Samsun’un Terme ilçesinde sahile yapımı planlanan termik santrale AKP'li Belediye Başkanı Şenol Kul tepki gösterdi ve "Para hırsı dışında Terme’ye termik santral yapılmasının hiçbir gerekçesi olmadığını" ileri sürdü.
Doğal yaşam ev sahipliği yapan Terme, Türkiye'nin Karadeniz kıyılarındaki en büyük deltası Yeşilırmak Deltası’nın da önemli bir parçası. İki önemli gölü var, Simenlik ve Akgöl. Bu göller doğal kanallarla birbirlerine bağlanıyor. Deltada 3355 hektarlık bölge yaban hayatı geliştirme sahası. Göçmen kuşlar için vazgeçilmez bir durak. alaca balıkçıl, macar ördeği ve kadife ördek popülasyonları dikkatle izleniyor. Kum zambağı, göl soğanı, orkide de yine bölgenin nadide bitkilerinden.
Başak Çubukçu'nun Al Jazeera Türk'te yer alan haberine göre, ilçe merkezine 10 km uzaklıkta yapımı planlanan termik santral sebebiyle Terme halkı huzursuz. Santral için seçilen yer Akçay Mahallesi mevkii. Hemen yanında bir de doğalgaz santrali var. Bu santral faaliyette.
Yapımı planlanan Umut Enerji Santrali ithal kömürle çalışacak ve 687,5 MWm / 660 MWe / 1.567,5 MWt gücünde olacak. Elektrik üretim faaliyetleri için santralde yılda 1 milyon 620 bin ton kömür kullanılacak. Kömür Rusya, Kolombiya ve Güney Afrika gibi ülkelerden getirilecek. Enerji santralinde soğutma suyu ihtiyacı denizden karşılanacak ve yine Karadeniz’e boşaltılacak.
İşte tüm bu detaylar Terme halkının üzerine karabulut gibi çöktü. İlçede büyük bir tepki ve direnç var. Santrale karşı açılan isyan bayrağını taşıyansa ilçenin AKP'li belediye başkanı Şenol kul. Defalarca bakanlıklara çıktı, durumu anlattı; ancak henüz kesin bir yanıt alabilmiş değil.
Kul, “Burası çok güzel bir bölge. Göl, ova, ırmak, dağ, deniz, endemik türler, nesli yok olmaya yüz tutmuş türler var. Bir tek kömür yok. Tehlike büyük. Santral buraya yapıldığında yılda 1 milyon 620 bin ton kömür gelecek. Bu kömürün gideceği kömür depoları olacak. Biz burada yaşayamayız. Burası Yeşilırmak Deltası içinde bulunan Terme Ovası. Toprak kaç yüzyılda oluşuyor. Bu bir kez giderse geri gelme şansı yok. Santral yapılacaksa boşaltmamız lazım" şeklinde konuştu.
Proje henüz ÇED aşamasında. Sonrasında EPDK’ya önlisans başvuru süreci işleyecek. Kul’a göre, santral Terme’nin intiharı demek ve tek gerekçe para:
“Bana bilimsel olarak bu santralin burada yapılmasının gerekliliğine dair gerekçe sunsunlar ben kabul edeceğim. Para dışında bunun buraya yapılmasını gerektirecek hiçbir gerekçe yok. Bizim fikrimiz alınmadı, çalışmalarla ilgili yerel yönetime hiçbir şey sorulmadı. Halka rağmen yapılırsa intihar olur. Halka saygısızlık olur. Demokratik kurallar içinde şiddete başvurmaksızın bu santralin buraya yapılmaması için elimizden geleni yapıyoruz.”
İlçede termik santrale karşı yürütülen mücadelenin her aşamasında Belediye Başkanı Şenol Kul var. Kul siyasi geleceğini düşünerek hareket etmediğini ifade ediyor ve "Korkum yok" diyor.
“Biz doğruları yapıyoruz. Geçmişten korkum yok, gelecekten de beklentim yok. Doğruları yapmaya devam edeceğiz. Yaptığım mücadeleyi partim biliyor, Enerji Bakanı da, Çevre Bakanı da. Bana uyarı gelmedi. Türkiye’de algı şu: ‘Çevreciler muhalefet olur, iktidar da yapılanı destekler’. Burada böyle bir durum söz konusu değil. Hükümetin bu konuda desteği yok.”
Santralin planlanması bir yıl önce ortaya çıkan bir durum. Bugüne kadar herhangi bir örgütlü mücadele tecrübesi olmayan Terme, böylelikle ilk adımını da atmış oldu. Kısa adı Terçep olan Terme Çevre Platformu’nu kuruldu. Bünyesinde 26 sivil toplum kuruluşu var. Platformun dönem sözcüsü avukat Hasan Demir sonuna kadar mücadele edeceklerini söylüyor:
“Termik santral yapılırsa gelecek neslimizi kaybedeceğimizi düşünüyoruz. Halkın birlikte hareket edip de kazanamayacağı bir mücadele yok. Halk sesini çıkarmazsa her türlü yatırım yapılır, bütün hükümetler bunu yaptı. Hükümet politikaları enerji ve sermayeye dönük projeler yapıyor, halka değil. Ortaya koyacağımız eylemler hukuki çerçevede. Ama son noktada yol kapatma gibi eylemler yaparız, ceza alacağımızı bile bile… Sırf geleceğimiz ve çocuklarımız için.”
19 Mayıs Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Haluk Kefelioğlu yaban hayatı açısından termik santralin tehdit olacağı görüşünde:
“Orası sulak alan. Sulak alan yaşamın özü demektir. Kuşlar, omurgasız ve memeliler çok fazla. Yukarı kısımlar yani dağlar, projede kül döküm alanları olarak görülüyor. Kül döküldüğü vakit, orada yaban keçileri yaşıyor örneğin, o yaban keçileri engellenecek. Vaşaklar var, oraları terkedecekler. Çok yoğun karaca popülasyonu var orada. Karaca popülasyonu orayı terkedecek. Ayılar var. Belki de külleri takip ede ede Terme’nin içine kadar girecek. Çevreyi bozduğunuz zaman tahmin edilebilecek sonuçlar olduğu gibi hiç öngörmediğiniz sonuçlar da olabilir. Bu yüzden çevreyle oynamanın sakıncaları var. Sudaki sıkıntılar çok daha vahim. Termik santralde ısınan kazanlar, denizden çekilen suyla soğutulacak. Isınan su sonra denize bırakılacak. Deniz ısısında meydana gelecek artışla, Karadeniz’e pek çok egzotik türleri de çağırmış oluyorsunuz. Denizanaları buna bir örnektir. Bütün balık türlerini, larvalarını yiyebilir. Karadeniz’in yerli türlerinin neslinin tükenmesine yol açabilir”
Kefelioğlu "rant ve para kazanma hırsı olduğu sürece bilimsel düşüncenin hep geri planda kaldığından" şikâyet ediyor.