'Terör Avrupa'yı altedemez'

'Terör Avrupa'yı altedemez'

‘Neue Osnabrücker Zeitung', Belçika'daki terör alarmını konu alan yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Terörün menşeini sadece dökülüp dağılan Suriye ve Libya gibi ülkelerde değil, Avrupa'da da aramak gerekir. Mesela büyük Fransa ve Belçika şehirlerinin umutsuzluk saçan banliyölerinde. Söz konusu ülkeler gibi Avrupa kentlerinin varoşlarında da perspektifsizlik, dışlanma ve mutsuzluk azalacağı yerde artıyor. Bu durum değişmediği sürece Avrupa tehlikeye katlanmak zorunda kalacaktır. Güvenlik mutlak öncelik taşıdığı için Avrupa metropollerinde hayat günlerce felç olur. Ancak terör Avrupa'da başarılı olamaz. Batı Avrupa demokrasilerinin temeli sağlamdır.”

‘Frankfurter Rundschau' gazetesi Kırım yarımadasında elektriğin kesilmesini şöyle değerlendiriyor:

“Kırım'ın elektriksiz kalmasının müsebbibi kim? Failler resmen meçhul ama fiilen kim oldukları kesinlikle biliniyor. İki aydır Kırım'a gıda maddesi ambargosu uygulatan Kırım Tatarları çoktandır elektriği sabote etme tehdidinde bulunmaktaydılar. Kırım'a elektrik Ukrayna'daki yüksek gerilim hatları üzerinden verilmekteydi. Öfke ve umutsuzluk yüzünden yapılan bu eylemin kimseye yararı olmaz. Kırım nüfusunun yüzde 13'ünü oluşturan Tatarlar da elektriğin kesilmesinden etkileniyorlar. Kırım Tatarlarının Kiev'deki çatı kuruluşlarını kayıtsız şartsız destekledikleri söylenemez.”

‘Frankfurter Allgemeine Zeitung', Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'nin ‘mülteci kontenjanı' önerisini yorumluyor:

“Mültecilerin ana vatanlarına komşu ülkelerden Avrupa yönünde göç etmelerini önleyebilmesi için Almanya'nın kontenjanla birlikte önleyici tedbirler de alması gerekiyor. İkinci iltica tasarısının cezp edici bütün yardımları kaldırması gerekirdi. Koalisyon partileri kontenjan hayalleri kuruyor ama ilticayı teşvik edici uygulamayı kaldırmaya bir türlü cesaret edemiyor. Almanya, Türkiye'nin zararına olacak adımlarla politikalarına daha fazla insaniyet kazandırmış olmayacaktır.”

Berlin'de yayımlanan ‘Die Welt' gazetesi de muhafazakar koalisyon kanadının iltica politikasını eleştiriyor:

“Bir ila iki milyon mülteciden 10 veya 20 milyon mülteci de olabilir. Bunu anlamak için Arap-İslam devletleriyle Doğu Avrupa'daki huzursuzluk kaynaklarının dinamiğine bir göz atmak yeter. Almanya son çare olarak sınırlarını kapatırsa bu ortak karşılık verilmesi için yapılan bütün girişimleri es geçen Avrupa Birliği'ndeki ortaklarına verilmiş bir sinyal olacaktır. Bu sinyal aynı zamanda Avrupa tarafından karşılık verilmesi gereken bütün diğer meseleler üzerinde aynı psikolojik etkiyi bırakır, zincirleme reaksiyon başlatır. Avrupa Birliği ülkelerindeki gizli içine kapanma tehlikesi tıpkı Bavyera eyaletindeki kabuğuna çekilme eğilimi kadar büyüktür. Beşar Esad ve IŞİD Avrupa'da böyle bir helezon başlatabilirlerse büyük zafer kazınmış olurlar.”