HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin 24 Haziran’da seçimlerde baraj altında kalması ihtimali bulunmadığını ancak başka riskler olduğunu söyledi. HDP’ye karşı karalama kampanyaları olduğunu söyleyen Temelli, “HDP’nin barajını yukarıya çeken valiler var, polisler var, jandarmalar var, çeşitli basın kuruluşlarının yanlı haberleri var” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri kapsamında İzmir’de partililerle bir araya gelen Temelli, “Türkiye’nin yeni bir toplum sözleşmesine ihtiyacı var. Tüm kesimlerin bir araya gelerek oluşturacağı yeni bir toplum sözleşmesine ihtiyaç var. HDP’nin çağrısı bu yöndedir. Bir arada yaşayabileceğimiz, ortak vatanda demokratik bir cumhuriyet inşa edeceğimiz bir toplum sözleşmesini gelin birlikte oluşturalım” dedi. Temelli, şöyle devam etti:
“Eğer demokrasinin önündeki baraj var olmaya devam ederse Türkiye’nin gidişatı çok karanlık bir yoldadır. 16 Nisan referandumundan bugüne kadar yaşananlar aslında neler yaşayabileceğimizin bir provasıydı. Biz bu ülke halkları bir arada yaşam iradesi göstermiş Türkiye toplumu bu provayı beğenmedi, bu Cumhurbaşkanlığı sistemi beğenmedi, bu kalıba sığmayacağını gösterdi. Bugün zaten kamuoyundaki gelişmelere baktığımızda tepkinin ne kadar büyük olduğunu, bu tekçiliğe, tek kalıba sığmayacağını gösteren tepkinin ne kadar büyük olduğunu görüyoruz ve ‘TAMAM’ diyoruz, artık ‘TAMAM’ değişim zamanıdır ve bizler ‘Senle değişir’ diyerek hep birlikte bunu değiştirebiliriz diyoruz.
“Peki HDP’nin baraj altında kalma ihtimali var mı?” sorusuna ise Temelli şöyle cevap verdi:
“Hayır, böyle bir risk yok fakat şöyle riskler var; HDP bir tek barajla uğraşmıyor, HDP’nin barajını %10 üzerine çıkarma çabaları var. Bu riskler konusunda kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz. Örneğin HDP’nin barajını yukarıya çeken valiler var, polisler var, jandarmalar var, çeşitli basın kuruluşlarının yanlı haberleri var, HDP’ye karşı karalama kampanyaları var. Bütün bunları düşündüğümüzde sadece seçim yasasındaki değil onun da ötesinde HDP’ye karşı bir kuşatma bir baraj örgüsü var. Bu yüzden çağrımız bütün Türkiye halklarınadır; gelin bu kuşatmayı el birliğiyle ortadan kaldıralım.”