TEMİZÖZ'ÜN TUTUKLULUĞU SÜRECEK DİYARBAKIR (A.A)

-TEMİZÖZ'ÜN TUTUKLULUĞU SÜRECEK DİYARBAKIR (A.A) - 16.10.2010 - Kayseri eski Jandarma Komutanı Emekli Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atağ'ın da aralarında bulunduğu yedi sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar Emekli Albay Temizöz, Kamil Atağ, Tamer Atağ, Fırat Altın (Abdulhakim Güven), Hıdır Altuğ, Adem Yakin ve Kukel Atağ hazır bulundu. Dünkü duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tanık Tahir Özdemir, 1994 yılından bu yana kendilerinden haber alınamayan Abdullah Özdemir ve İzzet Padır ile ilgili bildiklerini anlattı. Abdullah Özdemir'in kardeşi, İzzet Padır'ın da amcasının oğlu olduğunu belirten tanık Tahir Özdemir, ikisinin de aralarında bulunduğu dört kişinin Zivistan mezrasında gözaltına alındığını kaydetti. Kardeşi ve amcasının oğlunun, sanıklardan Abdulhakim Güven ve Adem Yakin'in de aralarında bulunduğu bir tim tarafından gözaltına alındığını anlatan Özdemir, şunları söyledi: ''Abdullah 2 evli ve 12 çocuk sahibidir, İzzet ise 2 evli ve 11 çocuk sahibidir. Gözaltına alınanlar Cizre Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. İki kişi serbest bırakıldı. Kardeşim ve amcamın oğlundan ise bir daha haber alamadık. Cemal Temizöz, 'onları da serbest bıraktık' demişti. Ancak bir daha eve gelmediler. Biz şikayetçi ve davacıyız. Cizre'de 1994 yılında ilk dilekçe verende biziz. Ben Cizre, İdil ve Silopi savcılıklarına başvurularda bulundum. Silopi savcısı bana, 'sen dilekçenden vazgeç, Cemal yoksa seni öldürür' dedi, ben de kendisine 'ben kardeşimden farklı değilim isterse öldürsünler davamdan vazgeçmem' diyerek dilekçemi verdim ancak dilekçemi işleme koyup koymadığını bilemiyorum. Cemal Temizöz dağa gidip terörist öldürmemiştir, sadece çoluk çocuk sahibi kimseleri öldürmüştür.'' Tanık Özdemir'in beyanları üzerine söz alan sanık Kamil Atağ da tanık Özdemir'in olaydan sonra kendisine geldiğini belirterek, kayıp şahısların durumlarını öğrenmek için aradığı Cemal Temizöz'ün kendisine 'onları serbest bıraktık' dediğini ifade etti. Mağdur vekili Tahir Elçi, Abdullah Özdemir ve İzzet Padır'ın olayının tipik bir faili meçhul olay olduğunu savunarak, ''Bölgede yaşanan tüm faili meçhul cinayetlerin çözümlenmesi için ciddi ve derin bir araştırma ve soruşturma yapılması gerektiğini düşünüyoruz'' dedi. Avukat Hülya Üçpınar da sanıkların ifadelerinde devletin düzenini sağlamak için görev yaptıklarını ileri sürdüklerini belirterek, ''Ancak dosyaya konulan bilgi ve belgeler özellikle sanık Cemal Temizöz ve diğer suç arkadaşlarının söz konusu olayları devletin düzenini sağlamak amacıyla gerçekleştirmediğini ortaya çıkarmaktadır. Şemdinli iddianamesinde de sanık Temizöz ile ilgili iddialar bulunmaktadır'' diye konuştu. -AVUKATLA TARTIŞAN SANIK SALONDAN ÇIKARILDI- Duruşmada söz alan sanıklardan Adem Yakin, mağdur vekillerinden Avukat Hişar Özalp'ın kardeşi Fahri Özalp'ın terör örgütü adına Silopi sorumluluğu yaptığını ve bunun herkes tarafından bilindiğini ileri sürdü. 'Objektif ajanlık' olarak bilinen hususta açıklama yapmak istediğini kaydeden Yakin, şunları söyledi: ''Objektif ajanlık devlete yapılan bir ajanlık olmayıp, örgütün içerisinde pek işe yaramayan, pasif davranışlarda bulunan kişilere denilmektedir. Bu tür kişilere objektif ajan damgası vurularak örgüt tarafından infaz edilmektedir, bu iddianamede anlatılan kişilerin pek çoğu da bu şekilde infaz edilmişlerdir. Ancak şu anda bana ve diğer arkadaşlarıma bu suçlamalar yüklenilmektedir.'' Bunun üzerine mağdur vekilleri, sanık Yakin'in beyanlarına itiraz etti.  Tartışmanın büyümesiyle olaya müdahale eden mahkeme başkanı, sanık Adem Yakin'i sözleri ve davranışları nedeniyle duruşma salonundan çıkarttı. -''ÖCALAN BANA MEKTUP YAZDI''- Dosyada kesin ve inandırıcı nitelikte delil bulunmadığını savunan sanık Kamil Atağ da '' Abdullah Öcalan yaklaşık 16 yıl önce bana göndermiş olduğu bir mektupta, 'sen yıllar sonra tek kalacaksın ve sana kimse destek vermeyecek. Ben de seni affetmeyeceğim' demişti ve bugün ben bu durumu yaşamaktayım'' dedi. -''ARİF DOĞAN İLE ÇALIŞMIŞ DEĞİLİM''- Sanık Emekli Albay Cemal Temizöz de mahkemeye 14 sayfadan oluşan yazılı savunmasını sundu.  Cizre'de terör nedeniyle nüfusun o dönemde azaldığını belirten Temizöz, şöyle dedi: ''Müdahil avukatlarından biri Arif Doğan'ın beyanlarından bahsetti, oysa bu kişinin bu olaylarla herhangi bir ilgi ve alakası da bulunmamaktadır. Yine ben söz konusu bu şahısla da herhangi bir şekilde çalışmış da değilim. Cizre nüfusunun terör zamanında azaldığı doğrudur ancak bu terör nedeniyle azalmıştır. Ben mahkemeye vermiş olduğu ilk ifademde terör örgütüne bulaşmış kişilerin aileleri ile görüşüp çocuklarının örgütten ayrılmaları için çalışmalar yaptığımı beyan etmiştim. Bu ailelerden biri de Adem Yakin'in söz ettiği Özalp ailesidir.'' Bu arada mahkeme, Emekli Albay Arif Doğan ile ilgili herhangi bir soruşturma yürütülüp yürütülmediği ve ifadesinin alınıp alınmadığının sorulması için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasını kararlaştırdı. -KIYAT'IN İFADESİ DAVA DOSYASINDA- Mahkeme Başkanı, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturma kapsamında Emekli Koramiral Atilla Kıyat'ın talimatla alınan ifadesinin bir örneğinin dava dosyasına konulduğunu belirtti. Mahkeme Başkanı, ''Emekli olduktan sonraki süreçte 90'lı yıllarda işlenmiş olan faili meçhul cinayetlerin çok sayıda oluşu, okumuş olduğum haber, kitap ve basına yansıyan rapor ve olayları kişisel olarak değerlendirdiğimde kişisel kanaatim bu olayların bir devlet politikası olarak terörle mücadele kapsamında uygulandığıdır'' dediğini bildirdi. -GİZLİ TANIKLAR- Önceki duruşmada alınan karar üzerine bir süre önce ''Tükenmez kalem'' adlı gizli tanığı kapalı oturumda dinlediklerini belirten Mahkeme Başkanı, gizli tanığın, önceki ifadelerini kabul etmediğini, ''Bu ifade şantajla çeşitli vaatlerle alınmış ifadelerdir. Kimse benim üzerimden bir şeyler elde etmeye ve mücadele etmeye çalışmasın'' dediğini kaydetti. Mahkeme, diğer gizli tanık ''Sokak lambası''nın da kapalı oturumla dinlenmesi yönünde karar aldı. Sanık avukatları, dinlenen tanıkların beyanlarının gerçeği yansıtmadığını ve bu beyanları kabul etmediklerini belirterek, müvekkillerinin tahliyesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, verdiği kısa bir aranın ardından sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.