Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in görevini bırakması üzerine Galatasaray'a gelme ihtimalini değerlendirdi.
Terim'in gitmesiyle Milli Takım'ın teknik direktör sorununun çözüldüğünü savunan Altaylı, Galatasaray ihtimalini de "Bundan sonra Terim sorunu, Galatasaray'ın sorunudur. Ya da inşallah Galatasaray'ın sorunu olmaz!" sözleriyle yorumladı.
Fatih Altaylı'nın 27 Temmuz 2017'de Habertürk'te "Terim, Rüştü ve diğerleri" başlığıyla yayımlanan yazısının bir kısmı şöyle:
Fatif Terim ile Rüştü Reçber arasındaki “kavga boyutundaki tartışmayı” yazmak için klavyenin başına geçtiğim sırada telefonum çaldı.
Spor camiasından bir kardeşim.
“Abi Milli Takım’a bir teknik direktör önerin var ise alayım. Birkaç dakika önce Terim’in ipi çekildi. Şimdi Terim’le görüşecekler. Bırakmasını isteyecekler, kendi bırakmazsa sözleşmesini feshedecekler” dedi.
Eğer arayan kardeşim bunu demeseydi benim yazım şöyle olacaktı:
“Ben dahil herkes, Terim’in kebapçı baskınını ağır biçimde eleştirir ve bu haliyle Türkiye Futbol Direktörlüğü görevini sürdürmesinin mümkün olmadığını söylerken, Terim sadece ‘1 kişiye’ patladı, Rüştü Reçber’e... Niyesini hiç düşündünüz mü?
Düşünmediyseniz anlatayım.
Terim, Rüştü’yü Rüştü olarak görmedi. Verdiği yanıt da Rüştü’ye değil, Federasyon’da Rüştü’ye bu yazıyı yazma cesaretini verenlere yönelik bir yanıt.
Çünkü Terim normal şartlarda böyle bir yazıyı ciddiye almaz, böylesine sert bir yanıt vermezdi.
Terim, Rüştü üzerinden Federasyon’da kendi aleyhine döndüğünü düşündüğü isimlere mesaj veriyor. Bildiklerim dediği de onlarla ilgili aslında.
Bu kişiler kimler?
Birincisi Göksel Gümüşdağ.
Terim bu yazıda Göksel Gümüşdağ’ın izi olduğunu düşünüyor olmalı.
Ama Terim güç dengelerini iyi tartamıyor.
Yeni Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın Göksel Gümüşdağ ile geçmişe dayanan yakınlıkları olduğunu hesaba katmıyor.
Bir diğer isim Servet Yardımcı.
UEFA Yönetim Kurulu’na giren ve pek yakında Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı’na da gelmesi kaçınılmaz gibi görünen Yardımcı’nın da son gelişmelerden kendisine karşı olduğunu düşünüyor Terim.
Hükümete yakın medyada ve yazarlarda da kendisine yönelik ‘aleyhte yayınlar’ yapıldığını gözden kaçırması ise mümkün değil.
Ve Terim, Rüştü’nün tüm bunların sözcülüğüne soyunduğunu düşünüyor.
Bu yüzden de Rüştü’ye o ‘sert’, hatta ‘kaba’ yanıtı veriyor...
Bense Terim’in ipinin çekildiğini düşünüyorum. Rüştü’nün vurguladığı gibi, bugün değilse yarın sabaha kadar.”
Ben bunları yazarken, Terim’in bıraktığı haberi geldi.
Rüştü’nün de “boşa” yazmadığı...
Terim’in görevi bırakması, daha doğrusu Terim’e görevin bıraktırılmasıyla birlikte Milli Takım’ın teknik direktör problemi sona erdi.
Ama Terim problemi sona ermedi.
Bundan sonra Terim sorunu, Galatasaray’ın sorunudur.
Ya da inşallah Galatasaray’ın sorunu olmaz!
Sosyal medyada bazıları Milli Takım için Şenol Güneş’in adını pompalıyorlar.
Şenol Güneş, Milli Takım’ın gelmiş geçmiş en başarılı teknik direktörüdür.
Ama şu anda Beşiktaş’ın başında ve Beşiktaş bu yıl Avrupa’da çok önemli işler yapmaya aday.
Şenol’un Milli Takım’a getirilmesi, Beşiktaş’ın tekerine çomak sokmaktır.
Aynen Terim’in iki yıl üst üste şampiyonluktan sonra Galatasaray’dan Milli Takım bahanesiyle çomaklanması gibi.
Genç futbolcu Cengiz Ünder, transfer olduğu AS Roma’da harika bir başlangıç yaptı.
Takımının ilk hazırlık maçında Tottenham karşısında şahane oynadı.
Bir de enfes gol attı.
Maçın da adamı seçildi.
Belli ki, daha da iyiye gidecek.
Benim genç futbolcu kardeşime bir tavsiyem var.
Cengiz kardeşim, Roma’da kalıcı olmak, Avrupa futboluna damga vurmak istiyorsan bir şeyi yapma.
Acun Ilıcalı’ya takılma.
Onun renkli hayatının parçası olmaya özenme.
Futbolunu doğru oynarsan, onunkinden daha renkli bir hayatın olacaktır.
Merak etme.