HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde esnaf ziyareti yapan AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ve beraberindekilerle, bölgedeki esnaf arasında çıkan ve 3 kişinin hayatını kaybettiği, 9 kişinin de yaralandığı kavgayla ilgili olarak, “Cumhurbaşkanı çok iyi biliyor ki bu seçim hesabı ile işlenmiş cinayet” dedi.
Partisinin Cizre mitinginde konuşan Temelli, “Seçim kararı alındıktan bugüne kadar sürekli olarak HDP’yi kötüleyen, düşmanlaştıran bir dille siyaset yapıyorlar. Ramazan ayı boyunca da nefretlerini sürdürdüler. Akla gelmeyecek her türlü provokasyonu hayata geçirdiler. Arefe günü, Suruç’ta da bir provokasyon gerçekleşti. Bu provokasyon sonucu insanlar hayatını kaybetti. Bütün bu olay herkesin gözü önünde yaşanmışken, nasıl geliştiği herkesçe bilinirken, bayram namazında hemen HDP’yi suçlayan açıklama yaptı Cumhurbaşkanı. Çok iyi biliyor ki bu seçim hesabı ile işlenmiş cinayet. Hepsini çok iyi biliyorlar. Hastanede olanları da çok iyi biliyorlar. Ama yandaş medyasıyla insanları aldatmaya devam ediyor. Bu hesapla oy devşirme peşinde. Lanet olsun böyle iktidara, böyle oya” ifadelerini kullandı.
Temelli’nin açıklamalarının öne çıkan bölümleri şöyle:
-24 Haziran barış mücadelemiz için çok önemli bir tarihtir. Biz o tarihte sandığa giderek bu ceberrut iktidardan hep birlikte kurtulacağız. Tek bildikleri nefret, tek bildikleri düşmanlık. Halkları birbirine kırdırmak. Bu şekilde iktidarlarını devam ettirmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. 24 Haziran’da bize zulmeden bu iktidardan sandıkta hep birlikte kurtulacağız. Türkiye halklarına, emekçilerine, kadınlarına herkese söz verdik. Dedik ki, ‘Sen’le Değişir’. Biz değiştireceğiz. Bu iktidarı değiştireceğiz. Artık değiştirmek zorundayız. Bu iktidarın bu ülkeye verebileceği hiçbir şeyi kalmadı.
-İktidarın ucunda bir insanın bile canını kaybetmesi varsa, istemeyiz o iktidarı. Bu iktidarı istiyorsak barış için, demokrasi için istiyoruz. Kimsenin burnu kanamasın diye istiyoruz. Onlar ise ölümler üzerinden siyaset yapıyorlar. İktidarlarını böyle devam ettireceklerini sanıyorlar. 24 Haziran’da kandan, ölümden beslenen bu iktidara son vereceğiz.
-İçişleri Bakanı sürekli HDP’yi suçluyor. Çünkü suçüstü yakalandılar. Tezgahları deşifre oldu. Nerede görülmüş seçim çalışmasının silahlarla yapıldığı, silahlarla dükkan basıldığı. Biz de esnaf ziyareti yapıyoruz. Bazen elimizi sıkmıyorlar, eleştiriyorlar. Baş göz üstüne deyip ayrılıyoruz. Bunlar silahlarla dükkanı tarıyorlar. Bir de HDP’yi suçluyorlar. Bu yaşananlar çok yakında açığa çıkmalı. Hiçbir şey gizli kalmayacak. Bir an önce suçluların yakalanması gerekir.
-Bugün, yine 1 Kasım seçimlerine, 7 Haziran seçimlerine giderken olduğu gibi aynı oyunlarla karşımıza çıkıyorlar. Yine provokasyonlarla karşı karşıyayız. O günleri unutmadık. 7 Haziran seçim sonuçlarına tahammül edemeyenler, nasıl Suruç katliamını gerçekleştirdiyse bugün de Suruç’ta 3 canımızı aldılar. Nasıl o günlerde Cizre’yi, Sur’u yıktılarsa bugün de aynı tezgahın peşindeler.
-Bu devran dönecek artık zamandır. Artık bu ülkenin bu zihniyetten kurtulma zamanı geldi. Gelin yan yana duralım. Eğer 24 Haziran’da parlamentoda HDP güçlü bir şekilde olursa, Türkiye’nin önü açılacaktır. HDP Parlamento’da olmasın diye bu oyunlar. Onlara inat 80 değil 180 vekiller o Parlamento’da olacağız. O zaman çözüm olur. HDP halkların, emekçilerin, kadınların partisidir. HDP bu ülkede adalet arayanların partisidir. HDP Parlamento’da olduğunda bu ülkeye barış da, adalet de gelir. Sel olduk geliyoruz, bu barajı yıkacağız.
Cumhurbaşkanı adayımızın programı da, HDP’nin programı da demokrasi programdır. Gelin geçiş programını uygulayalım. Yerel demokrasi ile güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş programı uygulayalım. Eğer demokratik anayasayı yapar, demokrasi zeminini var edersek herkes özgürce siyaset yapabilir. Bu olmazsa darbe mekaniği ortaya çıkar. Savaşa, yoksulluğa ve yolsuzluğa son vermek için gelin bu zeminde buluşalım.
Türkiye’de işsizlik çok yüksek ama en yüksek işsizlik Botan’da. Gençler iş bekliyor, o gençlere kıraathane getiriyor. Gençlerin ihtiyacı sanki kıraathane. Sonra da diyor ki; “kıraathane okuma evidir”. Sanki kendisi çok okumuş bir de okuma evi açıyor. Kek veriyormuş. İnsanlara kıraathane, çayır vaat ediyor. Diyor ki millet parklarında insanlar yuvarlanacak. Bu nasıl akıl? Bu ülkenin bütün kaynaklarını tüketmiş, kendisi, ailesi ülkeyi soyup soğana çevirmiş. Vaat ettiği şey kıraathane, çayır. Bunun bu ülkeye verebileceği hiçbir şey kalmamış.
Bir gün OHAL diyor, bir gün OHAL’i kaldıracağım diyor, bir gün bedelli diyor, bir gün bedelliyi kaldıracağım diyor. Gençler bu vaatleri istemiyor. O yüzden tüm gençleri HDP’ye siyaset yapmaya çağıyoruz. Siyaset yapmak müdahil olmaktır, hakkın peşinde koşmaktır. Bu toplumda gençleri siyasetten uzak tutmak isteyen bu zihniyet, gençlere yatırım değil hapishane yapıyor, biz hapishane değil özgürlük istiyoruz.