HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, 2016 yılındaki 'hendek operasyonları' sırasında büyük kısmı yıkılan Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki taşınmazların, kayyım tarafından satılığa çıkarıldığını söyledi. Temelli, AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın görevinden istifa etmemesiyle ilgili "Bu bizi şaşırtmıyor çünkü her türlü hukuk ihlali bunlar için artık olağanlaşmış. Kendi çıkardıkları yasaları bile uygulamayan bir zihniyet Anayasa'yı da çok rahat bir şekilde ihlal edebiliyor" dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Muğla'nın Milas ilçesinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Temelli'nin konuşmasından satır başları şöyle:
Kayyım zulümdür, yolsuzluktur, hırsızlıktır. Bakın, giderayak Sur'un taşınmazlarını satılığa çıkarmışlar. Tüm Amed'de pankartlar asmışlar yangından mal kaçırır gibi Sur'un taşınmazlarını satmaya çalışıyorlar. Bir belediyenin taşınmazı o kentin ortak mülküdür. Bunu 3 paraya satıp oradan yolsuzluk yapma peşindeler. Tıpkı Van'da, Silopi'de, Batman'da olduğu gibi. Biz söylüyorduk inanmıyorlardı, Sayıştay raporları ortaya koydu. Bütün kayyum belediyeleri yolsuzluğa bulaşmış. Bu da yetmemiş halkın malını yandaşlara peşkeş çekiyorlar. Bu denli yüzsüzler. Yarın o belediyelerin hepsini geri alacağız. O taşınmazları alanlardan da onları geri alacağız. O yolsuzlukların da hesabını soracağız. Hani bu belediyeleri borçlandırdınız ya o borçları ödemeyeceğiz.
Bunun 5'i bir yerde firması var. Erdoğan iktidarı 5 müteahhit üzerinden bütün ülkeyi betonlaştırdı. Sadece bu 5 firma, kamudan 143 milyar liralık ihale almış. Bu kaynak kamunun borçlanmasıyla gerçekleşiyor. Ne kadar lüzumsuz otoyol varsa, ne kadar şehir hastanesi varsa, hatta 3. Havalimanı arkasında bu beşli var. İnsanlara küfreden bir müteahhit devletten en çok payı alıyor. Böyle bir zulüm altında yaşıyoruz. Normal bir ülkede bu müteahhidin yeri burası olmazdı. Neresi olacağını tahmin edersiniz. Ülkeyi bu denli betonlaştırmalarının nedeni, 3'üncü Havalimanı'nı, şehir hastaneleri yapmalarının nedeni, Muğla'da yerin altını üstüne getirmelerinin nedeni, termik santraller yapmalarının nedeni toplumun ihtiyacını karşılamak değil; doğayı, emeği sömürerek servetlerine servet katmak. Bunun sonucunda da ülke ekonomisi içinden çıkılmaz bir hal aldı.
O denli büyük bir acze sürüklenmişler ki aday bulamıyorlar. Bakın Kürt illerinde çıkarttıkları adaylara bakın; kayyumlar. Ben söylemiştim, "Osmaniye'den öteye geçemezsiniz" demiştim, inanmamışlardı. Şimdi tabelaya asacak isim bile bulamıyorlar. Kayyumları aday gösteriyorlar. Batıda bulabiliyorlar mı yok, döndüler dolaştılar Binali Yıldırım'ı aday yaptılar. Binali Yıldırım'ın da kaderi bu, bir yerde uzun süre kalamıyor. Başbakan yaptılar kısa sürede gitti, Meclis Başkanı yaptılar kısa sürede gitti, Belediye Başkan adayı yaptılar oradan da kısa sürede gidecek.
Anayasanın 94. maddesini yok sayarak hem belediye başkan adayı olacaksın hem de hala istifa etmeyeceksin. Bu bizi şaşırtmıyor çünkü her türlü hukuk ihlali bunlar için artık olağanlaşmış. Kendi çıkardıkları yasaları bile uygulamayan bir zihniyet Anayasa'yı da çok rahat bir şekilde ihlal edebiliyor.