Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ifşa ettiği en fazla taklit ve tağşiş edilen ürünler arasında yer alan tereyağının içerisine ‘patates nişastası’ eklenerek sahtecilik yapıldığına dikkat çeken uzmanlar, etiketsiz ürünlere karşı uyarıda bulunuyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Gıda İşleme Bölümü öğretim görevlisi Mehtap Er Kemal, tereyağının içeriğinin dokunarak anlaşılamayacağına dikkat çekerek, “Tereyağı 20 derece gibi ısılarda eriyorsa bitkisel yağ katkısından şüphe duyulabilir. Patates nişastası varsa çok daha çabuk eriyip yapısı dağılabilir” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nca gıda sahteciliği yapan işletmelere yönelik sıkı denetimler sürdürülüyor. Çoğunluğu zeytinyağı olmak üzere çikolata, tulum peyniri, yoğurt ve tereyağı gibi ürünler; bakanlıkça açıklanan ‘hileli ürünler’ arasında yer alıyor. Taklit, tağşiş edilen ürünler arasında yer alan tereyağının içerisine ‘patates nişastası’ eklenerek sahtecilik yapıldığına dikkat çeken uzmanlar ve mandıracılar, etiketsiz ürünlere karşı uyarıda bulunuyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Gıda İşleme Bölümü öğretim görevlisi, süt ve süt ürünleri uzmanı Mehtap Er Kemal, tereyağının en çok bitkisel yağ ve patates nişastası eklenerek tağşiş edildiğini söyledi. Tereyağının içeriğinin dokunarak anlaşılamayacağına dikkat çeken Mehtap Er Kemal, “Üniversite ya da araştırma laboratuvarlarında kullanabileceğimiz saflaştırma metotları veya kimyasal analizler yürüterek belirleyebildiğimiz yasal mevzuata uygunluk esasları var. Bunlara göre işlem yapıp uygun veya uygun olmadığına dair raporlar veriliyor. Ürünü analize götürmeden asıl olarak bileşimi bilme ihtimalleri söz konusu değil” dedi.
Doğu Karadeniz yöresinde insanların ‘yağ oranı daha fazla’ düşüncesiyle sarı tereyağı tüketmeyi tercih ettiğini kaydeden Mehtap Er Kemal, manda sütüyle yapılan beyaz tereyağının inek sütüyle yapılan tereyağına göre besin değerinin daha yüksek, A vitamini açısından daha zengin ve kremasının çok değerli olduğunu belirtti. Saf tereyağı ile katkılı tereyağının farklı sıcaklıklarda eridiğini söyleyen Mehtap Er Kemal, “Tereyağı süt yağından üretilmişse 30 derecelerde erir. Eğer 20 derece gibi ısılarda eriyorsa bitkisel yağ katkısında şüphe duyulabilir. Patates püresi varsa çok daha çabuk eriyip yapısı dağılabilir. Tereyağı kütle şeklinde olduğu için satın alırken dışardan anlaşılma imkânı yok. Erirken ya da keserken anlayabilirler. Yine nişasta tadı alınıyorsa patates püresi olduğunu düşünebilirler. Yoğurma işlemini homojen şekilde yapıp dondururlarsa, iç kısımdaki patates nişastasını insanların anlama şansı olmuyor” diye konuştu.
Doğu Karadeniz’in şifa kaynağı yaylalarında beslenen hayvanların sütüyle üretilen coğrafi tescilli Tonya tereyağı, vatandaşların en fazla talep ettiği yöresel gıda ürünleri arasında yer alıyor. Yemekten kahvaltıya neredeyse her öğünde tüketilen tereyağında katkı maddeleri eklenerek sahtecilik yapıldığını belirten mandıra çalışanı Hüseyin Çalık, “Katkısız tereyağını eritildiği zaman kaynak suyunun köpürmesi gibi köpürür. Tabanda tortu bırakmaz ve tereyağı kokusu gelir. Tereyağlarının üzerindeki etiket olması ve içinde ne olduğuna bakılıp öyle alınması lazım” şeklinde konuştu.
Mandıra işletmecisi Tamer Bostan, tereyağında çok fazla hile yapıldığını ve köy tereyağı adıyla satılan yağların üretim yerinin belli olmadığını kaydetti. Bostan, “İçinde patates ve margarin olduğu defalarca karşımıza çıktı. Yağda önemli olan şey, üzerindeki etiket. Bunun nereden geldiği ve ne olduğu belli. Sorun çıkarsa öncelikle bize sonra üretici firmaya kolaylıkla ulaşılabilir” ifadelerinde bulundu.
Gerçek tereyağının pahalı olduğu kaydeden mandıra işletmecisi Osman İsaoğlu da “Önemli olan Trabzon’da gerçekten Trabzon’un içinde buranın ineğinin sütüyle yapılan tereyağını bulup almak lazım. Hakiki tereyağı yayıkla yapılır. Trabzon yağına aşırı talep var. Gerçek tereyağını yemek için yaylaya çıkacaksınız. Az üretildiği için biz de az tedarik edebiliyor. Fiyatı da diğer tereyağlarından yüzde 30 daha pahalı” şeklinde uyardı.Her öğünde tüketiyoruz
Kent sakini Ayşe Çolak, margarin yerine Trabzon tereyağı tüketilmesini tavsiye ederek, “İçerisine katkı maddesi ve bitkisel yağ yok. Yoğurtlu, kaymaklı ve güzel bir tereyağımız var. Köyümüzde de yapan komşularımız var. Her şeyiyle dört dörtlük, herkes evine güvenle alabilir” derken, İlyas Şimşek de bölgedeki tereyağının meşhur olduğun, benzerini başka yerde bulamadıklarından her öğünde tükettiklerini söyledi.