İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin basından takip ettiği, emek-meslek örgütlerinden gelen bilgiler ile işçiler, işçi yakınlarının bildirimleri ışığında tespit ettiği verilere göre, 2015 yılının Temmuz ayında 166 işçi hayatını kaybetti.
2015'in ilk yedi ayında yaşanan iş cinayetleri şöyle:
Ocak ayında en az 127 işçi, Şubat ayında en az 85 işçi, Mart ayında en az 139 işçi, Nisan ayında en az 134 işçi, Mayıs ayında ise en az 167 işçi, Haziran ayında ise en az 153 işçi, Temmuz ayında ise en az 166 işçi yaşamını yitirdi.
Böylece 2015 yılının ilk yedi ayında iş cinayetlerinde en az 971 işçi can vermiş oldu.
2012 yılından bugüne Temmuz ayında yaşanan iş cinayetleri ise şöyle:
2012 yılının Temmuz ayında en az 110 işçi, 2013 yılının Temmuz ayında en az 120 işçi, 2014 yılının Temmuz ayında en az 130 işçi, 2015 yılının Temmuz ayında ise en az 166 işçi yaşamını yitirdi.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, yeni seçilen Meclis’ten acil olarak şu taleplerin karşılanmasını istiyor:
1- İş cinayetlerinin sorumlusu siyasiler, patronlar ve bürokratlar yargılanmalıdır. 2- İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasının en temel unsuru işçilerin sendika seçme özgürlüğüdür. İşçiler üzerinde örgütlenme özgürlüğüne dair her türlü baskı sona ermelidir. 3- İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği kurulları kurulmalı, işler hale getirilmeli ve en az yarısını işçiler oluşturmalıdır. 4- Başta taşeronlaştırma olmak üzere güvencesiz çalıştırma biçimleri yasaklanmalıdır.
Meclis raporunda üç iş koluna dikkat çekiyor ve şunları aktarıyor:
“Aylar ilerledikçe bu üç işkolu yaşanan emekçi ölümleri ile öne çıkıyor. Güvencesizlik temel karakter halinde ve çalışma süresi en az 12 saat. Mevsimlik tarım işçileri özellikle göçer olanlar çok kötü koşullarda. Barınma, ulaşım, beslenme sorunları had saftada. Yine uygulanan politikalar çiftçilerin belini bükmüş ve aile emeği ile kıt kanaat geçinmek için seferber olunmuş durumda. Kent ve doğa yağmasının işkolu olan iktidarın gözbebeği inşaatlarda ise işçinin payına yine ölüm düştü. Taşımacılık ise sürekli büyüyen ve yolların işçilere mezar olduğu bir sektör.”
İş cinayetlerinin Temmuz’da iş kollarına göre dağılımı ise şöyle:
Tarım, Orman işkolunda 60 emekçi; İnşaat, Yol işkolunda 37 işçi; Taşımacılık işkolunda 24 işçi; Madencilik işkolunda 8 işçi; Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema işkolunda 8 emekçi; Gıda, Şeker işkolunda 4 işçi; Petro-Kimya, Lastik işkolunda 4 işçi; Enerji işkolunda 4 işçi; Metal işkolunda 3 işçi, Belediye, Genel İşler işkolunda 3 işçi; Tekstil, Deri işkolunda 2 işçi; Çimento, Toprak, Cam işkolunda 2 işçi; Gemi, Tersane, Deniz, Liman işkolunda 2 işçi; Konaklama, Eğlence işkolunda 2 işçi, Savunma, Güvenlik işkolunda 2 işçi; Çalıştığı iş kolu belirlenemeyen 1 işçi can verdi.
Temmuz ayında yaşamını yitiren 166 emekçinin 140’ı işçi, memur statüsünde çalışan ücretlilerden; 21’i çiftçilerden/küçük toprak sahiplerinden ve 5’i esnaflardan olmak üzere 26’sı kendi nam ve hesabına çalışanlardan oluşuyor.
İşçiler en çok trafik/servis kazaları, ezilme/göçük, düşme ve diğer nedenlerden dolayı can verdi. Meclis, ölüm nedenleriyle ilgili olarak şu yorumu yapıyor:
“İş cinayetlerinin nedenleri de hemen hemen değişmiyor. İşçiler servislerle ya da kendi imkanlarıyla ulaşımdayken yollara savruluyorlar. Üzerlerine ağır nesneler düşmesi, göçük oluşması ya da makineye sıkışma sonucu eziliyorlar. Özellikle inşaatlarda çalışırken yüksekten düşüyorlar. Yine son dönemde diğer nedenler olarak belirttiğimiz başlık içinde; ağır çalışma koşullarından kalp krizi geçiriyorlar, baskı politikalarından, işsizlikten ya da borç kıskacından intihar ediyorlar… Bu ay ise bu nedenlerin yanında boğulmaya bağlı iş cinayetlerinde gözle görülür bir artış var. Çünkü özellikle tarım ve inşaatta çalışan işçilere gerekli çalışma koşulları sağlanmadığı ve 40 dereceyi aşan sıcaklarda tarlalarda, yollarda çalıştırıldıkları için işçiler, su kanalı ve göletlerde serinlemeye çalışırken can verdiler. Yine tarım işçileri uygun barınma koşulları sağlanmadığı için yani banyo ve temizlik ihtiyaçlarını karşılamak için girdikleri su kanallarında aramızdan ayrıldılar. Tam da bu noktada tekrarlıyoruz: İşçilere insanca barınma ve çalışma koşulları sağlanmalıdır.”
İş cinayetlerinin nedenlerine bakarsak:
Trafik, Servis Kazası nedeniyle 54 işçi; Ezilme, Göçük nedeniyle 25 işçi; Düşme nedeniyle 24 işçi; Diğer nedenlerden dolayı (kene ısırması, yıldırım düşmesi, intihar, silahlı saldırı, kalp krizi) 21 işçi; Zehirlenme, Boğulma nedeniyle 17 işçi; Elektrik Çarpması nedeniyle 11 işçi; Patlama, Yanma nedeniyle 6 işçi; Kesilme, Kopma nedeniyle 5 işçi; Nesne Çarpması, Düşmesi nedeniyle 3 can verdi.
Eskişehir Çifteler’de tarım işçilerini taşıyan midibüs seyir halindeyken buğday tarlasındaki toprak tümseğe çarparak devrildi. Selbi Taşpınar ve Muradiye Asal yaşamını yitirdi.
Bilecik Yenipazar’da ineklerini süt sağma makinesiyle sağarken elektrik akımına kapılan Emine Toy yaşamını yitirdi.
Burdur Bucak’ta tarlada ailesiyle beraber çalışırken elini patoz makinesine kaptıran Hatice Dayanç yaşamını yitirdi.
Reyhanlı’da tarlalarda çalıştıktan sonra memleketleri Şanlıurfa’ya dönen tarım işçilerini taşıyan kamyonet Nizip’te devrildi. Hüsniye Alınmış eşi ve bir yaşındaki çocuğu ile beraber yaşamını yitirdi.
Manisa Alaşehir’de Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü’nde bağlı çalışan ve bağlarda görülen salkım güvesi zararlısı hakkında araştırma yapan personeli taşıyan araç kaza yaptı. Stajyer Asena Yudum Özcan yaşamını yitirdi.
Adana Tufanbeyli’de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ya da leptoskiroz ön tanısı konulan büyükbaş hayvanlarından virüs kapan Mine Özmen ve Zülfiye Özmen yaşamını yitirdi.
Manisa Gölmarmara’da tarım işçilerini taşıyan açık kasa kamyonet ile süt tankeri çarpıştı. Ayşe Aydın, Nesrin Aydın, Kezban Uysal, Fadime Orhan, Zeynep Uysal, Ummuhan Uysal, Dürdane Kaya, Ümmü Demirkol, Zeynep Zengin, Azize Kars, Ayşe Yaşar, Zekiye Çetin ve Yıldız Öztürk yaşamını yitirdi.
Yozgat Yerköy’de mevsimlik tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi. Emine Beler yaşamını yitirdi.
Ankara Elmadağ’da Roketsan Fabrikası’nda yemekhane görevlisi olan Gülşen İnan sabah işe giderken fabrika girişindeki hemzemin geçitte trenin altında kalarak yaşamını yitirdi.
Çanakkale’de deniz polisi olan Hasibe Sezer girdiği denizde boğularak yaşamını yitirdi.
14 yaş ve altında 3 işçi, 15-17 yaş aralığında 5 işçi, 18-27 yaş aralığında 27 işçi, 28-50 yaş aralığında 71 işçi, 51 yaş ve üstünde 45 işçi, Yaşı bilinmeyen 15 işçi yaşamını yitirdi.
Osmaniye Kadirli’de 16 yaşındaki çiftçi Serdar Yakar tarlayı sürdükten sonra traktörle geri manevra yaparken devrilen aracın altında kaldı.
Aileleriyle beraber Urfa’dan Aksaray’daki tarlalara çalışmaya gelen 15 yaşındaki Abdülkadir İda ve 12 yaşındaki Abit Yıldız akşam “banyo ve temizlik ihtiyaçları için” kaldıkları çadırın kenarındaki sulama kanalına girdiler.
Burdur Bucak’ta 11 yaşındaki Hatice Dayanç tarlada ailesiyle beraber çalışırken elini patoz makinesine kaptırdı.
Yozgat Sorgun’da 17 yaşındaki Mustafa Koçer pancar tarlasını sulamaya gittiğinde üzerine yıldırım düştü. Mustafa, Deniz Harp Okulu 1.sınıf öğrencisiydi ve yazları ailesinin tarlasında çalışıyordu.
Manisa Gölmarmara’da 15 yaşındaki Burak Kaya’nın da içinde olduğu tarım işçilerini taşıyan açık kasa kamyonet ile süt tankeri ile çarpıştı.
Gaziantep Şahinbey’de 10 yaşındaki Muhammed Hasan çalıştığı penye atölyesinde alacak verecek nedeniyle çıktığı ileri sürülen kavgada silahlardan çıkan kurşunlarından birinin kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi.
Manisa Akhisar’da bir elektrikçinin yanında staj yapan 17 yaşındaki Yasin Tomaç Gölmarmara’da dalgıç motorunu tamir ederken suların içinde gözden kayboldu.
Yine aylardır vurguladığımız bir hususa tekrar dikkat çekmek istiyoruz. Temmuz ayında tarım, madencilik, ticaret, inşaat, yol, taşımacılık, konaklama ve belediye işkollarında emekli ya da emeklilik çağında çalışan 45 işçi yaşamını yitirdi. İş cinayetlerinde artarak bu yaş grubunun can vermesi devletin yaşı ilerleyen işçilere / emekçilere verdiği değeri ve sosyal güvenlik sisteminin içinde bulunduğu durumu da gösteren bir gerçeklik.
Adana Karataş’ta ismini öğrenemediğimiz Suriyeli tarım işçisi serinlemek için girdiği sulama kanalında boğuldu.
Konya Karatay’da Afgan tarım işçisi Besmellah Esmeilakban serinlemek için girdiği kanalda boğuldu.
Gaziantep Şahinbey’de Suriyeli Muhammed Hasan çalıştığı penye atölyesinde alacak verecek kavgası nedeniyle çıktığı ileri sürülen kavgada silahlardan çıkan kurşunlarından birinin kafasına isabet etmesi sonucu yaşamını yitirdi.
İstanbul Ümraniye’de Afgan işçi Muhammed Cavit Özbek’in üstüne çalıştığı inşaatta asansör düştü. Kaçak çalıştırılıyordu.
İş cinayetleri en çok İzmir, İstanbul, Adana ve Antalya’da can aldı
Temmuz ayında Türkiye’nin 54 şehri ile yurtdışında bir ülkede iş cinayetleri yaşandı.
20 ölüm Manisa’da; 17 ölüm İstanbul’da; 11 ölüm Adana’da; 9 ölüm Gaziantep’te; 6’şar ölüm İzmir ve Konya’da; 5’er ölüm Bolu ve Bursa’da; 4 ölüm Balıkesir, Mersin ve Muğla’da; 3’er ölüm Afyon, Ankara, Antalya, Aydın, Denizli, Elazığ, Eskişehir, Ordu, Şanlıurfa ve Yozgat’ta; 2’şer ölüm Aksaray, Bilecik, Burdur, Çanakkale, Hakkari, Kahramanmaraş, Kayseri, Mardin, Sakarya, Samsun ve Zonguldak’ta; 1’er ölüm ise Batman, Edirne, Erzincan, Erzurum, Hatay, Isparta, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kocaeli, Kütahya, Malatya, Niğde, Osmaniye, Rize, Siirt, Sivas, Tokat, Trabzon, Uşak ve Rusya’da yaşandı.