Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 'tencere tava çalmak suçtur, şikâyet edin, ' tavsiyesinin ardından ilk dava açıldı. Gezi Parkı protestoları sırasında Beşiktaş'taki evinin balkonundan tencere-tava çalarak ses kirliliği yaptığı gerekçesiyle komşusunu şikayet eden Hilal K., 'Eylemler sırasında çok korktum. Olayların başladığı ilk günler 3-4 kilo verdim. nereye gideceğiz, iç savaş mı olacak diye çok endişelendim' dedi. Radikal.com.tr'de yayımlanan habere göre, şikayet edilen Filiz D.'nin kızı Tuğçe A. ise komşuları ile aralarında tencere-tava çalma yüzünden bir tartışma olmadığını iddia etti. Tuğçe A, Hilal K. ile aralarında daha önceden husumet bulunduğunu söyledi. Dikilitaş Mahallesi'nde oturan Hilal K., 2 Haziran'da üst katta oturan komşularının, Gezi Parkı eylemleri nedeniyle tencere-tava çalarak kendisini rahatsız ettiği gerekçesiyle polise şikayette bulundu. Hilal K., üst katta oturan Filiz D. ile oğlu Onur A. ve kızı Tuğçe A.'nın sürekli bağırarak, tencere tava çaldıklarını anlattığı ifadesinde şu iddialar da bulundu: "2 Haziran günü saat 01.00 sıralarında sert cisimlerle tencere ve tavalara vurarak, gürültü yapmaya devam ettiler. Yatağımdan kalarak, balkona çıktım. Neden tencere tava çalıyorsunuz. Rahatsız ediyorsunuz' diye bağırdım'İçeri gir' diyerek, yüzüme toprak attılar. En son balkonuma sular aktığını gördüm. Mutfağıma sular girdi. Balkonunu yıkayan Filiz A.'yı uyarınca hakaret etti. Sonra kızı 'Sen nasıl anneme hayvan dersin, bağırırsın' diyerek hakaret ve tehditte bulundu. Polisi aradım." Şikayet üzerine anne ve iki çocuğu polis merkezine ifadeye çağrıldı. İfadelerin alınmasının ardından Filiz D. ile çocukları hakkında kişilerin huzur ve sükünunu bozmak' suçundan 3'er aydan birer yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi.
Hilal K., ilk günler olayların bu kadar büyük olduğunu düşünmediğini belirterek, "Sonraki günlerde saat 21.00'dan 22.00'a kadar tencere-tava olarak devam etti. Sonra olaylar şiddetlendi ve gece 01.00 sıralarında tekrar başladılar. Ben de uyumuştum. Kalkıp tepki gösterdim. Bunun üzerine üstemdekiler benim yüzüme toprak attılar. Onlarda tencere-tava çalıp bağırıyorlardı" dedi. Bu yaşadıkları olaydan dolayı psikolojisinin bozulduğunu ve birkaç gün için 3-4 kilo verdiğini söyleyen Hilal K., "Sokakta yaklaşık 150 daire vardır. Ama 10 daire tencere tava çalıyordu. Çok endişe duydum. Bir anda 'İç savaşa doğru gidiyoruz' diye düşündüm. Dünyam değişti" diye konuştu.Hilal K., gürültü çıkaranların hepsinden şikayetçi olmak istediğini, ancak üst kattaki komşunun adını bildiği için ondan şikayetçi olduğunu ve tavrının siyasi olmadığını da söyledi.
Tuğçe A., kendilerini şikayet eden Hilal K. ile daha önceden evinde çok sayıda kedi ve kuş beslediği için davalık olduklarını belirterek, "Gezi parkı olaylarından önce evinden gelen pis kokular nedeniyle biz Hilal K.'yı belediyeye şikayet ettik. Bunun üzerine aramızda başlayan husumet sonrası en ufak gürültü de bile bizi polise şikayet etti. Sadece biz değil diğer apartman sakinleri de kendisinden şikayetçi. Gezi Parkı olayları olduğu sırada, saat 09.30 gibi gelen gürültü üzerine balkona çıktık. Arka balkondan kendisi yan siteden bir kişiyle kavga ediyordu. O sırada babam bu hanımefendiyi sakin olması yönünde uyardı. Başka bir kavga olayımız olmadı. Evet tencere tava çalınıyordu ama onu biz çalmıyorduk. Bizi bununla ilgili şikayet etmesi konusunda elinde hiçbir delili yok" dedi.Tuğçe A. karakola gittiklerinde şikayet konusunun tencere-tava çalma olduğunu bilmediklerini ve bunu öğrendiklerinde şaşırdıklarını da söyledi. O gün kendilerinin tencere-tava çalmadıklarını da sözlerine ekleyen Tuğçe A., şikayetin daha önceki husumetten olduğunu ve tencere-tava çalmanın bahane edildiğini belirtti. Aynı binada oturan, Leyla Bolverdi, olayı duyunca hayretler içinde kaldığını belirterek, "Onların birkaç senedir aralarında husumet vardı. Bu tencere-tava olayı değil. Çünkü herkes çaldı. Bütün mahalle, bütün apartman" diye konuştu.