telafer’de binden fazla bina yıkılırken, bir o kadarı da ağır hasarlı. IŞİD'in bombalarla patlatıp yerle bir ettiği Şii camileri ve tarihi yapıların enkazı ilk günkü gibi duruyor.
Babası 4 yıl önce IŞİD tarafından kaçırılan Besil Abdulkerim, Telafer’de tuhafiye dükkânı işletiyor.
IŞİD'in havaya uçurduğu en önemli tarihi yapılardan biri Telafer Kalesi. Şehre tepeden bakan kale, DEAŞ tarafından havaya uçurulduğu için artık yok. Kaleyi görmek isteyen ziyaretçiler kalenin enkazıyla karşılaşıyor. DEAŞ’ın tarihi eser bulmak için kalenin altına açtığı tüneller ve çukurlar da hâlâ duruyor.
IŞİD'in 2014’teki saldırısında dükkânı yağmalanan tatlıcı, işleri yeniden yoluna koymaya çalışıyor.
Telafer’de halk her ne kadar yeniden hayata tutunmaya çalışsa da acılar ilk günkü gibi taze. IŞİD Telafer’i ele geçirdiğinde kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 400’den fazla sivili esir almış. Bir kısmı IŞİD esaretinden kurtulup evlerine dönse de kendisinden halen haber alınamayanlar da var. 2014 yılında babasının IŞİD tarafından esir alındığını söyleyen Besil Abdulkerim, “DEAŞ Telafer’e saldırdığında babam ailenin bir kısmını arabayla Telafer’den çıkardı. Geride kalanları kurtarmak için Telafer’e döndüğünde DEAŞ tarafından esir alındı. Bir daha kendisinden haber alamadık” diyor.
Ammar Muhammed 4 ay önce Telafer’e dönüp bakkal açmış.
Telafer’in IŞİD'ten temizlenmesiyle şehir sakinlerinin neredeyse yüzde 50’si geri döndü. Telafer’e dönenler arasında Türkiye’ye sığınan Türkmenler de bulunuyor. IŞİD Telafer’e saldırdığında ailesiyle birlikte Türkiye’ye sığındıklarını söyleyen Ömer Kaplan, “3.5 yıl Ankara’da kaldık. 3 ay önce Telafer’e döndük. Geldiğimizde evimiz yanmıştı” diyor. 4 ay önce Telafer’e gelip dükkanını açtığını söyleyen Ammar Muhammed ise “DEAŞ Telafer’e saldırdığında buradan önce Suriye’ye, oradan da Kilis’e geçtik. Yolculuğumuz 3 gün sürdü. Yollarda perişan olduk. Ankara’ya taşındık. 4 ay önce buraya geldim. Dükkanımı açtım. Daha sonra ailemi geri getirdim. Çok şükür işler iyi gidiyor” diyor. Abdulselam Aziz ise Telafer’de iş bulduğu takdirde Türkiye’deki ailesini de yanına alacağını söylüyor: “Adana’da tarlada çalışıyordum. Ailem hâlâ Adana’da. Burada iş bulamıyoruz. İş bulup düzenimi tekrar kurduğumda ailemi de getirmeyi düşünüyorum.”
IŞİD'ten kurtulan Telafer’in en çok IŞİD'in döşediği mayın ve patlayıcılarla başı belada olduğu için şehrin her tarafına uyarı levhaları asılmış durumda. Mayınların siviller için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Muhammed Bek, “DEAŞ Telafer’de 412 kişiyi esir aldı. Çoğundan haber bile alamadık. DEAŞ’tan sonra mayın ve patlayıcılardan dolayı 33 kişi hayatını kaybetti. Telafer’e geri dönen insanlar evini temizlemeye çalışınca mayına basıyor. 3 gün önce kuzenim mayına bastığı için hayatını kaybetti” diyor.
Türkiye İşbirliği Koordinasyon Ajansı (TİKA), Telafer’in yeniden inşası için aktif rol oynuyor. IŞİD saldırıları sonucu çoğu okulun tahrip olduğu kentte bir ilkokul, bir ortaokul ve bir liseyi onardıklarını söyleyen TİKA Bağdat Program Koordinatörü Yardımcısı Zübeyr Yakaryılmaz şöyle konuştu: “Ekim 2017’de Telafer’e geldik. Telafer için 150 işçi tuttuk. 5 ay boyunca bu işçilerin maaşını ödedik. İşçilerimiz Telafer’in altyapısını onarınca halk dönmeye başladı. 3 okulun tadilatını yaptık. Bu okullarda her yaştan öğrenci eğitim görüyor. Telafer Üniversitesi’nin 3 fakülte binasını da onarmayı düşünüyoruz. Öte yandan Musul’da kadınlar için bir dikiş nakış kursu açtık. Bu kurs sayesinde kadınlar meslek edinebilecek.” Telafer Belediye Başkan Yardımcısı Adan Çolak da “DEAŞ’tan sonra buraya geldiğimizde yardıma muhtaçtık. Şimdi en büyük sorunumuz işsizlik. İşsizlik sorunu çözülürse Telafer halkı tamamen geri döner” diye konuştu.