T24 - TİB Başkanı Yargıtay'ın santralı için 'Dinleme yapılamadı' dedi ancak Adalet Bakanlığı'nın bir yazısında üç ayrı mahkeme kararı vurgulanıyor. Emniyet'e yollanan yazıda 'Dinleme kayıtlarını bir araya toplayıp imha edin' deniliyor. Dinleme kararlarının İstanbul 10., 11. ve 13. Ağır Ceza Mahkemeleri'nden çıktığı belirtiliyor.Radikal gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre Telekomünikasyon İletişim Başkanı (TİB) Fethi Şimşek, Yargıtay santralını dinlemenin mümkün olmadığını açıkladı ancak Adalet Bakanlığı Başmüfettişliği’nin, İstanbul Emniyeti’ne gönderdiği bir yazıda, Yargıtay santralının dinlenmesiyle ilgili kayıtların kopyalanıp imha edilmesini istediği ortaya çıktı. Yazıda, Yargıtay santralı için üç ayrı dinleme kararından bahsediliyor. Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker dün “Yargıtay’ın telefonları dinleniyor” derken Danıştay Başkanı Mustafa Birden de dinlemelerinin amacının ‘yargıyı kontrol etme olduğunu’ söyledi.Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise Yargıtay’ın kurumsal olarak dinlenmediğini öne sürerken, hâkim ve savcı dinlemelerini şöyle savundu: Teknik dinleme sonucu elde edilen delillerle kaç hâkim, savcı yargılanıp hapse girmiş bir bakın...Yargıtay binasında teknik takipYARSAV Başkanı Faruk Eminağaoğlu’na ilişkin soruşturma dosyasında çıkan belge, dinlemenin yanı sıra YARSAV Başkanı’nın kamuya açık yerlerdeki faaliyetlerin ve ‘işyerlerinin’ teknik araçlarla izlendiği ve kayda alındığını da ortaya koydu.Birinci sınıf savcı konumundaki Eminağaoğlu’nun işyerinin Yargıtay binası olduğuna dikkat çeken hukukçular, Eminağaoğlu takip edilirken Yargıtay’ın sadece santralının dinlenmediğini, aynı zamanda filmlerde de görülen, ‘önünde park etmiş araç’ gibi yöntemlerle teknik araçlarla da takip edildiğini vurguladı. TİB’de bulunamayan iki dinleme kararıTİB Başkanı Fethi Şimşek önceki gün yaptığı basın toplantısında Yargıtay numaralarının dinlenmesi konusunda “Hâkim kararı bulunmasına rağmen, kullanılan santralın özelliği nedeniyle dinleme işlemi gerçekleşmedi” dedi. Ancak Adalet Bakanlığı müfettişleri, YARSAV Başkanı Faruk Eminağaoğlu’na tahsis edilen Yargıtay telefonunun (0312 416 24...) dinlenme işleminin sonlandırılması için 22 Aralık 2008 günü İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda şöyle dedi:“Telefonlar hakkında verilen iletişimi dinleme, tespit, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilerek teknik izlenmesi ve görüşme detay sorgularının yapılması tedbirinin kaldırılması uygundur. 5271 sayılı CMK’nın ilgili 137. maddesi gereğince yukarıda belirtilen telefonlara ait tüm verilerin ayrı bir veri taşıyıcısına kopyalanmasını ve bu telefonlara ait olan ve TİB KDM Programı üzerindeki tüm verilerin imhasının yapılması rica olunur..”Sadece biri bulunmuştuBakanlık müfettişlerinin İstanbul Emniyeti’ne gönderdikleri evrakta ayrıca Yargıtay santralının dinlenmesine ilişkin kararın sadece İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 3 Kasım 2008 tarihli kararından ibaret olmadığı da ortaya çıktı. Yazıda, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14 Ekim 2008 ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’den 2 Aralık 2008 günü alınan iki ayrı mahkeme kararı olduğu da açıkça görülüyor. Buna karşın 5 Kasım günü TİB’de yapılan keşif sonrasında Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliği’ne sunulan bilirkişi raporunda TİB sisteminde 21 Ekim 2008 ile 6 Mart 2009 tarihleri arasında yapılan sorgulanmada İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi ve İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararlarına rastlanmadığı vurgulandı. Üç neden olabilirTİB, bu konuda sessiz kalırken, hukukçulara göre gizemli dinleme kararı konusunda şu üç ihtimal var:*TİB yetkilileri engellediği için keşif sırasında İstanbul 11 ve 13. Ağır Ceza kararlarına bakılamadı. * Kararlar silinmiş olabilir. Gerçeker ısrarcı: Yargıtay’ı dinlediler, durum çok vahimYargıtay Başkanı, ‘Bugün Yargıtay dinleniyor. Bu telefonlar kime ait olursa olsun sonuçta Yargıtay’ındır. Hukuka aykırı işlemlerden vazgeçin’ dedi.Yargıtay 1. Başkanlar Kurulu’nun bilgisi olmadan birinci sınıf hâkim ve savcıların dinlenilmeyeceğini yineleyen Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker şöyle konuştu:“Bugün Yargıtay’ın telefonları dinleniyor. Bu telefonlar kime ait olursa olsun sonuçta Yargıtay’ın telefonları, Yargıtay’ın tüzelkişiliğinin telefonlarıdır. Yargıtay bağımsız bir kurumdur. Birinci Başkanlık Kurulu’nun bilgisi olmadan böyle bir dinleme yapmak nasıl mümkün oluyor? Bir ilin cumhuriyet savcısı dinleniyor. Çok önemli bir soruşturmanın başında olan insan dinleniyor. Olayın vahameti için hiçbir şey söylemeye gerek yok. Bunlar olayın vahametini zaten gösteriyor. Bütün bunların çaresini bulmak lazım. İlgililer kimse, buradan bir kez daha uyarıyorum: Hukuka aykırı işlemlerden, yargının bağımsızlığını zedeleyecek, kuvvetler ayrılığına aykırı düşecek faaliyetlerden vazgeçsinler.”HSYK açıklamasına destekGerçeker HSYK Başkanvekili Kadir Özbek’in önceki gün dinlemelerle ilgili olarak yaptığı açıklamalarına ‘noktası, virgülüne kadar katıldığını’ da vurguladı:“Bugün yargının hedef tahtası olması, yargının savunma konumunda olması kabul edilebilir, hazmedilebilir bir konu değildir. Bu sorunun takipçisi olacağız. Bugün üç başlı bir sistemde yargı bağımsızlığı olduğunu, kuvvetler ayrılığı olduğunu hiç kimse iddia edemez. Yüksek mahkemelerin yargısal denetim yapmaktan başka hiçbir yetkileri yok. Bir tarafta HSYK, belli yetkileri, görevleri var. Diğer tarafta Adalet Bakanlığı, hâkim ve savcıların üzerinde idari vesayeti var. Bu sistem içerisinde yargı bağımsızlığından, kuvvetler ayrılığından bahsetmek mümkün değildir. Bunların mutlaka düzelmesi gerekir.”Ergin: Bakın kaç savcı hapiste!Ergin “Yargıtay’a kurumsal dinleme yok” dedi.Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bazı yargı mensuplarının telefonlarının dinlenilmesini, “Telefon dinlemelerinden elde edilen delillerle kaç hâkim, savcı yargılanmış bir bakın” sözleriyle yorumladı.Ergin, kuliste gazetecilerin konuya ilişkin sorusunu yanıtlarken, “Biz daha önce bazı hâkim ve savcıların telefonlarının dinlenildiğini zaten kamuoyuyla paylaşmışız. Burada yeni bir unsur yok. Dün açıkladık; Yargıtayın kurumsal olarak dinlenilmesi söz konusu değil. Teknik dinleme sonucu elde edilen delillerle kaç hâkim, savcı yargılanmış bir bakın... Kaç tanesi cezaevine girmiş, kaç tanesi yargılanıyor, kaç tanesi meslekten ihraç edilmiş, kaç tanesi disiplin cezası almış. Bunlara bir bakın, araştırın” diye konuştu. Adalet Bakanı Ergin, gazetecilerin “Ne kadar? diye sorması üzerine, “Size sonra bazı somut örnekler vereceğim” dedi. Danıştay: Amaç yargıyı kontrol etmek Yargıya büyük gözaltıya tepkiler devam ederken Danıştay Başkanı Mustafa Birden, yargı mensuplarının dinlenmesine ve izlenmesinin amacının yargıyı kontrol etme ve üzerinde etkili olma çabası olduğunu söyledi.Birden, sadece hâkim ve savcılar için değil verilen tüm dinleme kararlarında gerekli özen ve hassasiyetin gösterilmediğine işaret etti. ‘Güven bunalımı’‘Ben dinleniyorum’ korkusunun toplumda güven bunalımı yarattığına işaret eden Birden şöyle devam etti:“Yargı mensuplarının dinlenilmesi, fiziki takibe alınması, yazılı ve görsel basında haber ve görüntülerine sıklıkla yer verilmesi yargıyı kontrol etme ve üzerinde etkili olma gayesinden başka bir şey değildir. İnsan hak ve özgürlüklerine yönelik ihlallerin engellenmesinde çok önemli konumları bulunan yargıç ve savcıların aynı neviden hak ihlallerine muhatap olmaları, yargı bağımsızlığı ve yargıç güvencesini zedelediği gibi bu durumu insan haklarına saygılı, demokratik ülke kavramıyla bağdaştırma olanağı da bulunmamaktadır.”Etkili ağızlara çağrıBirden, sözlerini “Toplumda oluşturulan güven bunalımı en kısa sürede telafi edilmeli, en etkili ağızlardan kamuoyunu tatmin edici açıklamalar yapılmalıdır” diye tamamladı.